Buğra Gökçe: İstanbul'da evini yenilemek isteyenlere birkaç yıl ödemesiz kredi verilmeli

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un 1.5 milyon konut için taşınma kararı alınacağına ilişkin açıklamaları hakkında konuştu. Gökçe, İstanbul'daki konutlar için yapılması gerekenleri sıraladı.

Bakan Kurum, İstanbul'da 1.5 milyon konut için alınan taşınma kararıyla ilgili detayları açıkladı. 1.5 milyon konutun 500 binini Anadolu yakasında, 500 binini Avrupa yakasındaki rezerv alanda, 500 binini de olduğu yerde yapacaklarını duyuran Kurum, "Esenler’deki askeri alan rezerv alanımız olacak. Başakşehir'de de büyük bir alan var." dedi. Kurum Sultangazi, Bağcılar ve Başakşehir’deki konut sayılarını azaltacaklarını açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, Kurum'un açıklamaları hakkında konuştu.

Gökçe, "Bakanlık İstanbul'da 1,5 milyon konutun riskli olduğunu, 194 bin binadaki bu konutların rezerv alanlara taşınacağını ifade etti. Bir şehir plancısı olarak bakanlık ne planlıyor, nasıl sorunlar var ve ne yapılmalı paylaşmak isterim" sözleriye şu paylaşımları sıraladı.

BAKANLIK NE YAPIYOR?

Anadolu ve Avrupa yakasında 500'er bin yeni konut yapılacak, 500 bin konut da yerinde dönüşecek. Dönüşüm için gereken alan 130 km2. Bu alan Esenyurt, Sultangazi ve Maltepe İlçelerimizin toplamından büyük. Ankara nüfusu kadar nüfus taşınacak.

PEKİ BU PROJELERDEKİ ÖNEMLİ KONULAR NE?

Askeri alanlar kullanılsa dahi bu alanlar bu ölçekte konut üretimi için yeterli değil. İstanbul'da bu alan sadece Kuzey kuşağında var. Dolayısıyla su kaynaklarının ve yeşil alanların bulunduğu bölge yapılaşmaya açılacak.

Ankara nüfusu kadar bir nüfusun kuzey kuşağına yerleştirilmesi halinde İstanbul için çok kritik doğal ve ekolojik kaynaklar yok olacak, bu da şehrin sürdürülebilir bir şekilde varlığını devam ettirmesi yönünde önemli bir risk yaratacak.

Bir diğer önemli konu üretilen konutların kim tarafından sahipleneceği. Daha önceki projelerde insanlar evlerini kaybederken kent sürgünü oldular. Varsıl olanlar üretilen konutları yatırım amacıyla ikinci, üçüncü konut olarak aldı. Dolayısıyla bir sermaye transferi yaşandı.

Tarlabaşı, Ayazma, Sulukule'de yapılan projelerde insanlar alışkın oldukları sosyal ağları, istihdam olanaklarını, okulları, dayanışma ağlarını ve mahalle ilişkilerini kaybettiler. 5 milyon insanın taşınması halinde benzer sorunların yaşanması muhtemel.

NE YAPILMASI LAZIM?

Yerinde dönüşüm uygulaması genişletilmeli. Hak sahipleri ve kiracıları kapsayacak şekilde dönüşüm yapılan binada oturanlara kira desteği verilmeli. Mevzuat buna uygun hale getirilmeli. Böylelikle hak sahipleri için dönüşüm olumlu hale getirilmeli.

Yapı güçlendirilmesi için bilim insanları ve uzmanların katılımıyla geniş kapsamlı bir mevzuat üretilmeli. Özellikle riskli ancak güçlendirilmesi halinde vatandaşın can güvenliğini tehdit etmeyecek yapılar hızla güçlendirme ve dönüşüm sürecine katılmalı.

Evini yenilemek veya güçlendirmek isteyenlere uzun vadeli bir kaç yıl ödemesiz kredi ve faiz desteği verilmeli. Esnek ve dayanıklı yapı malzemeleri ile inşaat yapılması özendirilip kolaylaştırılmalı. Denetim süreçleri hayata geçirilip yaptırımlar af olmadan uygulanmalı.

Boş konut stoğu etkin değerlendirilmeli, kademeli emlak vergisi ve evini riskli yapıdan çıkan yurttaşa veren ev sahibine vergi indirimi değerlendirilmeli. TOKİ'nin asli görevi olan sosyal konut üretimi yerine getirilmeli ve vatandaşlar nitelikli konutlara kavuşmalı.

İstanbul'daki nüfus baskısı ve yoğunluğu azaltılmalı. Planlama mantığı ile Kırklareli - Bilecik hattına istihdam taşınmalı. Bölgesel ekonomik ve sosyal farklılıkları azaltacak bir kalkınma anlayışıyla İstanbul'daki nüfus Anadolu'ya yayılmalı.

Merkez Bankası ile kamuya ait bankalar ile finans kuruluşlarının genel merkezlerinin Ankara'ya taşınması sağlanarak, Ankara'nın Başkent olma hüviyeti korunarak, geliştirilmeli. İstanbul'da bir afetin yaratacağı ekonomik yıkım riski bu yolla azaltılmalı.

Planlı bir yöntemle İstanbul'da nüfus baskısı yaratan sığınmacı ve kaçak göçmen sorunu ortadan kaldırılmalı. Konut satışı yoluyla vatandaşlık verme uygulaması ile yabancılara konut satışı Kanada örneği gibi kısıtlanmalı.

Yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında eşgüdüm içerisinde, uzmanların, bilim insanlarının ve İstanbulluların katılımıyla süreç planlanmalı, şeffaf olarak yürütülmeli, İstanbul'un tarihi dokusu ve sosyolojik değerleri korunmalı.

Türkiye'nin elindeki kapasite doğru bir planlama ve kalkınma mantığı ile kullanılırsa İstanbulumuzu afete dirençli hale getirebilir, insanlarımızın enkaz altında kalmasını, Türkiye ekonomisinin de büyük bir tahribata uğramasını engelleyebiliriz. Ortak akılla her sorunu çözeriz

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Koç Holding'den 'dolandırıcılık' açıklaması AKP’nin Bilim Kurulu! Yasak tanımıyoruz, meydan bizimdir AİHM'den ByLock davasında hak ihlali kararı: Türkiye tazminat ödeyecek Meteoroloji'den 17 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli rüzgar ve sağanak bekleniyor