Ölümlerde DNA incelemesi kritik

Depremde ölenlerin doğru kimliklerinin tespiti çok önemli. Ailelerin hukuksal yollara başvurabilmesi için kimliklendirmenin doğru yapılması gerekiyor. Adli tıp uzmanları, vücut bütünlüğü bozulan cenazelerde DNA incelemesi yapılması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: Üniversiteler sürece dahil edilmeli.

Sibel BAHÇETEPE

Depremlerde yaşamını yitiren kişilerin kimliklerinin belirlenmesindeki tüm aşamalar çok önemli. Kimliklendirme yapılırken parmak izinin yanı sıra vücut bütünlüğü bozulan cesetlerden doku ve örnek alındığı, DNA incelemesi yapılması gerektiği belirtiliyor. Uzmanlar, deprem bölgesinde Sağlık Bakanlığı ile Adli Tıp Kurumu'nun birlikte hareket ettiğini, üniversitelerin de bu organizasyona dahil edilmesi gerektiğini belirterek "Şu anda gerekli işlemler yapılıyor olabilir ama yarın eksiklikler çıktığında bu entegrasyonun sıkıntılarını da konuşabileceğiz. Deprem süreci bitti değil. Ailelerin hem ceza, hem de tazminat davalarında kimliklendirme çok önemli" dedi.

TEMEL UNSURLARA DİKKAT

Maraş merkezli meydana gelen depremlerde 35 binin üzerinde kişi yaşamını yitirdi. Yıkılan binaların altında da çok sayıda cesedin olduğu belirtiliyor. Gerek kimliklendirme gerek defin sırasında bazı prosedürler yerine getirilirken, alanda çalışan adli tıp uzmanlarının da dinlendirilmesi hem fiziksel hem ruhsal sağlıkları açısından da önem taşıyor. BirGün'e değerlendirmelerde bulunan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, kimliklendirmenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek "Sonraki süreçlerde hem ceza davaları, hem de tazminat davaları söz konusu olacağı için kişilerin kimlikli bir şekilde gömülmesi gerekiyor" dedi.

Prof. Dr. Halis Dokgöz - Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Uzmanı

Deprem bölgesinde olağanüstü koşulların hakim olduğunu, çok sayıda cenazenin var olduğunu anımsatan Dokgöz "Ölümler çok fazla, sıkıntı yaşayabiliriz. Bu noktada da temel yapılması gereken unsunları yerine getirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Zaman geçtikçe cesetlerde bozulmaların da meydana geldiğini anlatan Prof. Dokgöz, o evrede kişilerin artık dış görüntüyle tanınamaz hale geldiklerini, bu nedenle kas ve kemik dokusu alınarak DNA incelemesi yapılması gerektiğini söyledi. Dokgöz, özetle şunları anlattı: "Adli Tıp Kurumu ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı adli tıp uzmanları çalışıyor. Üniversitelerin de adli tıp uzmanları derneği aracılığıyla olaya müdahil olmak ve birlikte çalışmak istiyor. Üniversitelerle, adli tıp uzmanları derneği ile entegre bir şekilde yapılanma ihtiyacı var. Şu anda gerekli işlemler yapılıyor olabilir ama yarın eksiklikler çıktığında bu entegrasyonun sıkıntılarını da konuşabileceğiz. Entegrasyon sağlansaydı Maraş, Antakya, Adıyaman'da her gün 30-40 adlı tıp uzmanı, on günlük ya da birer haftalık görevlerle çalışırdı, bu daha sağlıklı olurdu."

ENGELLERİ AŞAMADIK

Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal ise ülkemizde bin kadar adli tıp uzmanı bulunduğunu anımsatarak, özetle şu açıklamaları yaptı: "Göçük altından çıkan kişilerin zaman geçtikçe tanınması zorlaşacak. Ve asıl sorun bu zamanda başlıyor. DNA incelemesi çok önemli. Alınan örneklerin eğer normal soğuk zincirini de saklayamazsanız oradaki DNA'lar bozulacaktır, çalışılamaz hale gelecektir. DNA çalışmasıyla kimliklendirme yapılabilmesi için onlara dikkat etmek lazım. Bunlar yapılıyor mu? Çoğunlukla evet, adli tıp uzmanının olduğu yerlerde bunlar yapılıyor tabii ki."

Prof. Dr. Ahmet Hilal - Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı



Üniversitelerin de deprem bölgesindeki çalışmalara entegre edilmesi gerektiğini söyleyen Hilal,“Başvurularımızı YÖK’e de CİMER üzerinden bakanlıklara da yaptık. Adli tıp uzmanlarının yarısı Adli Tıp Kurumu’nda çalışıyor. Diğerleri de daha çok üniversitelerde ve bakanlığa bağlı hastanelerde çalışıyor. Üniversitelerdeki adli tıp uzmanları ve uzmanlık öğrencileri için gönüllüler var. Ama onları pek çok yere gönderemedik. Bazı üniversiteler ‘bakanlıktan bize talep gelsin, öyle izin versin' diyor. Yani bürokratik engellemeleri aşamadık. Bölgede çalışan uzmanların uzun süre aynı işi yapması hem psikolojik bir travma, hem fiziksel olarak çok büyük bir yıkım. Umarız bunları aşarız" dedi.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Ölen borçlusunun mezarını açıp cesedi yakmaya çalışan kişi serbest bırakıldı Bahçeli AKP’ye balans ayarı çekti Utanın ‘büyükler’ Mehmet Şimşek: Belli ki kötü niyetli çevreler var Meteoroloji'den gök gürültülü sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı