Güzel görme ihtiyacı insan türü için su, ekmek ya da özgür yaşamak kadar önemli. Estetik bu ihtiyacın en belirgin uzantısı ...

Güzel görme ihtiyacı insan türü için su, ekmek ya da özgür yaşamak kadar önemli. Estetik bu ihtiyacın en belirgin uzantısı ve sanat son noktası gibi düşünülebilir. Sanat yaşamımızın biyolojik anlamda ayrılmaz bir parçasıdır da. İnsan türü evrimsel süreçte çok önemli özellikler kazanmış ve bunların yaşamsal önemi sayesinde mevcudiyetini devam ettirmekte halen. Daha ne kadar devam ettirebileceği tartışmalı. Küresel ısınma, kimyasal kirlilik, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve onların deterjan, yün, çikolata, çocuk maması gibi akla hayale gelmeyecek ürünleri, cep telefonlarının yarattığı elektromanyetik riskler, kentleşme, aşırı nüfus artışı bu tartışmaların ana kaynağı.
Güzel görmek evrimsel süreçte yaşamsal. Güzel olan tehlikesizdir çünkü. İnsan güzeli sever. Kararları, yargıları ona göredir. “Bok böceği yavrusu” korunmayı hak etmez ama “fok yavrusu” eder. İnsan güzeli sever. Çirkinin ve acının tarifi kolaydır ama güzeli tanımlamak o kadar değil. Penguen sevimli, kuğu zarifken kurbağa çirkin, iguana ondan da çirkin, fare iğrençtir.
İşte güzeli tarif bu noktada bilgi ile olabilir belki diyebilirsiniz. Yani çevre sayfalarında, sayısız belgeselde, dergilerde cici resimler ile hayvanları Fethullah Hoca taktikleri ile olağanüstüleştirsek belki sevdirebiliriz. Korkarım hayır. Evrimsel geçmişimiz buna izin vermez. Biz kayaları, taşları, bulutları bile insan yüzüne benzetebilen, anlamlandıran bir türüz. Tehlike yaratabileceği basılanmış imgeleri sevemeyiz. Sever görünebiliriz ama sevemeyiz. Güzel görmek ihtiyacı yaşamsaldır. Güzel olan tehlikesizdir, güzel kokan tehlikesizdir, güzel ses çıkartan tehlikesizdir. En çok bu üç algı ile etrafımızı anlıyoruz. O yüzden kuğular zariftir, o yüzden ördekler sevimlidir. Oysa ördekler bazen kelimenin tam anlamı ile korkunç olabilirler. Özellikle çiftleşme mevsimlerinde erkekler dişilere defalarca saldırabilirler hem de toplu halde. Bir kez onları öyle görseniz bir daha kimse size sevimli ördek masalı anlatamaz. Ama bu bilgi insana hiç bir farklılık kazandırmaz. Yine ördek sevimli, fare sevimsiz kalacaktır. Beynimiz milyon yıllarda edindiği tecrübeleri birkaç yılda silemez.
Güzel olanın algısı bilgi ile değişse idi sanatı anlatarak heykellere tükürülmenin önüne geçebilirdik belki. Ama olmaz. Örneğin 15. Yüzyılın ünlü ressamı Jan van Eyck’in “Arnolfini Portresi” isimli tablosunda ressam öndeki iki karakterin arkasındaki küçücük aynada odada görülen her şeyi (kendisi de dahil) resmetmiştir, aynı tabloda hamile gibi görünen kadının elbisesi aslında zenginliği gösterecek şekilde kat kattır ve yerdeki tahta terlikler bu zenginliği perdeleyici olarak kullanılmıştır. Ressam daha fazla gerçeklik yakalayabilmek için çok özel bir yağlıboya tekniği kullanmıştır. Peki tüm bunları bilmek resmin güzel olmasını sağlar mı? Yok. Sağlamaz. Bu resim güzeldir çünkü tüm bu bilgilere sahip olmasanız bile tablonun orjinalini yakından gören şanslı bir insanı yerine çiviler. Gözünüzü ondan alamazsınız. Resmin sizde uyandırdığı etkileri sağlayan şey entelektüel bilginiz değil yalnızca olağanüstü güzel bir tablo olmasıdır. Güzellik tıpkı aşk gibi sizi sarar, tıpkı korku ya da güzel bir şiir gibi tüylerinizi dikleştirir ve bir sahiplenme ve hemen ardından pişmanlıkla karışık bir sorumluluk duygusu uyandırır. Böyle bir resim gördüğünde gördüğü şeyi bir “resim” zanneden kişi süzme ahmaktır. Tıpkı kuğu gibi, tıpkı bülbül sesi gibi, tıpkı yerdeki yaprakların arasında koşmak gibi… Sanat güzeldir. Güzel görmek bir ihtiyaçtır. Mevcut yöneticiler size güzel bir kent veremezler, mevcut yöneticiler siyanürlü altını dağ çiçeklerine tercih ederler, çıplak bir insan heykeli gördüklerinde yalnızca çıplaklığı algılarlar, heykeli değil. Aynı yöneticiler gördüğümüz en büyük tablo olan yerküreye baktıklarında da sizinle aynı şeyi görmeyecekler. İşte bu yüzden siyanürle altın, dinamitle bakır, barajla enerji ve nükleer çöplükler ile yaşam ve gelecek aramaya devam edecekler. Sizler de yerküre tablosunun renklerinin soluşunu seyrederek kaybolacaksınız.