‘Eşi kasten öldürme’ ile yargılanıyor ama hiç tutuklanmadı, adli kontrolü de yok

İstanbul Ümraniye’de evinin mutfak balkonundan düşerek ölen Ece Acar’ın davasının ilk duruşması görüldü. ‘Eşi kasten öldürme’ suçuyla yargılanan ve hiç tutuklanmayan Erol Acar’ın adli kontrol şartı da kaldırıldı. Genç kadının ailesi ve avukatı mahkeme kararına tepki gösterdi.

Tuğçe ÇELİK

Ece Acar, 1993 doğumluydu. Erol Acar’la 2007’de tanıştı, evlendi, 3 çocuğu oldu. Bu evlilik 10 yıl sürdü; yakınları onu hayata, ailesine bağlı bir kadın olarak anlattı. İstanbul Ümraniye’de 3. kattaki evinin mutfak balkonundan 16 Mart 2022 tarihinde düştü, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Acar, “Ben yapmadım, baktığımda balkondan aşağı düşmüştü” dedi. Oysa Ece, evliliği boyunca şiddet ve tehdide maruz kalmış, defalarca kere şikayette bulunmuştu. Acar hakkında silahla tehdit ve basit yaralama-hakaret-tehdit suçlarından 2 kez dava açılmıştı. Genç kadının ailesi ve yakınları da Ece’nin evli olduğu erkek tarafından sürekli şiddete maruz bırakıldığını ve artık boşanmak istediğini anlattı. Böylece Ece Acar’ın ölümü şüpheli bulunarak soruşturma başlatıldı.

Kartal’daki İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi, Erol Acar’ın ‘eşi kasten öldürme’ suçuyla yargılanmasını talep eden iddianameyi tam 3 kez iade ettikten sonra savcının ısrarıyla 4’üncü defa mahkemeye sunulan iddianameyi kabul etti. Gizlilik kararı alınan dosyanın tamamlanarak sanık erkeğin yargılanmaya başlaması 2,5 yıl sürdü. Davanın ilk duruşması önceki gün İstanbul Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada ‘eşi kasten öldürme’ suçundan tutuksuz yargılanan Erol Acar, Ece’nin annesi Cemile Ayfer Gürsel’i ‘evliliklerini bozmak’ ve ‘huzurlarını kaçırmakla’ suçladı. Genç kadından ‘bebeğim, hayatım’ diye bahseden sanık ağlayarak, Ece’nin ‘baktığında balkondan düşmüş olduğu’ iddiasını yineledi. Savcılık tarafından olay günü sanıktan alınan kan, idrar ve saç örneğinde ise uyuşturucu madde çıktı. Ece’nin otopsi raporunda, bedeninde 1 ila 3 gün arasında oluştuğu belirlenen morluklar genç kadının ölmeden önce darp edildiğini ortaya koydu. Mahkeme tarafından Ece’nin intihar eğiliminin belirlenmesi için istenen sağlık kayıtları ise genç kadının herhangi bir psikiyatrik ilaç kullanmadığını, doktor kaydının olmadığını gösterdi.

CİMER’E SAYISIZ BAŞVURU

Anne Gürsel, CİMER’e defalarca başvurduğunu, karakola gidip, “Benim çocuğum öldürülecek, bunların elinden kurtarın” demesine rağmen hiçbir sonuç alamadığını anlattı. Gürsel, “Kimse benim annelik hakkımı saymadı. Ece şikayet etmek istemiyor diye benim hiçbir hükmüm olmadı. Torunum beni bir akrabasının telefonundan görüntülü aradı. ‘Artık sana her şeyi söyleyeceğim’ deyip ağlayarak olay günü anne ve babasının 2 kez kavga ettiğini anlattı. Babasının annesini odaya kilitlediğini, annesi odadan çıktığında kafasının kanadığını sonra mutfağa gittiklerini söyledi” diye konuştu. Erol Acar’ın akrabası olan bir tanık, “Soruşturmanın başladığı günden beri çocuklarımla tehdit ediliyorum. İstenmeyen aile ilan edildik. Can güvenliğim yok” dedi. Mahkeme, sanık Erol Acar’ın tutuksuz yargılanmasına, adli kontrol şartının kaldırılmasına, yurt dışına çıkış tedbirinin uygulanmasına hükmetti. İkinci duruşma ise 15 Nisan 2025 tarihinde yapılacak.

DELİLLERE RAĞMEN SERBEST

Ece Acar’ın ailesinin avukatı Bilge Türköz, BirGün gazetesine yaptığı açıklamada sanık Erol Acar’ın Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki 100. Madde’ye göre tutuklanması gerektiğini vurguladı. Türköz şöyle konuştu: “ ‘Eşi kasten öldürme suçu’ katalog suçlardan biridir. Bu suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe varsa mutlaka tutuklanmalıydı. Acar’a önce adli kontrol şartı konuldu, haftada 1-2 gün imza atmak koşuluyla salındı. Kendisi bu süreçte imza atmayı da ihlal etti. Buna dair tutanaklar var. İlk duruşmada tutuklama kararı çıkmadığı gibi imza şartı da kaldırıldı. Sanık olay gününü anlatırken ağlayarak mahkemeye şov yaptı. Ece’nin ablasının mahkemeye katılma talebi aynı hanede oturmamaları gerekçesiyle reddedildi. Oysa o da suçun müştekisi. Sanığın uyuşturucu geçmişi ve sabıkaları ortaya kondu. Tüm bu bilgiler doğrultusunda mahkeme tutuklama kararı vermeliydi.”

‘DÜŞTÜ’ DEYİP GEÇEMEYİZ

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisi Temsilcisi avukat Esin İzel Uysal, şüpheli kadın ölümlerine ‘yüksekten düşme’ ya da ‘intihar’ denilerek dosyaların kapatılmaya çalışıldığının altını çizdi. İzel, “Ece, evli olduğu erkekle yaşadığı evin balkonundan düşerek öldü. Şüpheli kadın ölümlerinde düşme olayını çok sık görüyoruz. Erkekler intihar süsü vermeye çalışıyorlar. Kadın da yüksekten düştüyse ‘intihar’ denilip dosya kapatılıyor. Buradan erkeklerin, kadınların ölümünü ‘şüpheli’ bırakmayı öğrendiklerini anlıyoruz. Ankara’da Şule Çet ya da Siirt’te Esin Işık da yüksekten düşerek öldü. Ancak toplum bu olayların peşini bırakmadı, arkasında durdu ve bunların kadın cinayeti olduğu belirlendi. Ece için de soruşturma etkin biçimde yürütülmeli; düşme açısı, yönü incelenerek ölümü aydınlatılmalı. Erol Acar’ın suçsuz olduğu ortaya konulana kadar çocukların bu erkekle birlikte yaşaması da doğru değil” dedi.