80 yaşında, 22 yılda 40 bin ağaç dikti: Çölün ortasında bir vaha

Tüm birikimini kurak bir alanı orman yapmak için kullanan 80 yaşındaki emekli öğretmen Rahim Demirbaş ormanına seneler önce kaybettiği oğlunun adını verdi. 22 yıl önce fidan dikmeye başlayan ve şuan 40 bin ağacı olan Demirbaş, “Benim ormanım benden sonra da insanlığa fayda verecek, onların apartmanı bilmiyorum ne olacak” diyor.

Yaren ÇOLAK

Emekli matematik öğretmeni olan 80 yaşındaki Rahim Demirbaş, Konya Ereğli’nin Beyören köyünün kurak topraklarında kendi ormanını yeşertti. Bundan 22 yıl önce ilk fidanını diken Demirbaş’ın şimdi yaklaşık 40 bin ağacı var. Demirbaş, bu süreçte tüm birikimini sattı. Ormanın içinde küçük bir kulübede yaşayan Demirbaş’ın, tek istediği toprağına yağış düşmeyen, taşlık, kurak bu köyü yeşertmek oldu. Ve başardı. Birçok insana umut olan Demirbaş ormanlık alan için, “Adeta çölün ortasında bir vaha” dedi

Demirbaş, diktiği ilk fidanın hikayesini şöyle anlattı, “1940 doğumluyum. Konya Ereğli Beyören köyünde doğdum büyüdüm. Köyümüzde oturan hane dahi kalmadı. Ben 22 sene evvel buradan 500 dekarlık bir arazi aldım. Emekli olup köyüme döndüm. 29 Ekim’de ilk fidanımı diktim. Cumhuriyetin 75. yılıydı herkes bu günü farklı kutlar, ben de ağaç dikerek kutlamak istedim. 46 sene öğretmenlik yaptım. Zaferler cephelerde kazanılmaz ancak okullarda kazanılır diye düşünüyorum. İnsanlara eğitildiği zaman ormanın da güzelini yapar, teknolojisini de geliştirir, insanlarla da iyi geçinir. 29 Ekim’de ilk fidanı dikerken öğrencilerimi çağırdım. Onlarla beraber diktik. Toprağı kazdılar, erozyonu gördüler, dağların toprak değil taş olduğunu gördüler” ifadelerini kullandı.

Bölgede toprağın kurak olduğuna vurgu yapan Demirbaş, “Bu bölge Türkiye’nin en az yağış alan bölgesi. Altı aydır buraya bir damla yağış düşmedi. Ben de köyün arazilerinden ekilip, biçilmeyen, taşlık bir alan aldım. Ancak benim ağaçlarım kurumadı. Bu kurak topraklar canlılık kazandı. Birçok hayvana da bu orman yuva oldu. Adeta çölün ortasında bir vaha. Şimdi dönüp bakınca yaklaşık 40 bin ağacı olan bir orman. Gelip görenler şaşırıyor. Benden fidan istiyorlar. Onlar da ekiyorlar. Suyu az, yağış almayan bu bölgede orman yetişiyorsa Türkiye’nin her yerinde orman yetişir” dedi.

OĞLUMU BÖYLE YAŞATIYORUM

Demirbaş, “Benim 8 tane çocuğum vardı. Yahya’m lise son sınıfta bir kaza sonucunda hayatını kaybetti. İlk ormana onun adını verdim. Onu şimdi öyle yaşatıyorum” sözleriyle de acısını aktardı.


Yaşadığı ekonomik zorluklar onu bu ormandan vazgeçirmedi. Her şeyini sattı, terk etti ama ormanını bırakmadı. Gücü yettiği sürece burada fidan dikmek için mücadele edeceğini söyleyen Demirbaş, “Öğretmenken halı dokuyarak ev almıştım. 3 bin 100 lira emekli maaşım var. Bu işe başladığımda dershanem vardı. Ancak dershanem de evim de diğer tüm birikimlerim gitti. Şimdi ormanın içinde bir kulübem var orada oturuyorum. Herkes üç tane ev alırken, apartman yaparken, ben orman yaptım. Herkes eve yatırım yaparken ben tüm yatırımımı doğaya yaptım. Benim ormanım benden sonra da insanlığa fayda verecek, onların apartmanı bilmiyorum ne olacak” şeklinde konuştu.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
10 maddede hava kirliliğine çözüm Dünyanın en yaşlı 10 ağacı Rantı ve talanı iyi ‘bilen kişiler’ Bakan Murat Kurum'dan Salda Gölü açıklaması Tansu Çiller'in oğlunun deniz kıyısındaki arazisine özel imar