Pembe tablolar gerçeğe takıldı

Halk açlıkla boğuşurken iktidarın bakanları, yurttaşı enflasyona ezdirmediklerini, açlık sınırının 3 bin 600 TL olduğunu iddia ediyor. Prof. Dr. Aykaç, “Saray’ın pembe tablosu halkın gerçeğine çarpıyor” diyor.

Deniz GÜNGÖR

AKP iktidarının çürüyen ekonomi politikası karşısında yurttaşın alım gücü her geçen gün erimeye devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” propagandası işe yaramıyor. 5 bin 500 liraya çıkartılan asgari ücret, 6 bin 391 lira olan açlık sınırının altında kalırken, 8 bin 435 lira olan en düşük memur maaşı ise 20 bin 818 lira olarak belirlenen yoksulluk sınırının altında ezildi. Buna rağmen Çalışma Bakanı Vedat Bilgin geçtiğimiz günlerde 24 TV’de yaptığı açıklamada açlık sınırının asgari ücretin altında kaldığı eleştirilerine karşı sendikaların belirlediği oranların bilimsel olmadığını savundu. Bilgin, açlık sınırının 3 bin 600 lira ile 4 bin lira olduğunu iddia etti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise dün Twitter’dan yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini savundu. Nebati, “Dünya genelinde yaşanan tüm küresel ekonomik sorunlar ve hızlı fiyat artışlarına rağmen ülke ekonomimiz sağlıklı, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde büyümeye, her ay yeni ihracat rekorları kırmaya ve istihdamımızda somut artışlar kaydetmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

TOPLUMDA KARŞILIĞI YOK

AKP iktidarı kendi açlık sınırı verilerini açıklayarak ekonominin büyümeye devam ettiğini iddia etse de bu söylemlerin toplumda bir karşılığı kalmadı. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in 3 bin 600 lira ile 4 bin lira arasında olduğunu iddia etmesinin toplum tarafından inandırıcı bulunmadığını belirten Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Aslıhan Aykaç, “Söz konusu açıklamaların toplumda bir karşılık gördüğünü düşünmüyorum. İnsanların algısında önemli olan pazara, markete gittiği zaman gördüğü rakamlardır. Açlık sınırını söylem olarak yerine getirmek deneyim yerine geçmez” dedi. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını elde edebilmesi için 4 asgari ücret alması gerektiğine dikkat çeken Aykaç, “Basit bir denklem var. Asgari ücret 5 bin 500 lira oldu, açlık sınırı 6 bin 391 lira ve yoksulluk sınırı 20 bin lira. Bu demektir ki 4 kişilik ailenin bir ayda yoksulluk sınırını elde etmesi için 4 asgari ücrete ihtiyacı var. Bu mümkün değil. Türkiye’de kadınların çalışma oranı yüzde 30 oranında seyrediyor. Hanelerin çoğunluğu tek maaşlı haneler. En iyi ihtimalle bile açlık sınırını elde ediyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Aslıhan Aykaç, Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi

Açlık sınırının elde edilemediği durumlarda ek yardıma ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Aykaç, “Bu yardımlar; anne ve babadan, sosyal yardımlaşma fonlarından, hayırseverlerden vb. gelecek olan yardımlar. Sonuç itibariyle insanlar yardıma ihtiyaç haline geliyor. Açlık sınırı hesaplamaları yanlış deseniz bile insanlar yaşadığına bakar” diye konuştu. Aykaç, “Geçim sorunu yaşayan çalışanlar ve 8 milyon öğrenci var. Bu durumlarda aileler maalesef ki iki kalemden vazgeçer; biri eğitim öteki ise sağlıktır” vurgusunu yaptı.

BU RAKAMLAR GERÇEK DIŞI

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in verdiği açlık sınırı rakamlarının gerçek dışı olduğunu hatırlatan Aykaç, “Bir sürü açlık ve yoksulluk endeksi var. Aynı zamanda uluslararası alanlarda bu ölçümler yapılıyor ve bunlar mı gerçekçi değil?” diye sordu. Bir ailenin dengeli beslenebilmesinin artan enflasyon ve zamlarla zorlaştığını aktaran Aykaç son olarak şunları aktardı: “İnsanların sağlıklı beslenebilmesi için protein de tüketmeleri gerekiyor. Sadece karbonhidrat ağırlıklı beslenmek her şeyi etkiler. 4 kişilik bir aile 1 kilo et, 1 kilo tavuk alsa zaten bunlar bin lira yapıyor. Neyin 3 bin lirasından bahsediyorlar? Gerçek dışı bu rakamlar. Yaşanan bu sorunlar ücretleri artırarak çözülebilecek bir şey değil. Üretim faaliyetlerinin artırılması ve dışa bağımlılıktan kurtulunması gerekiyor, aynı zamanda vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı. Bunun yanı sıra yapılan ücret artışlarından en başta toplumun en zayıf kesimini kurtarmalılar, en acil olan budur. Asgari veya emekli maaşı ile yaşayan kişiler güvenceye alınmalıdır.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
AKP’de Rolex 'kazası': “Biz bu milletin ta kendisiyiz” diye paylaştığı fotoğrafı sildi Kulis: Özgür Özel, bir milletvekilinin istifasını istedi Erdoğan'dan İran ve İsrail'e eleştiri: Akla ziyan olmayan bir açıklama yok Erdoğan’ı taşıyan araç teklemeye başladı: Rölantide değil, vitesi boşa attı Kavala ve Demirtaş şartı konmuştu: Bakan Fidan, Hollanda'ya gidiyor