Dünya Kupası birgün için İstanbul’daydı

Futbolda Süper Lig’in son haftalarına girdiğimiz şu günlerde Bursaspor’un başarısı şampiyonlukla süsleneceğe benziyor. 2.Lig’de ise Kardemir Karabükspor’un şampiyonluğu hepimizi mutlu etti. Şöyle ki; futbolun çok büyük sermayeler yatırılmadan da, amatörce ve inanarak kotarılmış kadrolarla oynandığında dahi şampiyonluğu kovalayabilecek seviyelere taşınabildiğini gösterdiğine tanıklık ettik  her iki kulübümüzde de.
Öte yandan; gittiği her ülkede yüz binlerce taraftarı peşinden sürükleyen, FIFA Dünya Kupası Güney Afrika 2010’a da sayılı günler kaldı. 1920’lerde, Jules Rimet’in başını çektiği bir grup Fransız futbol yöneticisi, dünyanın en güçlü ulusal takımlarını biraraya getirip, Dünya Şampiyonluğu unvanı için karşılaşılan bir turnuva fikrini ortaya atar ve böylece Dünya Kupası fikri resmiyet kazanır.
Ulusal takımımız finallerde bu kez yer almasa da teselli bulacağımız bir organizasyona ev sahipliği yaptık geçtiğimiz günlerde.
Dünyanın en değerli futbol ikonu FIFA Dünya Kupası, 15 Nisan Perşembe günü İstanbul’daydı. Dünya Kupası düzenleme hakkını kazanmaya çok yaklaştığımız şu günlerde, Orijinal FIFA Dünya Kupası ile buluşmak sevindiriciydi, benim için ise Orijinal Kupa ile fotoğraf çektirmek bambaşka bir heyecandı. Zira yoğun ve uzayan kuyrukda beklemekten ancak basın kartım sayesinde öne geçerek kurtulabildim. Nitekim öyle de oldu. Ve yukarıdaki fotoğrafı çektirebildim. FIFA tarafından özel olarak görevlendirilen kişiler dışında kimsenin dokunamadığı 36.8 santimetre uzunluğunda, 6.175 gram ağırlığındaki 18 karat altından yapılmış orijinal FIFA Dünya Kupası’nı yakından görme ve birlikte fotoğraf çektirme imkânını sağladığı için Coca Cola’ya da teşekkürler.
FIFA Dünya Kupası, FIFA Dünya Kupası Turu dahilinde tüm dünyada 84 ülkeden 91 şehri ziyaret ediyor, 138.902 km yol kat eden kupanın İstanbul’dan sonraki durağı ise Kazakistan olacakmış.
FIFA DÜNYA KUPASI TASARIMI
Başlangıçta FIFA Dünya Kupası, kurucusunun adıyla Jules Rimet Kupası olarak anılıyor ve onu üç kez kazanan ülkeye verileceği duyurulmuş. 1970 yılında Brezilya’nın üçüncü şampiyonluğunu yaşamasıyla kupa bu ülkenin  müzesine gitmiş. Ancak 18 ayar saf altından yapılan kupa 1983’te çalınmış ve halen bulunabilmiş değil.
İlk kupa Brezilya’ya gittikten sonra yeni bir FIFA Dünya Kupası tasarlama ve 1974 yılından itibaren bu kupayı kullanma fikri sonucunda, İtalyan sanatçı Silvio Gazzaniga’nın tasarımında karar kılınmış. Gazzaniga’nın tasarladığı, bugün halen kullanılmakta olan FIFA Dünya Kupası, tabandan spiraller çizerek yükselen hatlar en üstte dünyayı taşıyacak şekilde uzanıyor. Zafer anını yaşayan iki sporcu, dinamik bir biçimde heykelin gövdesiyle birlikte yükseliyor. 1970’lerden itibaren Beckenbauer’ın, Kempes’in, Maradona’nın, Zidane’ın bir ucundan tutup yukarı kaldırdığı efsane FIFA Dünya Kupası, FIFA Dünya Kupası Turu kapsamında şimdi fotoğrafta bile olsa benim yanıbaşımda.
DÜNYA KUPASIYLA İLGİLİ İLGİNÇ BİLGİLER
FIFA Dünya Kupası şampiyonu ülkeler, ancak bir sonraki turnuvaya kadar kupayı elinde tutabiliyor. Şampiyona, som altından yapılmış olan orijinal kupa yerine, kupanın altın kaplama bir benzeri veriliyor. Kupanın altında 1974’ten beri tarihleriyle birlikte FIFA Dünya Kupası’nı kazananların adları kazılı. 1930 yılında ilk kez Uruguay’da düzenlenen turnuva, FIFA’nın en büyük organizasyonu olarak popülaritesini ve prestijini arttırmış.
1930 yılından beri düzenlenen 18 turnuva, sadece yedi farklı şampiyon görür. Brezilya (1958, 1962, 1970, 1994, 2002), Almanya (1954, 1974, 1990), İtalya (1934, 1938, 1982, 2006), Uruguay (1930, 1950), Arjantin (1978, 1986), İngiltere (1966) ve Fransa (1998). Bununla birlikte, FIFA Dünya Kupası, 1950’de Amerika Birleşik Devletleri’nin İngiltere’yi, 1966’da Kuzey Kore’nin İtalya’yı mağlup etmesi, 1980’lerde Kamerun’un ortaya çıkması ve 1990’da kupa sahibi Arjantin’in açılış maçında aldığı mağlubiyet gibi, futbol tarihine damgasını vuran ilginç sonuçlara da tanıklık ediyor.
Son olarak; Euro 2016 Dünya Kupası Organizasyonu adaylığımızı zorlayacak Fransa ve İtalya ile şanslarımızın eşit olduğunu biliyoruz. Dünya Kupası’nı organize etmenin ülkemize çok yakışacağını ve gelecek nesillere spor tesisi ve Dünya çapında prestij kazandıracağını hepimiz biliyoruz. Çok isteyelim Euro 2016 bizim olsun.