"Bana 'Başbakanım' deyin, çok tatlı oluyormuş! Tarafsız olmak çok zor tabii. Çünkü hem bir Başbakan hem de haber spikeri olunca icraatlarımın olumlu yanlarını vermek isterdim. Şimdi biraz ciddi cevap vereyim, hemen sonra sizle şakalaşmaya devam edebiliriz. Kendimi Başbakan koltuğuna o kadar rahat oturtturdum ki aniden haber spikerliği yapamayacağımı düşündüm. Hem Başbakan hem haber spikeri olarak yer alınca acaba tarafsızlığımı nasıl kullanırım, onu da itiraf ettim: Pek tarafsız kalmazdım. İşte dediğim gibi, hakkımdaki tüm olumsuz olan ifadeleri hemen olumlu şekle çevirip öyle aktarmayı uygun görürdüm. Muhalefet o arada tepinip dursun.

Başbakanlığımda daha etkili olmak için kaşlarımın birini kaldırıp hafiften gözlerimi de açarsam bu benim için etkili olur diye düşünüyorum. Mesela parmak sallamak, eli masaya koymak gibi hareketler artık benim için demode oldu. Ben demode değil, moda hareket tercih edip bir kaşımı kaldırmayı kullanabilirim.

Haber spikeri aktör değildir. O hakikaten olanı, olduğu gibi aktarandır. Haber spikerinin oynaması söz konusu olamaz. O, verilen metni oynar ancak ona sesiyle hayatiyet kazandırır. Ya da ufak tefek mimiklerle hayatiyet kazandırır ki bu çok insani hareketlerdir. Yani 17 kişinin öldüğü bir trafik kazası haberini verirken onu gülümseyerek okumanız son derece çirkin olur; bunun yanında başarılı lise öğrencilerinin falanca yarışmadaki birinciliğini gülerek vermenizde yarar var. Belki oyunculuk burada gereklidir. Ama onun dışında çok fazla abartmamakta yarar var diye düşünüyorum. Başbakan olunca ses tonunuzda birtakım edalar olması gerekir. Seçtiğiniz kelimelerin biraz size yabancı, biraz sizden olması gerekir. Öyle ya tüm Türkiye’nin karşısına çıkıp bir dolu vaatlerde bulunuyorsunuz. Dolayısıyla biraz parlatılmış vaatler olması gerekir ki halkta buna tepki versin. Şimdi az önce yaptığımız telefon konuşmasında bir kadın Başbakanın buradan seslenmesi son derece sinirlendirdi sevgili dinleyicimizi. Neden? Çünkü bugüne kadar yapılan icraatları sevmemişti. Kadınlara da kızmış, sinirlenmiş olabilir. Belki eşiyle küçük bir tartışmaya girmiştir. Bu sabah gazetede gördüğü resmi sevmemiştir.

Açıklıkla söylemek kolay olmuyor o nedenle izninizle bazı şeyleri kendimde saklı tutacağım. Haber spikerinin de tarafsızlığı söz konusudur, belirli açılardan. Elbette siyasilerin pek çok demeç ve haberlerini okurken alkışladıklarım da var. “Bunu niye böyle yaptılar" dediklerim de var. Ancak iyi ya da kötü ne yaparlarsa yapsınlar onları biz izleyiciye aktarmak durumundayız. Bir tercih söz konusu olamaz. Ne yaparlarsa yapsınlar biz aktarıyoruz. Çok doğaldır onları eleştirdiğimiz noktalar da var yayıncılar olarak, alkışladığımız noktalar da var. Ama elbette eleştirdiğim noktalarda ben de diğer meslektaşlarım gibi "keşke ben de böyle bir haberi okumasaydım" diye aklımdan geçiriyorum. Bu topraklarda yaşayan bir vatandaş olarak aklımdan geçenler oluyor elbette.

Tarafsız nasıl okuyacağım bu haberleri? Bugün öyle bir Başbakan halindeyim ki baksanıza bütün hayatımı buna göre ayarladım. Yemek yapmak yok, belki bir sinemaya giderim bugün bir Başbakan olarak. Yalnız, sinemayı nasıl boşaltacağım bilmiyorum! Biliyorsunuz bizde Başbakanlar halkı pek yanlarında görmek istemiyorlar, o nedenle sinemayı boşaltıyorlar.

Haber spikerlerini nasıl bulduğuma gelince... Genel anlamda özel radyolar ya da televizyonlardan bahsetmek isteyeceğim. Elbette ki oralarda çalışan gençler diyeyim, çünkü hepsi çok genç sesler duyduğum kadarıyla, bu işe hakikaten gönülden inanmışlar ve tırnaklarıyla kazıyarak yapıyorlar. Ancak bazı sesler var ki değil haber sunmak radyoda tek kelimelik dahi olsa anons yapamazlar. Ama ne yazık ki eleman sıkıntısı mı çekiliyor yoksa ucuz eleman mı kullanmak istiyorlar bilemiyorum; artık bu ifadeleri kullanmama izin verin, çünkü bu ifadelerim bazı şahısları kızdırabilir ama bunca sene sonra bunu söyleme hakkım olsun benim de. Nedendir bilemiyorum ama Türkçeyi katleden, elindeki metni doğru düzgün okuyamayan çok ses var. Onların süratle uzaklaştırılması gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü radyoyu yediden yetmiş yediye herkes dinliyor. Özellikle çocuklar çok teyp gibi oldukları için en olumsuz taraflarını kapıyorlar dilimizin."

(Radyo Kayıt Tarihi: 1995)