Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz

Depremde eşi ve çocuğunu yitiren Suriyeli Abir ve çocukları Hatay’ı terk etmek zorunda kalanlardan. Abir, “Her şeyimizi kaybettik” diyor. Bir diğer Suriyeli Hüseyin’in “Geldiğimizde sıfırdık, yine sıfırız” sözü durumu özetliyor.

Umut SERDAROĞLU

Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde yurttaşın yaşamını yitirmesine neden olan Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından yüzbinlerce depremzede, yaralarını sarmaya çalışıyor. 11 kenti etkileyen depremlerin sonrasında imkânı olanlar afet bölgesini terk ederek, yaşamlarında yeni bir sayfa açmaya çalışıyor. Durumu olmayanlar ise bölgede adeta yaşam savaşı veriyor.

Din, dil, kimlik fark etmeksizin bölgedeki bütün insanlar benzer acıları yaşıyor, benzer mücadeleler veriyor. Suriyeli Abir ve iki çocuğu da bu tarifsiz acıyı yaşayanlar arasında. Abir depremde eşini ve 8 yaşındaki çocuğunu kaybetti. 15 yaşındaki kızı Sena ve 14 yaşındaki oğlu Yusuf ile birlikte Göç İdaresi’nin 60 gün süreyle yol izni vermesinin sonrasında bölgeyi terk ederek İstanbul’a geldi. Şimdilik Tarlabaşı’nda bir pansiyonda yaşıyorlar. Abir burada bir mağazada çalışıyor. Okulu bırakmak zorunda kalan kızı Sena ile oğlu Yusuf da geçici bir işte çalışıyor.

BİZ NE YAPACAĞIZ?

Abir’in Türkçesi iyi değil. Kızı Sena’nın yaptığı çeviri sayesinde konuşabiliyoruz. Ben soruyorum, o yanıtlıyor. “Depremin ardından bir hafta sokakta kaldık. Mersin’e ücretsiz ulaşım olduğunu öğrenince ilk oraya gittik. İstanbul’da aile dostumuz yaşıyor, Mersin’den İstanbul’a onun yanına geçtik. Cebimizde 2 bin lira para vardı. Birkaç gün onda kaldıktan sonra, bir pansiyonun depremzedelere ücretsiz kapısını açtığını öğrendik. Şimdilik oraya yerleştik. Ama ilerleyen zamanlarda ne yapacağımızı bilmiyoruz.”

GEÇ KALINDI

Verdikleri kayıpları anlatırken Abir’in de çocuklarının da gözleri doluyor. Abir, “Eşimi depremin 4’üncü günü enkazdan çıkardılar, kızımı ise 5’inci gün” diyor ve ekiyor: “Bizim mahallemizde sadece Suriyeliler yoktu. Türkler de vardı. Ona rağmen çok geç kalındı.”

Abir ve çocukları, Hatay’a geri dönecek mi? Şimdilik belirsiz: “Hatay bizim evimiz, 11 yıldır ordayız. Çocuklarım orada büyüdü. Kuzenlerimiz öldüğünde savaştan uzaklaşmamız gerektiğini düşünerek Hatay’a geldik. İstanbul’u ise sevmedik. Çok gürültülü, çok karışık… Ama orada hayat kalmadı. Dönersek ne yaparız bilmiyoruz. O yüzden düşünmemeye çalışıyoruz, sadece yaşamaya çalışıyoruz.” Konu ardından Suriyelilere yönelik nefret söylemlerine geliyor. Abir, bu söylemlere alıştıklarını aktarıyor: “Bize kötü sözler söyleyenler oluyor, kötü davrananlar oluyor ama biz artık alıştık. Yıllardır bu tür söylemlere maruz kalıyoruz. Tabii ki üzülüyoruz, neden bu kadar kötü sözler söylediklerini anlamıyoruz. Biz kimseye zarar vermedik.”

HEPSİ VEFAT ETTİ

Sonrasında Abir’in kızı Sena ile konuşuyorum. Sena’nın ilk sözü, “Babamı ve 8 yaşındaki kız kardeşimi kaybettim” oluyor. Sözlerinin devamında ise şu ifadeleri kullanıyor: “Amcam, arkadaşlarım, tanıdıklarımız hepsi vefat etti. Benim depremden önce 6 arkadaşım vardı, şimdi 2’si hayatta. Hayatta olanlardan biri de bütün ailesini kaybetti.”

Kendilerinin enkazdan nasıl kurtulduğunu sorunca şöyle yanıtlıyor: “Ben annemle birlikte, ninemde kalıyorduk. Onun evine bir şey olmadı. Yusuf yıkılan evimizin enkazında kaldı. Çevredekilerin yardımıyla onu sağ kurtardık ama babam ve küçük kardeşim için geç kaldık.”

ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ

Sena okulu depremden önce bırakmak zorunda kaldığını söylüyor, “Annem ve babam çalışıyordu ama paramız yetmiyordu, ben de okulu bırakarak işe girdim” diye belirtiyor. Okulu bıraktığı için çok üzgün. “Yusuf da artık okuyamayacak” diyor ve şöyle devam ediyor: “Depremde her şeyimizi kaybettik. Biraz paramız, eşyamız vardı, onlar da gitti. Babam da ölünce Yusuf’un çalışması gerekiyor. İstanbul’da iş bulduk. Annem ve ben bir mağazada müşterilerle ilgileniyoruz. Daha yeni başladık işe, annem 7 bin lira alacak. Ben deneme süresindeyim, para konuşmadık. Yusuf da dönerci de işe girdi Tarlabaşı’nda. Gece 12 öğlen 12 arası çalışıyor ama o da daha parayı konuşmadı. Benim gibi Yusuf da deneme süresinde.”

***

SURİYE’DEN GELDİK SIFIRDIK ŞİMDİ TEKRAR SIFIRA DÜŞTÜK

Suriyeli Hüseyin ve ailesi de depremde bütün varlığını kaybetti. Aile, binadan sağ çıksa da çok sayıda akrabası yaşamını yitirdi. Hüseyin ve ailesi Hatay’da bir çadırda kalıyor. Aktardığına göre bir kuzeni, arama kurtarma ekiplerinin geç gelmesi nedeniyle yaşamını yitirdi. Hüseyin’in 5 çocuğu var, biri otizmli. Ses kayıt cihazımın ‘kayıt’ tuşuna basıyor ve Hüseyin’i dinlemeye başlıyorum:

HER ŞEYİ KAYBETTİK: Her şeyimizi kaybettik. Suriye’den döndüğümüzde sıfırdık. Burada yıllarca çalıştık, biraz birikimimiz oldu, eşyalar aldık. Ancak hepsi depremde gitti. Tekrar başa döndük. Hatay dışına çıkarsak geçimimizi sağlayamayacağımızı biliyorduk. İlk 10 gün battaniyelerden çadır gibi yaptığımız bir yerde kaldık. 10 gün sonra çadır temin edebildik.

BİZE DAVRANIŞ DEĞİŞTİ: Yağmalamalar oldu. Ama bunun kimin yaptığını Türkler de Suriyeliler de bilmiyor. Ama bu yağma olaylarından sonra bize karşı davranışlar çok değişti. Suriyelilere içme suyu bile vermemeye başladılar. Mesela yemek dağıtan bir yer var. MHP'ye bağlı yemek dağıtma yerine gittik. Bize vermediler yemek. "Suriyelilere vermiyoruz yemek" dediler. Bize karşı herhangi bir şiddet uygulamadılar. Ama sözlü şekilde hakaret ediyorlar. Bu bizi daha çok üzüyor, bize daha çok zarar veriyor.

TÜM PARAM MEYVEYE GİTTİ: Ücretsiz yemek dağıtıyorlar. Kendilerine minnettarım. Ama maalesef bu yetmiyor. Ben de çocuklarım iyi beslensin diye şehir dışına meyve, sebze almaya çıktım. Bütün paramı burada harcadım. Burada durumlar gerçekten çok kötü. Ne olacağına dair hiçbir fikrimiz yok.

KÜÇÜK BİR EV İSTERİM: 10 bin TL nasıl yetsin? Eşyalarımızın hepsi gitti. Eşya satın alabilmek için şehir dışına çıkmamız gerekiyor, Hatay’da hiçbir şey kalmadı. Bu parayla bazı eşyaları aldım. Git gel, oralardan eşyaları satın al… En az 60 bin, 70 bin liraya ihtiyaç var. Sadece başımızı bir çatının altına sokabileceğimiz küçük bir ev kurmak istiyoruz.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
SGK: Emekli promosyonu ödemeleri için 19 bankayla protokol imzalandı Sandığa giderken bunları hatırla Meteoroloji'den sağanak uyarısı Yapımı yeni biten bina yan yatmaya başladı Erdoğan ekonomik krizi kabul etti; asgari ücret zammına kapıyı kapattı