Amaç toplumun ‘dilini koparmak’
AKP iktidarı, topluma gözdağı vermek ve muhalefeti sindirmek için sanatçıları ve gazetecileri peş peşe hedefe koymaya başladı. Erdoğan, Sezen Aksu’yu “Dillerini koparacağız” diyerek tehdit etti. AKP’yi eleştiren gazeteci Sedef Kabaş, gece 02.00’de gözaltına alındı ve tutuklandı.
Sercan MERİÇ
Önümüzdeki seçimi kaybetmesi muhtemel olan Saray rejimi, elindeki tüm güçlerle baskıyı artırmaya girişti. İktidar her gün bir sanatçıyı hedefe oturtarak topluma gözdağı veriyor. Erdoğan, 5 yıl önce yayınladığı şarkısında, “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” cümlesinin geçmesinden dolayı Sezen Aksu’yu camide “Dilini koparırız” diyerek tehdit etti.
15 Temmuz Şehitler ve Gaziler Platformu, Aksu için suç duyurusunda bulundu. Gülşen, sahne kıyafeti nedeniyle iktidara yakın yazarların saldırısına uğradı. Toplumsal meselelere dair duyarlılık gösteren Tarkan da iktidar tarafından organize edilen trollerin hakaretleriyle karşı karşıya kaldı. AKP tarafından atanan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, muhalif kanallardaki programlarda iktidara yönelik eleştirileri suç işlenmiş gibi yansıtmaya çalışarak, söz konusu kanallarla ilgili inceleme başlatıldığını açıklamayı sürdürüyor. Hedef tahtasına oturtulan son isim TELE1’de "Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde kral olmaz, o saray ahır olur’ Çerkes atasözünü sarf eden iletişim uzmanı Sedef Kabaş oldu. Kabaş, gece 02.00’de gözaltına alındı, "Çumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklandı. Uzmanlara göre iktidarın bu hamleleri toplumsal muhalefeti boğmaya yönelik.
AMAÇ GÜÇ KONSOLİDASYONU
Gazeteci-yazar Kemal Can, Erdoğan’ın daha önce muhalefet partilerini sokağa çıktıkları takdirde 15 Temmuz’daki gibi süpüreceklerini söylemesini, belediyelere dönük başlatılan incelemeleri, bazı belediye yetkilerinin tırpanlanmasını hatırlatarak, “İktidar bu tür hamleleri sadece söyleyerek değil, yaparak gösteriyor. Bunların bir iktidar kurma stratejisi olarak tartışılması ve buna göre karışlık üretilmesi lazım” dedi. Pek çok siyasi aktörün gelişmeleri gündem değiştirme ve kutuplaştırma eksenli düşündüğünü ifade eden Can, “Bu artık geçerli değil. İktidar yerel seçimde aldığı yenilginin sonucunda stratejisinde niteliksel bir değişiklik yaptı. Artık destek konsolidasyonu üzerine değil güç konsolidasyonu üzerine strateji işletiliyor. Amaç kendi karşısındaki direnme noktalarını eylemsizliğe itmek, adımlarını ciddi tepki almadan ve fütursuzca atabilmek” açıklamasını yaptı.
Kemal Can - Gazeteci, Yazar
İktidarın, bu stratejisini sadece Aksu’nun 5 yıl önceki şarkısı üzerinden yürütmediğini, aynı dönemde Boğaziçi Üniversitesi’nde 3 dekanı görevden aldığını, TBMM’de muhalif vekiller için yeni fezlekeler hazırlandığını belirten Can, şöyle devam etti: “Aynı dönemde, sokağa çıkacak herkese sopa sallanıyor. İş çevrelerine tehditlerde bulunuyor. Bütün bunların topu birden bir güç konsolidasyonu üzerine kurulu bir iktidar kurma stratejisi. Bir Cumhurbaşkanı’nın bir camiden değil bir sanatçıya, herhangi birine ilişkin ‘dillerini koparacağız’ diye açıklama yapması kendi başına gündemdir. Bunun sanal olduğunu, gündem değiştirme hamlesi olduğunu iddia etmek gündemi inkâr anlamına gelir. Bunun karşısında yapılması gerekenler açık. Demokratik bir hukuk devleti iddiasını sürdürebilmenin gereği neyse, bunun karşısında nasıl reaksiyon verilmesi gerekiyorsa, ne söylenmesi gerekiyorsa, bunun yapılması birinci aşamada önemli. Kaçınıldığı iddia edilen çatışma arenası zaten iktidar tarafından kuruldu. İktidar, kimsenin ringe çıkmadığı bir yerde kendini dövüşün galibi ilan etme konforunu kullanıyor.”
Doç. Dr. Özge Yücel - Hukukçu
SALDIRILAR BİR BÜTÜN
Hukukçu Doç. Dr. Özge Yücel, Aksu üzerinden yürütülen tartışmanın sadece gündem değiştirmek için yapılmadığını, başta kadınlar olmak üzere, tüm muhalif kesimlerin sindirilmeye çalışıldığını vurguladı. Kadın hareketinin, gençlerin tehdit edildiğini söyleyen Yücel, “Devlet uzun süredir yönetilmiyor. Rejimi, İslam’a dayandırmak istediklerini daha açık ilan etmeye başladıklarını görüyoruz. Laiklik hem kadınlar hem de emekçiler için yaşamsal. Buna karşı direnç göstermemiz gerekiyor. Şu anda medeni haklarımız gasp edilmeye çalışıyor. Bütün bunlarla, gazetecilere ve sanatçılara yönelik saldırı bir bütün olarak değerlendirilmeli” açıklamasını yaptı.
Levent Üzümcü - Tiyatrocu
Tiyatrocu Levent Üzümcü de, iktidarın ayakta kalabilmesinin yolunun kalmadığını söyleyerek, “İzleyecekleri yol halka korku salmak, yapabileceği kötülüğün sınırı olmadığını göstermek. Önümüzdeki seçimlerin kaybedilmesinin bedeli çok ağır olacak kendileri için. Kaybedeceklerinin farkındalar. Sanatçıların geneli adına söyleyebileceğim bir şey yok. Gezi Direnişi sırasında herkes oradaydı, ancak kimse sözüne sahip çıkamadı. Aksu’nun zamanında liberal görüşlerini göstererek, ‘Oh olsun’ diyenler var. İktidar, bunun farkına vardığı için baskıyı artırıyor” ifadelerini kullandı.
***
Nefret ateşini körüklüyor
“Laik, demokratik bir ülkeyi kurmaya kararlıyız” başlıklı bir açıklama yapan SOL Parti, iktidarın son dönemdeki baskılarına tepki gösterdi. SOL Parti’nin açıklamasında, “Diyanet'ten RTÜK'e, Erdoğan'dan Bahçeli'ye hep bir ağızdan bir şarkı sözü, bir kıyafet üzerinden sanatçılar tehdit ediliyor, yasaklar konuluyor. Erdoğan, cuma namazında 'dil kopartmaktan' söz ediyor. Çürümüş bu rejimi ayakta tutmak için Erdoğan nefret ateşini körüklüyor. Susmuyoruz! Ülkemizin özgür yarınlarını, laik ve demokratik bir ülkeyi birlikte kurmaya kararlıyız” denildi.
***
Yeni yılda yeni baskılar
AKP iktidarının yeni yılla birlikte sanat ve medya alanında yaptıkları:
• Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ocak’ta, 2. Yeditepe Bienali'nde, "Sapkınlığı, marjinalliği sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımızı devreye almalıyız" dedi.
• Sezen Aksu, 5 yıl önce çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısında geçen “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e” sözleri nedeniyle hedef tahtasına oturuldu. Erdoğan, Bahçeli, Diyanet gibi kurumlar Aksu’yu tehdit etti.
• Twitch yayıncılarından Pqueen lakaplı Pelin Baynazoğlu, yayın sırasında “Yaşasın ırkımız, Çin’e bedel kırkımız” diyerek yaptığı bir dans sebebiyle, “halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” suçundan hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
• FOX TV ana haber sunucusu Selçuk Tepeli, ana haber bülteninde yabancılara yapılan satışları eleştirdi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Tepeli hakkında “hükümete yönelik sözlerinin tarafsızlık ilkesinin ihlali olduğu” gerekçesiyle inceleme başlatıldığını açıkladı.
• Şarkıcı Gülşen, sahnede giydiği kıyafetler iktidara yakın yazarlar ve troller tarafından hedef tahtasına oturtuldu. Gülşen, saldırılara, “"Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aitim" cevabını verdi.
• TELE1’de katıldığı programda Erdoğan’ı eleştiren iletişim uzmanı Sedef Kabaş, gece saat 02.00’de gözaltına alındı.
• 2022’nin hemen başında Yeşilçam efsanesi İlyas Salman hakkında "Türk milletini alenen aşağılama" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.