Yapay zekâ lütuf ya da lanet

Dünya genelinde kullanımı artan sohbet robotu ChatGPT ile birlikte yapay zekâ tartışmaları da alevlendi. Prof. Dr. Say, ChatGPT’nin herkesi şaşırttığını ifade ederken dezenformasyonu artırabileceğinin altını çizdi.

Umut SERDAROĞLU

Dünyanın ‘Matrix’, ‘Terminatör’, ‘Ben, Robot’ gibi filmlerden aşina olduğu yapay zekâ, son zamanlarda teknolojinin hızla gelişmesiyle evlerimize kadar girdi. Bunun en büyük örneği ise kasım ayında erişime açılmasıyla dünyayı kasıp kavuran ChatGPT. İnterneti olan herkesin erişebildiği, OpenAI tarafından geliştirilen ve diyalog konusunda uzmanlaşmış bir prototip yapay zekâ sohbet robotu olan ChatGPT, yapay zekâ tartışmalarını da alevlendirdi. Aynı zamanda birçok yapay zekâ uzmanı ve teknoloji endüstrisi yöneticisinin de tepkisini çekti. Bin 100 kişilik bir grup, açık bir mektup yazarak ChatGPT’nin geliştirilmesine bir süre ara verilmesini istedi. Twitter'ın sahibi ve Tesla’nın kurucusu Elon Musk, Apple'ın kurucularından Steve Wosniak ve Center for Humane Technology (İnsancıl Teknoloji Merkezi) yöneticisi Tristan Harris'in de imzasının bulunduğu mektupta "Güçlü yapay zekâ sistemleri, ancak etkilerinin olumlu ve risklerinin yönetilebilir olacağından emin olduğumuzda geliştirilmelidir" denildi.

Aynı zamanda dünya genelinde yapay zekânın bu denli gelişmesine ilişkin fikir ayrılıkları da artmaya başladı. Bir taraf yapay zekâyı birçok konuda insanların hayatını kolaylaştıracağını savunurken, diğer taraf ise yapay zekânın daha ucuz olduğu için insanların işlerini ellerinden alabileceği, hatta distopik bilim-kurgu filmlerinde olduğu gibi dünyayı ‘ele geçirebileceği’ tartışmalarına girdi.

Bilgisayar Bilimci ve yapay zekâ uzmanı Prof. Dr. Cem Say ile yapay zekânın geldiği son evreyi ve yaşanan tartışmaları konuştuk. Prof. Dr. Say’ın açıklamalarının satır başlıkları şu şekilde:

BÜYÜK DİL MODELİ

“ChatGPT bir sohbet programı. Bilgisayarın insanla karşılıklı konuşması yazışması aslında bu yapay zekâ çalışmalarında çok uzun zamandır, 50-60 senedir üzerinde çalışılan bir konu. Ama son 1-2 senede ortaya çıkan teknolojik bir yenilik sayesinde biz uzmanları bile şaşırtan acayip yüksek bir kalite sıçraması yaşadı. Bu teknolojinin adı ‘büyük dil modeli’ teknolojisi. İnternetteki bütün metinleri okuyabilen bu teknoloji sadece bir yazının başını gördüğünde, onu gayet mantıklı, bilim kurallarına uygun ve üstelik ne dediğini biliyor dedirtecek seviyede mantıklı bir şekilde uzatabiliyor. ChatGPT şimdiye kadar, her göreni şaşırtan bir performans sergiliyor. Sorularınız çok akıllı, mantıklı, bilgiliymiş gibi cevaplar verebiliyor.”

“Tartışmaların değişik nedenleri var. Açık mektupta denilenler bir yana, bu sistemler her ne kadar dilin ritmini çok iyi yakalasa da, çok güzel bilgili cevaplar veriyor gibi görünse de aslında tamamen yanlış bir şey, uydurma bir referans kullanmayacağının bir garantisi yok. Çünkü bu teknolojiler internetteki metinlerden hangi kelimeden sonra hangi kelime gelir hesabını yapıyor sadece. Bu doğru mudur, diye bir derdi yok. Hakikaten ona istediğiniz gibi bir hikâye yazdırabilirsiniz. İki cümle yazıp çok farklı bir konuya bir bilim-kurgu ya da bir dedektiflik hikâyesi gibi başlayabilirsiniz. O, bu yazının ritmini anlayıp bu şekilde devam ettirebilir.”

Prof. Dr. Cem Say

DEZENFORMASYON ARTAR

“Bu tür uygulamalarla büyük bir dezenformasyon sorunu ortaya çıkabilir. Hiçbir insanın yetişemeyeceği kadar büyük miktar ve hızda üretip ortalığı bu tür metinlerle doldurabilir. Özetini verdiğiniz saçma sapan bir siyasi konuda uzun uzun yazdırabilirsiniz. Bunu istediğiniz boyutta yapabilirsiniz ve biliyorsunuz internette birçok insan, ‘bir dakika, bu doğru mu’ diye eleştirile düşünce yeteneklerini kullanacağını varsayıyorsanız, yanılıyorsunuz çünkü birçok insanda öyle bir yetenek yok. Gördükleri her şeye inanıyorlar ve bunu saniyesinde paylaşıyorlar. Zaten internette dezenformasyon sorunu varken çok daha büyük bir üretim gücüyle yalan bilgiler artar endişesi var.

İŞSİZLİK KORKUSU

“Yapay zekânın gelişmesiyle bir başka endişe de bu tür teknolojilerin insanların elinden alabileceği. Tarihte buna benzer devrimlerde, artık anlamsız olarak görülen işlerde çalışan insanlar işsiz kaldı. Geçiş döneminde insanlara böyle bir sille vurmuş. Ama ondan sonra baktığınızda o yeni dünyanın içinde eskiden hiç hayal bile edilemeyen yeni işler ortaya çıktı ve hikâye hep tekrarlanarak devam etti. Daha farklı işler yapan daha fazla insan oldu. Uzun vadede yarattığı işsizlikten daha fazla iş yarattı. Tabi bu kısa vadede işsiz kalan insanların durumunu, onun yaratacağı siyasi, sosyal ve bin türlü problemi göz ardı etmemek gerek. Bu sefer de herhâlde öyle olur diyenler var. Ama yapay zekânın diğer teknolojilerden farklı olmasından kaynaklı olarak ‘insanlar işsiz kalacak ve yeni iş bulamayacaklar’ diyenlerin sayısı da fazla. ‘Bir insanın yapabildiğini, yapay zekâ daha hızlı, daha iyi ve daha ucuza yapabiliyor, insanlara gerek kalmayacak’ diye kaygılananlar var. Mesela biz bir ders kitabı hazırladık yapay zekâ hakkında. Kapağında robotla el ele tutuşan bir küçük kız resmi olsun istedik. Bunu yapay zekâya yaptırdık. Eskiden olsa bu konuda bir sanatçıya para vermemiz gerekecekti. O yüzden insanların işini yapay zekânın alıp almayacağı belli değil. Ancak bu konuda dünyanın bir tarafı çok hızlı ilerlerken, geri kalanı internet yasaklarıyla, imkânsızlıklarla boğuşuyor. Ülkelerarası bu anlamda dengesizlikleri, çeşitli toplum kesimleri arasındaki dengesizlikleri artırma potansiyeline de sahip.”

İKTİDARLARIN GÖZDESİ

“Yapay zekâ, 2000’li yılların başından beri bir sürü devlet tarafından önemsenmeye başladı. Çünkü internet denen şey insanların bütün hayatlarını kaydediyor. Kalp atışlarınıza kadar sizin ne yediğiniz, ne içtiğiniz, nereye gittiğiniz, ne izlediğiniz, her şeyi kaydediyor. Hem insanların bir sonraki hareketini tahmin edebilmiş oluyorsunuz hem de kime oy vereceğini bilip ona göre davranabiliyorsunuz. Çin de bunun çok tuhaf uygulamaları var. Bütün vatandaşların hareketlerini gözlemleyip puan verme sistemi var. Mesela iyi vatandaşlar trende daha iyi yere oturabiliyor, az puanlı vatandaşlar daha kötü olanaklarla, daha kısıtlı olanaklarla karşılaşıyor. Harika bir demokrasi falan getirecek diye heyecanlanarak bütün dünyaya ördüğümüz bu bilgi ağı, bu teknoloji ile birleştiğinde aslında baya bir demokrasi varmış gibi gösterip yok etmek, direkt diktatörlüğün feriştahını yaratmak için de kullanılabiliyor.”

SOSYALLEŞME DEĞİŞTİ

“Yapay zekâ ve sanal gerçeklik çok farklı bir dünya yaratıyor. Bilinen sosyalleşmeden farklı dünyanın başka yerlerinde hiç karşılaşmayacağın, dilini bile bilmediği başka yerlerdeki insanlarla da sosyalleşebilmesini sağlıyor. Bu şekilde insanlar eski hiyerarşilere hiç uymayan şekilde kendi aralarında gruplaşmalar gerçekleştiriyor. Mesela ‘Uzay Yolu’nu sevenler’ kendi aralarında farklı bir grup oluşturuyor.”

‘YAPAY ZEKÂ AYAKLANACAK’

“Mesleğim gereği ‘yapay zekâ bizden daha akıllı olunca dünyayı ele geçirir mi’ sorularıyla muhatap olan bir kişiyim. ChatGPT gibi modeller diğer insandan çok daha akıllı izlenimini verecek şeyler yapabiliyorlar. Mesela yapay zekâya enteresan bir bilgisayar programı yazdırıyorsunuz. Bu yazıda bir de notlar yer alıyor. O notlar içerisinde yapay zekânın ‘Ben ne yapıyorum’, ‘Şu anda ne yaptığımı ettiğimin farkında değilim’ gibi yorumlar da eklemiş olduğu görülüyor. Ancak şu andaki ChatGPT gibi teknolojiler şu anda telefonlarda bulunan uygulamaların hormonlusu.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
AKP’liler sarayın müdavimi olmuş Kavala ve Demirtaş şartı konmuştu: Bakan Fidan, Hollanda'ya gidiyor Askeri üniformayla servis yapılan restoranda 3 gözaltı Özgür Özel randevu isteyeceklerini açıkladı: Erdoğan'la görüşme ne zaman olacak? Görevine iade edilen akademisyene bir yıldır oda verilmedi