Notaların duygu yoldaşlığı mihmandarlığında uzakları yakın eden iki genç kadın: Başak Günak (namı diğer Ah! Kosmos) ve Büşra Kayıkçı. İkili geçen yıl “0502” adlı bir parça yayımlamış, bizlere büyülü ses manzaralarının kapılarını aralamıştı. Şimdi 10 parçalık “Bluets” albümüyle içeri davet ediyorlar.

***

Birbirlerini tanımalarının müsebbibi Gevende Ahmet (Kenan Bilgiç). 2020 yılında telefon açmış Başak’a; birbirlerini tanımayan müzisyenlerin birlikte doğaçlama yapmalarını içeren bir proje için. Önce piyano çalan biriyle yan yana gelmek pek cazip gelmemiş ama tavsiye üzerine Büşra’yı dinleyince ikna olmuş. Onu etkileyen şey Büşra’nın Una Corda yaptığı kayıtlardı. Gevende Ahmet’in projesi gerçekleşmemişti ama iki kadın internet üzerinden tanışmışlar, şarkı formatında kayıtlar yapmak üzere söz kesmişlerdi.

Başak o dönem yoğun olarak farklı kişilerle single üzerine çalışıyordu. Oysa Büşra ile pozisyonları diğerlerine göre farklı bir şekle bürünmüştü. Zamanla ikili muhtelif denemelerde bulunmuş, “bir parça, iki parça, haydi bir tane daha!” derken ortak bir konsept oturtmuşlardı. Tercihleri bu süreçte de yan yana olmaktı ama Başak Berlin’de, Büşra ise Üsküdar’da yaşıyordu ve kayıtlar sürecinde (Başak’ın İstanbul’a gelişlerinde) bir iki kez dışında yüz yüze görüşme olanağı bulamamış ve işi internet üzerinden ilerletmişlerdi. Teknik açıdan yöntemleri deneme-yanılma üzerine oturmuş ancak bütünsel olarak parçaların birbirlerine benzeyen bir süreçleri olmamıştı. Bazen parçaya Başak başlıyor Büşra bitiriyor, bazen tam tersi; bazen de karışık bir izlek sonucu parça ortaya çıkıyordu.

İlk kaynaştıklarında işin albüme kadar varacağını tahmin etmiyorlarmış ama birbirlerini tanıdıkça parçaların sayısı artmış, iki yılın sonunda bir albüm edecek sayıya ulaşmış. Kayıtlar tamamlandığında hem imkanları fazla hem de tecrübesi eskiye dayandığı için prodüksiyon kısmını Başak üstlenmişti.

***

Bu müzik salgın döneminin ruh halinin birebir yansıması: ses katmanlarının içine yerleştirilmiş helezonik armoniler işitsel bir kolaja dönüşüyor. Minimal piyano yaklaşımı ve incelikle işlenmiş elektronik seslerden oluşan parçalar etkili atmosferler yaratıyor.

Çello ve klarnet kayıtları son süreçte yapılmış; yaylılar Judith Hamman, basklarnet İranlı Shabnam Parvaresh, ek canlı perküsyonlar ise Kanadalı Maysun tarafından çalınmış. Kapak ise iç mimarlık mezunu Büşra’nın bir suluboya çalışması.

Albümü yayımlayan FUU, 2018 yılında Başak tarafından kurulmuş, ses ile görsel arasındaki birlikteliği araştıran bir platform; aynı zamanda plak şirketi. Anlamı Japoncada nefes ya da rüzgâr... Ilgın Deniz Aksel küratör. Daha önce Ana Roman ile Bora Başkan’ın (Swarm) kayıtları yayınlanmış bandcamp ve internet sitesinden. Şirketin dijital platformlarda yayınlanan ilk albümü bu; daha önce Ah Kosmos’un Melis Güven ile yaptığı single çıkmış.

Bluet enteresan bir sözcük; Başak bu sözcüğü Maggie Anderson’ın aynı isimli kitabında tanımış. Sözcüğün mavi renk ile alakası yokken, Maggie bunu maviler üzerine denemeler anlamına gelen bir içerikle kullanmış. İkili de ilk parçayı mavi teması üzerine kurarken, çalışmalarına bugüne değin Türk müziğini katmamış (bu bir övgü ya eleştiri değil) iki kadın bu ismi albümlerine uygun görmüşler.

Albüm duyguları benzer olsa da, iki müzisyenin de şimdiye değin yaptığı kayıtların kategorik olarak dışında. Müzikal referansları Evgeny Grinko, Nils Frahm, Ludovico Einaudi... Yani bir anlamda bizde örneği bulunmayan; Avrupalı beyaz erkeklerin tekelinde bulunan bir müziğe hayat veriyorlar. “Bluets” iki genç kadının ilk ortak albümü. Son olmasın…