Ormana bu kez çadır tehdidi

İktidar, gözünü yine hazine arazilerine ve ormanlık alanlara dikti. Kültür Bakanlığı eliyle kamu arazilerini lüks çadır işletmeciliğine peşkeş çekmeye hazırlanan AKP, ormanları 20 yıllığına elden çıkarmaya hazırlanıyor.

BirGün/ANKARA

AKP’nin rant ve çevre katliamı odaklı “icraat”larına bir yenisi daha eklendi. 20 yılda her fırsatta Hazine arazilerini yapılaşmaya açan, açamadıklarını ise “felaketlerde” yok eden iktidar, bu kez de lüks çadır işletmeciliği uğruna ormanlık alanlar dahil olmak üzere Hazine arazilerini kullanıma açtı.

Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan yönetmelikle, orman vasıflı olanlar dâhil Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler "lüks çadır" tesislerine 20 yılı geçmemek üzere kiralanabilecek. Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği’ne göre, kurulacak tesislerde, “yüksek kalite standartlarında planlı ve kontrollü gelişim” amaçlanacak. Turizmi Teşvik Kanunu’da göre ilan edilecek kültür ve turizm koruma gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde ya da dışında, lüks çadır tesisleri kurulabilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmeliğe göre, tesislerin orman alanlarında yapılması durumunda ağaç planının hazırlanması zorunlu tutuldu. Tesislerin kurulumunda ağaç kesilmemesi ve enerji temininde yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi esas olacak ancak bu kural bir zorunluluk olmayacak. Tesislerde müşteri yatak kapasitesinin en az yüzde 50’sine denk gelen sayıda zorunlu personel bulunacak.

Tesislerin milli park, tabiat parkı ile sit alanları dışında yer almasına yönelik bir zorunluluk da bulunmuyor. Bu işletmeler, ilgili kurum, kurul ve komisyonların olumlu görüşünün alınması, yönetim planının yanı sıra ilgili kanun ve yönetmelikler uyarınca koruma amaçlı imar planı yapılması durumunda, bu alanlara da inşa edilebilecek.

ÇELİK PROFİLE İZİN

Çevre düzenlemeleri sırasında beton kullanılmayacağı bildirilen Yönetmelikte, lüks çadır tesisleri hakkında ayrıca şu hükümlere yer verildi:

“Mutfak, çamaşırhane, atık biriktirme ekipmanları, atık geçici depolama alanı, ahır alanları, kompost alanları ve benzeri hizmet üniteleri, teknik zorunluluklar gereği ahşap malzeme kullanılmamak koşulu ile prefabrik, sökülüp takılabilir çelik profil, konteyner olabilir. Bu ünitelerin her biri elli metrekareyi geçemez.”

“Orman vasıflı olanlar dahil Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde, imar planı gerekmeksizin, alan koordinatları belirtilmek suretiyle, 21/7/2006 tarihli ve 26235 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca Bakanlık tarafından yirmi yılı geçmemek üzere kiralama yapılabilir. Bu kiralamalar için ön izin süresi altı ay olarak uygulanır. Yatırımcı ön izin süresi içinde anılan Yönetmelikte belirtilen ön izin yükümlülükleri ile birlikte yerleşim tasarım ve yönetim planı hazırlatarak Bakanlığa sunmak zorundadır. Planın Bakanlıkça uygun bulunmasını takiben aynı Yönetmelik hükümleri uyarınca yatırımcı adına kiralama yapılır.”

***

ORMANI SICAK PARA OLARAK GÖRÜYORLAR

Yeni yönetmeliği değerlendiren uzmanlar iktidarın ormanları sıcak para olarak gördüğüne dikkat çekti.

“Ormanlar üzerinde artan baskılara bir yenisi daha eklenmiştir” diyen Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Ege ve Akdeniz Bölgelerindeki her orman yangınından sonra yanan alanlarda turistik tesis kurulacağı endişesi yaşanır. Ancak gerçek bunun tersidir. 1982 yılında çıkarılan Turizmi Teşvik Kanunuyla yanmamış ormanlar turistik tesislere tahsis edilebilmektedir. 2021 yılında bu kanunun 6. Maddesine eklenen bir fıkrayla lüks çadır tesisleri kurulması amacıyla kiralama yapılabileceği hükmü getirilmiştir. Bu hüküm gereğince sadece orman alanlarında değil diğer alanlarda da bu tür tesislerin kurulmasının önü açılmıştır. 23 Eylül Cuma günkü Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelik geçen yıl eklenen bu hükmün düzenlenmesine yöneliktir. Yönetmelikte lüks çadır tesisinin kurulmasında ağaç kesilmeyeceğine ve alanın doğal yapısına uygun inşa edileceğine değinilse de son yıllarda ormanlar üzerinde artan baskılara bir yenisi daha eklenmiştir. Çünkü ağaç kesilmeden yapılsa da kurulacak çadır ve diğer tesisler ormanın yapılaşmasına, toprağın sıkışmasına ve yaban hayvanlarının alandan uzaklaşmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

Ormanların ekolojik öneminin göz ardı edildiğine dikkat çeken Tolunay şöyle konuştu: “Sadece son 10 yılda maden, enerji ve diğer tesisler nedeniyle 383 bin hektar orman alanı fiilen orman niteliğini kaybetmiştir. Son iki yıldaki yangınlarda yanan orman alanı miktarı ise 150 bin hektarı aşmıştır. Çok yakın bir zamanda Orman Kanunun Ek 16. maddesiyle 154,5 hektar orman alanı orman dışına çıkarılmıştır. Bütün bunlar dikkate alındığında hem iklim değişikliğinin azaltılmasına katkı sağlayan hem de tüm topluma su ve oksijen üreten, selleri ve erozyonu önleyen, türlere habitat oluşturan ormanların ekolojik öneminin göz ardı edildiği ve sıcak para olarak görüldüğü yorumlanabilir.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Gölcük Tabiat Parkı’na bungalov ve otel projesine mahkemeden durdurma kararı Dünyanın en yaşlı 10 ağacı Tuz Gölü küçülüyor Karadeniz’de ‘kahverengi kokarca’ böceği tehlikesi Türkiye'nin deniz salyası krizi, ABD basınının gündeminde: Marmara ölüyor