En hak edilen ödül Balina’nın

En İyi Fim, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Yardımcı Erkek ve Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Kurgu ödülleri alan “Everything Everywhere All at Once” (Her Şey Her Yerde Aynı Anda) filminin kurgu kategorisi dışındaki kategorilerde en iyi olma ödüllerini hak ettiğini düşünmüyorum. Ama bunun böyle olacağı aylar öncesinden belliydi. O yüzden de ilk kez töreni canlı olarak bile izlemek içimden gelmedi. Hollywood tema bağımlısıdır. Yenilenme teması üzerine kurulu olarak ilerleyen Oscar tören gecelerinin gösterdiği ilerici ataklara ve yeni Akademi üyelerinin ortaya koydukları özgül ağırlıklara başarılar diliyorum. Filmi elbette beğenmiş olabilirsiniz ama bu filmin 7 dalda Oscar ödülü alması başka bir mesele hakkında alarm veriyor. Bunu seneye konuşur daha komikleştiğinde tartışırız.


BRENDAN FRASER’A ALKIŞLAR

Dedim ya, Hollywood tema bağımlısıdır diye, “Kariyere geri dönüş” temasını da çok sever. Brendan Fraser geçen hafta Oscar ödülleri töreninde Hollywood’a işte tam da bunu hediye etti. "Elvis'ten Austin Butler", "The Banshees of Inisherin'den Colin Farrell", "Aftersun"dan Paul Mescal ve “Living'den Bill Nighy” gibi senenin güçlü erkek oyuncu performansları ile aynı kategoride yarışan Brendan Fraser, bir zamanlar çok parlak olan kariyerini yeniden canlandıran ve onu en önemli ödül sahnesine taşıyan “The Whale” (Balina) filmi ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazandı. Sahneye çıktığında içten derin bir nefes alan oyuncu, gözlerinin içi kıpkırmızı bir şekilde salona baktı ve Hollywood meslektaşlarının duygu tufanından etkilenerek heyecanını bastırma gayretiyle “Bu işe 30 yıl önce başladım ve işler benim için kolay olmadı… Bu teyid için teşekkür etmek istiyorum” dedi. Ve bana kalırsa 2023 Akademi ödülleri arasında en hak edilen heykelciği hakkıyla havaya kaldırdı.

KEDER VE GEÇ KALMIŞLIK

Brendan Fraser “The Whale” filminde seneler önce terk ettiği ve iletişimi kestiği genç kızıyla ilişkisini yeniden kurmaya çalışan, 272 kiloluk münzevi eşcinsel İngilizce öğretmen Charlie rolünü canlandırdı. Keder, acı ve hayatını tehdit eden obezite ile yaşayan Charlie’nin yaşamsal deneyimini, oyuncunun otantik bir şekilde canlandırdığını hepimiz gözlerimizle gördük. Oyuncunun karakterle ne kadar alçakgönüllü, samimi ve derin bir bağ kurduğu özellikle son sahnedeki duygu patlamasında saklıydı. Gönül yarasının, geç kalmışlığın hüznü oyuncunun her atomuna sinmişti. Onu izlerken bizler de çıkış yolu bulamadık onun kurtuluşu için. Hatta içimden “öl kurtul” dediğimi hatırlıyorum. Ama bunu öfkeli bir yerden değil, çaresizliği ve çözümsüzlüğü hissettiğim yerden söyledim durdum.

Samuel D. Hunter’ın aynı adlı oyunundan uyarlanan film, gerçek bir hayat hikâyesine dayanıyormuş gibi hissettirmedi mi kendini sizlere de?

en-hak-edilen-odul-balina-nin-1139790-1.



KİŞİSEL VE KURGUSAL

Bunun birincil sebebi aslında Hunter'ın zamanında kendi bedeninin ağırlığıyla mücadele etme deneyiminden geliyor. Samuel D. Hunter‘in kendi yazdığı oyun senaryosunu, üniversitedeyken mevcut obezitesini, dini temayı ve cinsel kimliğini de ekleyerek filme uyarladığını görüyoruz. İri, mutlu ve sağlıklı birçok insan var elbette. Bu noktadan filmi eleştirmeye hiç yeltenmemek gerek. Çünkü Hunter verdiği bir röportajda “Cinselliğimin çirkin bir şekilde ortaya çıkması, yemekle sağlıksız bir ilişki içinde olmam ve kökten dinci bir Hıristiyan okuluna gittiğimden dolayı çok fazla bastırılmış duygu yaşadım. Balina’yı yazmaya başladığımda, sanırım her şey içimden döküldü” diyerek son derece kişisel bir deneyimi anlattığının altını çizmişti. Görüldüğü gibi “The Whale” filmindeki ana olay örgüsünün çoğu kurgusal, örneğin beş yaşında bir kız babası olan Hunter, filmdeki karakterin aksine çocuğundan asla uzaklaşmamış, yemekle ilişkisi üniversitede sorunlu olsa da sağlık krizi noktasına asla ulaşmamış. Filmin bu kadar gerçek ve hayatın içinden gelmesinin bir diğer sebebi, tartışmalar yaratan Mother!, Black Swan ve Requiem for a Dream gibi filmlerin yönetmeni Darren Aronofsky’nin, bu kişisel kurgusal hikâyeyi, bazılarının kalplerini ve zihinlerini değiştirecek bir filme dönüştürmüş olmasında yatıyor. Filmi sinema vizyonunda kaçırdıysanız, Amazon Prime üzerinden veya farklı bir dijital platformdan satın alarak izleyebilirsiniz.