Bugünkü yazımız algılama, görme biçimlerimizle bağlantılı olarak, bilinçaltımıza etki edebilecek dahası toplum mühendisliğine soyunmuş kimi  global reklamcıların, sosyal paylaşımcıların, sosyal mesajları, bizlere görmemiz istenen haliyle; yutturma, yedirme süreçlerine ayna tutacak bir konuyla alakalı.

Pek çoğunuz belki daha önce duymadınız sanırım bu kavramı. ‘Amok koşucusu’ diye bir kavram duymuşsunuzdur. Ama bu seferkinin adı ‘Ames Odası’. ‘Ames Odası’ (çarpıtılmış oda), ismini  Amerikalı oftalmolog Adelbert Ames’den almış. Ames, bu odayı ilk kez 1956’da inşa etmiş. Ames Odası’nda iki çeşit illüzyon gerçekleşiyor. Kübik bir odada özel bir bakış noktasından bakıldığında farklı büyüklükleri algılamak, ikincisi de odanın içinde yapılan hareketlerde büyüme, küçülme ve değişimi direkt olarak görmek anlamına geliyor.

Kübik odadaki bu perspektif nasıl işliyor? Ames Odası’na baktığınızda oda normal küp şeklinde gözüküyor. Fakat gerçekte tamamıyla çarpıtılmış bir oda. Tavan, yer, bazı duvarlar ve pencereler yamuk yüzeylere sahip. Tavan yüzeyleri gerçekte iki ayrı uçta değişik yüksekliklere sahip. Ancak tek bir bakış noktasından baktığınız için bunu algılayamıyorsunuz. Ames Odası formunun retinada nasıl normal bir küp olarak algılandığına gelince, gözünüzde aslında düzgün bir küp imajı yerleştiriliyor. Çizgiler küpün bir köşesinden gözünüze direkt olarak geliyor. Bu da aslında yamuk olan küpü düzgün olarak görmenizi sağlıyor.

Algılarımızı, görme biçimlerimizi, bireysel ve toplumsal davranışlarımızı bu perspektiften görmeye başladığımızı düşünelim kısa süreliğine. Yani bizim toplum olaylarına ya da Dünya’daki son coğrafi, politik vs olaylara bu perspektifteki açıdan baktığımızı düşünelim. Ya da televizyonlarda yayınlanan haberler, diziler, reklamlar vs. gibi programlara bu şekilde bakmaya alıştırıldığımızı düşünelim.

Bilinçaltımıza gönderilecek bir mesajla neler değiştirilmesi istenebilir?

Bir toplum okur-yazar hale de getirilebilir, ancak düşünce üretmeleri de engellenebilir. Toplumun ahlaki değerleri yok da edilebilir. Yeniden kazandırılabilir de. Dini inançlar istenirse zayıflatılabilir veya yok edilebilir ya da dinine sahip çıkması, onun gereklerini yerine getirmesi güçlendirilebilir. Toplumsal ve ailevi dayanışması güçlendirilebilir ya da kesintiye uğratılabilir. (Aile, dinsel ve kültürel genleri taşıyan kurum olduğundan özenle korunması gerekir bence) Vatan ve devlet bağlılığı zayıflatılabilir ya da çoğaltılabilir. Adalet bilinci sürekli yıpratılabilir ya da güçlendirilebilir.

Gözünüz aslında yaşamış olduğunuz kendi gelişim süreçlerinizdeki kültürel ve bilişsel deneyimlerle olan biteni ayırt etmeye girişecektir ancak karşısındaki bu optik illüzyon odası, ekranı ya da monitörü, onun sağlıklı görmesini, analiz etmesini, yorumlamasını engelleyecektir.

Tecrübelere dayalı öğrenme modeli yeterince ekranlardan değiştiriliyor uzunca yıllardır kanımca. Normal bir küp oda görüntüsüyle toplum mühendisliğine soyunmak elbette haddimiz değil. Ama televizyonlardaki tüm yamukları düzgün gören bir toplum olmadık mı?

Yazılanlar, konuşulanlar hep tahminler üzerinden kopyalanıp yapıştırılıyor bir yerlerimize. Bilinen dış dünyadaki görüntülerle, sanal görüntülerle kurgulanarak yapılan bu karşılaştırmalarda, gözünüz bildiği, en çok görmeye alıştırıldığı yakın doğruyu seçiyor. Retinanızın tecrübesi Ames Odası’nı öğrendiğinde, artık çizgiler size yamuk, odanın şekli de bozuk gelmeye başlayacaktır. Ancak bunun için çok uzun süre geçmesi gerekir.

Örneğin, kimi televizyonların yayınlarını Ames Odası’na da benzetebiliriz. Görünüş açılarını gözün yaratmış olduğu anormallikleri ve bunu beyindeki etkilerini araştırsanız kim bilir izlediklerimizden neler çıkar? Hayata ve bilinenlere bakış açımızı değiştirmek için bence olan bitenin biraz daha dışına çıkarak, genel bakarak gerçeklerimizi oluşturmalıyız. Sonuçta tek bakış noktasına sahip olma özelliğimizi kullanan, saf duygularımızla oynayan, belki renkli ve muhteşem görünen bu odalar, ekranlar, monitörler yakın bir zamanda hayatımızın akışını, yaşantımızı, onların istediklerini yapar hale gelmiş, kısaca ölü ve mekanik bedenlere dönüştürecektir?!