“Gençlik Tiyatroları Oluşumu”muz için gurur vesilesiolan bir etkinliğimizi sizinle paylaşarak“27 Mart Tiyatrolar Günü”nüzü kutluyorum....

Birkaç gün sonra 27 Mart, yani Dünya Tiyatrolar Günü. Hep birlikte kutlayacağız. Tiyatrolar perdelerini ücretsiz açacak o gün. Bildiriler okunacak, alkışlar salonlarda çınlayacak. Ve sonra…İşte bu yazı aslında bir nevi kutlamadır diyerek başlıyoruz.

GENÇLİK TİYATROLARI OLUŞUMU:Gençlik Tiyatroları alanında büyük bir boşluk olduğu düşüncesi ile Ertuğrul Timur ile birlikte kurduğumuz bir oluşumdur. Gençlik Oluşumu olduğu için kuruluşuna emek verip ilk bir yılın sonunda bir gençlik tiyatroları kurultayı yapıp tüm yönetimi gençlerin seçeceği bir kurula bırakıp bizim tamamen çekilmemiz şartıyla yola çıktık. Çalışmalarımız bir yıl boyunca çok verimli geçti. Daha ilk toplantımızda 70'in üzerinde katılımla ve bir çok sayıda farklı okuldan katılımla yola çıktık. Her cumartesi-pazar iki ayrı salonda, alanlarında uzman eğitimcilerle tamamen ücretsiz dersler gerçekleştirildi. Lise ve Üniversitede okuyan gençlere tiyatro eğitimine dönük atölyeler, paneller, geziler yapmayı bir yıl boyunca hedeflediğimiz düzeyde gerçekleştirdik. Gençlik Tiyatroları Oluşumu’na bir anda çok sayıda genç katılmıştı, hatta belli bir kontenjanla sınırlı atölyelere cevap veremiyorduk çünkü dediğimiz gibi katılımcılar ve eğitmenlerimiz bu gönüllü hizmetten maddi bir beklenti içerisinde değildi. Bu arada eğitim amaçlı yaptığımız faaliyetleri şu adresten okuyabilirsiniz. http://www.tiyatrom.com /genctiyatro/index.htm.

Oluşumumuz için gurur vesilesi olan bir etkinliğimizi sizinle paylaşarak 27 Mart Tiyatrolar Gününüzü kutlamak istedim. Çünkü ne gariptir ki Türk Tiyatro tarihinde bugüne kadar olmamış bir etkinliği yaparak Taksim'de Shaman Kültür Merkezi’nden başlayarak önce Cumhuriyet Anıtı’na sonra AKM önüne dek kostümlü yürüyüş yaparak, slogan atarak ilk tiyatrocu eylemini yaptık. (Üstelik profesyonel olmayan liseli üniversiteli tiyatrocu gençlerle) Duyuruyu daha önceden yaptığımız için kostümünü giyen belirlediğimiz saatte buluşma mekanında toplanmaya başlamıştık. Çünkü tiyatrolar yıkılıyor, tiyatro sanatı TV ve benzeri dış güçler tarafından ekseninden çıkartılmak isteniyordu. Bu tiyatro eylemi halkın da dikkatini çekmiş olacak ki yine ilk kez ücretsiz olarak üç bin adet dağıtımız masklar herkesin yüzüne oturmuştu. Tiyatroya yönelmek için bundan güzel etkinlik olamazdı. Yani amaçlanan biraz da, her yıl temcit pilavı gibi, tiyatro salonuna gelen seyirciye bildiri okumak değil sokaktaki insanın tiyatroya dikkatini çekmek içindi. Taksim meydanı dedik, çünkü Taksim simgeleşmiş bir meydandı. Aslında dağıttığımız o masklarla Taksim alanında herkes bir anda performansa dahil olmuş ve geniş katılımlı bir sokak gösterisi yapmıştık farkında olmadan. Yani hepimiz birlikte hem güldük hem ağladık tiyatro için. Sloganlarımız; Yıkıma karşı, karanlığa karşı, yozlaşmaya karşıydı. Biz gençlerin yapabildiğini neden gişe açan, Kültür Bakanlığı’ndan destek alan, hem üniversitelerde bölüm başkanlığı yapıp, hem belediyelerde Tiyatro Genel Sanat Yönetmenliği yapan, ayrıca ekstralardan parsayı toplayan tiyatrocular yapamıyordu? İşte bütün mesele buydu. Ama biz tanıyorduk kendilerini ve yeni kuşaklara da anlatmaya devam edeceğiz kendilerini.

Geçen yıl kurduğumuz Gençlik Tiyatroları Oluşumu’nda hiç kimseden beş kuruş almadan yola çıktık. Yaptırdığımız afiş, branda paralarını Ertuğrul Timur ile yarıyarıya cebimizden karşıladık. Tüm eğitim çalışmalarımız zaten ücretsizdi, salonları ve ders veren hocaları dostluklarımızla ayarlamıştık. Yani para da girmedi, para da çıkmadı dayanışma sürdü bir yıl. Piknik gibi etkinliklerimizde herkes evinden kumanyalar getirdi.
Sadece 27 mart etkinliğimiz için bizim gençler 1.000 YTL bağış toplamışlardı onu harcadık. Hesabı da bağışı alan ve bir dönem oluşumun başkanlığını yapıp bırakan sevgili Eda Atalay tuttu. Şükür ki orada da bunun dışında para pul bulaşmadı oluşuma.

Yola çıkarken biz tiyatro topluluğu değiliz demiştik, tiyatro yapmayı çok istemiş ama yapamamışları toplayıp onlara tiyatro öğretmek onlarla oyun çıkarmak olmayacaktı amacımız. Bu tür mekanlar zaten var. Biz bedava kurs ya da tiyatro topluluğu değiliz. Bizim amacımız okul tiyatro topluluklarına olanak yaratarak atölyeler aracılığıyla topluluklarının gelişmesini sağlamak ve bu örnekleri ortaya koyarak ayrıca tiyatro çalışması olmayan okullarda tiyatro çalışmaları başlatmaktı. Ancak bir yılın sonunda gördük ki bunu başarmak çok zor. Bu amaca uygun düzenli gelen topluluklar olsa da çoğunluk bizi bedava kurs gibi, tiyatro yapabileceği alan gibi algılayanlardan oluştu. Ayrıca planımıza göre bir yılın sonunda gençlerin kontrolüne terk edip dernekleşmek vardı. Katılımcı çok olsa da bu sorumluluğu almak için, yönetimde olmak için çok da heveskar olmadı gençler. Onlarca genci bir kulüp havasında bir araya getirebilmiş olsak da amaca uygun yürümediği için sürmedi. Ve bulunduğumuz süreçte bir tıkanıklık yaşandı. Sevgili Ertuğrul Timur kendi tiyatro sitesi www.tiyatrom.com u sonlandırmanın yanı sıra bizim oluşumumuzdan da şartlarını açıklayarak ayrıldığını ilan etti. Bu yıl başından beri etkinlik yapamadığımız halde, "Gençlik Tiyatroları Oluşumu" olarak mum ışığında da olsa sürdürelim diyerek geçenyıl da katılmış olduğumuz Bilgi Üniversitesi’nin Gepgenç Festivali etkinlik komitesi’nde görev aldık. Gençlik Tiyatroları Oluşumu’ndan Muhammet Yiğit ile birlikte toplantılara katıldık. Ve yaptığımız toplantılar neticesinde yine ücretsiz olarak Pandomim Atölyesi verecek olan Eftal Gülbudak ve Oyun Yazarlığı Atölyesi verecek olan Yiğit Sertdemir ile birlikte bu yıl yine Gepgenç Festivali’nde olacağız. Dünya Tiyatrolar Günü’nüz kutlu olsun. http://www.gepgencfestival.net/