Kültür Bakanı’nın ‘dizilerde oynayan Devlet Tiyatrosu oyuncuları için ‘döner sermayeye katkıda bulunmalılar’ sözleri üzerine

Kadrolu oyuncudan para kesmek burada kimsenin aklına bile gelmez.
Aslında güzel bir fikir ama
zaten alınan maaş ne ki?
Yani sanatçının üstünden,
devletin hizmet vermesi gibi sosyal işleri
bu alana
sıkıştırmak
olur mu?
Bizim işimiz
zaten
oyunculuk
değil mi?
Silaha
verecekleri
paradan
kessinler
Viyana’da devletin
oyuncusu olmak
Kültür Bakanı’nın ‘dizilerde oynayan Devlet Tiyatrosu oyuncuları için ‘döner sermayeye katkıda bulunmalılar’ sözleri üzerine son günlerde tiyatrocular arasında yeni bir tartışma başladı.
Gündemi kaplayan bu taslak madde yasalaşırsa, devletten maaş alıp, özel diziler ya da seslendirme vb. ekstra kazanç getiren işlerde de çalışan tiyatrocular için, devlet sahnesinde gözükmenin yanısıra, oyunculara ‘daha çok sanatı halkla nasıl buluştururuz’ fikrinin benimsetilmesi üzerinde duruluyor.
Kadrosu devlette olan bu oyuncular zaten devlette yaptığı işin karşılığını tam zamanlı bir ücretle alıyor. Yeniliğe göre, dizilerde oynayanların da döner sermaye gibi bir birime katkı yapmaları konusunda bir arayış var. Bu uygulamayla adları tartışmalı dizilerde bölüm başına astronomik fiyatlarla anılan kimi oyuncuların da aslında ne kadar para aldıklarını anlamış olacağız.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin ise konuya ilişkin yaptığı bir açıklamada; “Tiyatro sanatçılarının televizyonda yer alması dünyanın her yerinde oluyor. Bizim burada üzerinde durduğumuz sanatçının asli görevini aksatmamak kaydıdır. Döner sermaye yoluyla para aktarılması her zaman konuşuluyordu. Biz sanatçımızı oynatırız ama yapımcılardan döner sermaye için ayrı bir ücret talep edeceğiz. Sanatçının kendi kazancını etkilemeyecek” diyordu.
Bu gelişmeler üzerine, acaba Avrupa’da durum nasıl işliyor diye telefon defterime göz attığımda, Avusturya Viyana’da halen Das Kunst Tiyatrosu’nda yönetmenlik yapan arkadaşım Aslı Kışlal ile görüşmek bana mantıklı geliyor. Bakanlığın oyunculardan katkı payı istediği haberini aldığım günden bu yana da görüşme fırsatım olan farklı ülkelerdeki oyuncu dostlarımın da bilgilerine başvuracağım. Avusturya Devlet Tiyatrosu ile ilgili bilgilerin hem tiyatroculara hem de bakanlığın ilgili müdürlerine yararı olacağı düşüncesiyle buradan paylaşıyorum.
Yönetmen Aslı Kışlal anlatıyor: “Avusturya’da Devlet Tiyatrosu ya da devletin oyuncularına maaş verdiği bir tiyatro kurumu var elbette. Hem de bir dolu. Özel tiyatrolara bile destek var, bizim tiyatromuz gibi. Ama bizler maaşlı çalışamıyoruz. Devlette kadrolu çalışan bir oyuncu ise dışarıda iş yapmak istese (devletin maaşı ile çalışan bir oyuncu yani), öncelikle sinema filmi gibi işler daha fazla geliyor onlara, kadrolu olması sadece tanınması açısından önemli, onun dışında aldığı toplam film parasından vergi vermesi lazım, ama bu herkes için geçerlidir. Kadrolu olmasıyla alakalı değil. Yıllık geliri ile alakalı.
“Örneğin Viyana için özel, Kültür Bakanlığı Viyana bölümü var, zaten parayı onlar dağıtıyor. Ama kadroludan para kesmek burada kimsenin aklına bile gelmez. Aslında güzel bir fikir ama zaten alınan maaş ne ki? Yani sanatçının üstünden, devletin hizmet vermesi gibi sosyal işleri bu alana sıkıştırmak olur mu? Bizim işimiz zaten oyunculuk değil mi? Silaha verecekleri paradan kessinler.
“Mesela ben bir film için para alırsam ki bu paranın da büyük bir kısmı devletten geliyor. Ancak aldığım paranın yaklaşık yüzde 40’ını vergi olarak geri ödüyorum. Bunun nedeni günlük işler olması, bir günde aldığınız parayı sanki senenin her günü bu kadarmış gibi hesaplıyorlar, vergisi o yüzden çok fazla.
“Biz de Viyana’da bu yanlışlığı düzeltmeye çalışıyoruz, çünkü senede en fazla bir iki film teklifi gelirken, bütün sene için vergi ödemek, insanları çok zorluyor.
“Onun dışında tabii, ‘off tiyatro’ çalışanları için devlet tiyatrolarında alınan paralar, bir oyuna harcanan paralar inanılmaz acı veriyor. Örneğin bir oyun için devlet tiyatrolarında 500 bin avro para harcanırken, ‘off tiyatrolar’ın tamamının geliri bir sene için toplam 5 milyon avro. Bunun içinde toplam 10-15 kadrolu sahne, 100’e yakın grup var. Benim yıllık gelirim, bütün tiyatrom için 55 bin avro. Bu parayla yaklaşık 32 bir kadroyu ve 2 oyunu ve çeşitli workshopları besliyorum bir yıl içinde. Evet o yüzden de zaten sürekli yan işler yapmak zorundayım, bazı rejisörler bu paranın büyük bir kısmını kendilerine ayırırken, bizim grupta inanılmaz bir demokrasi ve eşitlikle sürdüğü için ben oyuncularla neredeyse aynı parayı alıyorum. Yakınmak istemiyorum, çünkü bu iş o kadar zevkli ve o kadar güzel fikirlerle dolu ki böyle bir hayatım olduğu için sadece mutlu olabilirim...”
Avusturya’da oyuncuların döner sermayeye katkısı böyle sağlanıyor demek ki, umarız bu yazı buradaki uygulamaya da çare olur.