Che’nin kadın savaşçısı Gerilla Tania için

 ‘Kahraman gerilla’ Che’nin ‘gerilla Tania’sı, tüm dünya kadınları için, devrimci mücadeleye kadınların katılmasının önemini gösteren bir örnektir. Tania, Latin Amerika’nın kurtuluşu için kahramanca öldü, devrimci kadınlar için de bir örnek olarak, dünya halklarının yüreğinde daima yaşayacaktır...

Erkek ve kadın hepimiz; kadınların eşitlik, adalet, barış ve kalkınma için yaptıkları çabaları desteklemek, paylaşmak ve dayanışmak için tüm dünyada bugün 8 Mart’ı hep birlikte kutlayacağız.

Dediler: Bir anı bırak ardında
Öyleyse gidiyorum, solan çiçek misali
Bir gün unutulur mu ki adım?
Benden bir şey kalmaz mı bu dünyada?
 
Hiç değilse bir çiçek, hiç değilse bir şarkı,
Öyleyse yüreğim nasıl davranmalı?
Yaşamam ve varlığım,
Boşuna mı bu dünyada?
(Che’nin yoldaşı Tania’nın 1966’da yazdığı şiir)

‘Gerilla Tania’nın (Haydée Tamara Bunke Bider, 1937-1967) öldürüldükten sonra, çantasında bulunan anı defterindeki bu dizeler dışında, Nikolay Ostrovski’nin ‘Çelik Böyle Sertleşti’ adlı romanından da bir alıntı dikkat çeker:
“İnsanın sahip olduğu en değerli şey hayatıdır. Hayat insana yalnızca bir kez verilir ve insan bunu öyle kullanmalıdır ki, yıllar sonra bu hayat, bir ağırlık olarak üzerine çökmesin, insan geçmişinin sıradanlığı ve zavallılığı utanç duymasın. Ölürken şöyle diyebilmeli insan: Tüm hayatımı ve tüm gücümü, dünyadaki en güzel şey olan insanın özgürlüğü uğruna savaşa adadım...’’
Latin Amerika devriminin kıvılcımını ateşleyecek özel çalışma grubuna seçildiğinden dolayı mutlu ve gururluydu Tania. Eğitimi için ayrılan sürenin kısalığına karşın, her şeyi çok iyi öğrendiği söylenir kimi yazılarda. Buenos Aires’ten gelen birisi olarak, Bolivya gibi bir ülkede, uzun zaman yalnız başına kalmıştı. Orası, herhangi bir kapitalist ülke gibi, çelişkilerle doluydu. Duygusallığı, içinde bulunduğu tecrit durumunun sonucuydu.
Tania, tüm dünya kadınları için, devrimci mücadeleye kadınların katılmasının önemini gösteren bir örnektir. Latin Amerika’da kadınların durumuna hâlâ feodal gözle bakan gelenekler varlığını sürdürürken, o önemli bir rol oynayarak, kadınların ufkunu daraltan bu sınırları aşıp geçmeyi başarmıştı. Onun için söyleyebileceğimiz en güzel sözler; Tania, Latin Amerika’nın kurtuluşu için kahramanca öldü, devrimci kadınlar için de bir örnek olarak, dünya halklarının yüreğinde daima yaşayacaktır.
Kumandan Ernesto ‘Che’ Guevara’nın komutasındaki gerilla birliklerinden dokuz kişilik bir gerilla kolu, Rio Grande nehrinin karşı kıyısına geçerken, Bolivya ordusunun tuzağına düşürüldü. Onların arasında, içlerindeki tek kadın savaşçı olarak, Tania da vardı. Tania, elinde makineli tüfeği, göğsünden vurularak öldü. Henüz yirmi dokuz yaşındaydı. Altı hafta sonra, Che de Bolivyalı askerler tarafından öldürüldü...
Kübalı yazar Mariano Rodriguez Meksika’da yayımlanan kitabında, Ernesto ‘Che’ Guevara ile birlikte Bolivya’da savaşan Tania’nın, eski Doğu Alman istihbarat örgütü Stasi’nin bir ajanı olduğunu, Che’nin sevgilisi olmadığını anlatsa da, bu durum devrimcilerin cephedeki paylaşımlarını gölgeleyemez.
Neredeyse tam bir asır önce, Alman Sosyalist Partisi üyeleri Clara Zetkin ve Kathy Duncker tarafından sunulan öneriyle hayata geçen 8 Mart’larda; etnik, kültürel, ekonomik ve siyasi farklılıklara karşı duran, yakın gelecekte emperyalizmi boğacak olan zincirin bir halkasını oluşturma onuruna erişen Che’nin sevgili yoldaşı Tania’yı, Dünya Kadınlar Günü’nde, sevgiyle anıyoruz.