Küba Devrim'inin unutulmaz isimlerinden Comandante Che Guevara'nın ölümünün 89. yılı.Onun yazmış olduğu unutulmayan 10 kitabı derledik...| TUĞÇE TANIK
1-) Savaş Anıları, Che Guevara, bu kitabında Küba Devrimi tarihini bütün çok yönlülüğü ve ayrıntılarıyla yazıyor. Kitapta, artık Latin Amerika tarihinin şanlı bir sayfası olan bu devrimci hareketin anıları, yaşanan olaylar doğru ve güvenilir biçimde saptanıyor. Anılar, 82 devrim savaşçısını Küba'ya götüren Granma Yatı'nın, Meksika'nın Tuxpan limanından yola çıkmasıyla başlıyor ve Fidel'in de katıldığı Alegria de Pio'daki ilk çarpışmayla devam ediyor. Fakat Che'nin amacı, ülkenin belli bir bölümünde katıldığı bazı saldırı, çatışma ve çarpışmalara ilişkin bir dizi kişisel anıyı yayınlamaktan ibaret değildi. Küba topraklarında, başka yerlerde gerçekleşen, tanığı olmadığı çarpışmaların ve eylemlerin de anılarda yer almasını istiyordu. Bu nedenle, kitap yazıldığı sırada hayatta olan savaşçıları da anılarını yazmaya çağırdı.
2-)Motosiklet Günlükleri, Che’nin 23 yaşında Alberto Granado’yla birlikte bir motosikletle çıktığı ilk Güney Amerika yolculuğunda tuttuğu günlüklerden oluşmaktadır. Che’nin derdi Amerika’yı keşfetmekti bir bakıma. Nitekim içindeki çağrıya uymamazlık edemeyip, üniversite eğitimini, ailesini, hatta ilk aşkı Chicniya’yı geride bırakarak yollara vurmuştu kendini. Çeşitli ülkeleri dolaştıkça ve özellikle cüzamlıların bulunduğu hastaneleri ziyaret ettikçe, gözlerinin önündeki tablo netleşmeye başlamıştı: Hem tüm insanlığı ikiye ayıran muazzam bölünme gerçekleştiğinde halkın yanında saf tutmaya karar veriyor, hem de tüm Amerika kıtasını Yankiler dışında bir melez ırka ait sayıyordu. Kadehini Birleşik Amerika için kaldıran bir Amerikalı!
3-)Gerilla Savaşı, " Bu halk mücadelesinin herhangi bir anında, gerilla topraklarının içinde ve dışındaki sivil örgütlenmenin şemasıdır. Tüm bu anlatılanları en üst derecede mükemmelleştirmenin olanakları mevcuttur; bir kez daha tekrarlıyorum, benim benim ağzımdan konuşan Küba devrimi deneyimimizdir, yeni deneyimler bu kavramları değiştirebilir ve iyileştirebilir. Burada verdiğimiz bir şemadır, bir kutsal kitap değil."
4-) Bolivya Günlüğü, Che Guevara'nın ünlü son notları. Ekim 1961'de Bolivya ordusu tarafından ele geçirildiğinde sırt çantasında bulundu. Bolivya günlüğü hayatının son gerilla günlerini anlattığı. Sessiz bir metin.
5-) Küresel Adalet, Che Guevara bir kez daha emperyalist saldırı ve sömürünün yerini insanların birlik ve beraberliğinin aldığı farklı bir dünyaya devrimci bir kapı açıyor.
6-) Afrika Rüyası, Che'nin Kongo'dan savaşarak geçirdiği yedi ayda tuttuğu bu savaş günlüğü, bir rüyanın, emperyalizme karşı mücadeleyi, dünyanın başka köşelerindeki ve Latin Amerika'daki devrimci dalgayı Afrika'ya yayma rüyasının öyküsüdür.
7-) Bellekteki Che, ''Yoldaş, ailem İspanya'nın hangi bölgesinden geliyor, gerçekten bilmiyorum. Elbette atalarım çok önce çıktılar oradan, bir ayakları geride kaldı, ötekisi ileride; ama ben onlara ait bilgileri saklamadıysam bu, durumun gereksizliğindendir. Yakın akraba olduğumuzu sanmıyorum, ama dünyada gerçekleşen herhangi bir adaletsizlik karşısında eğer siz de öfkeyle titriyorsanız, yoldaşız demektir ve bu çok daha önemlidir. ''
8-) Bir Savaşçının Günlüğü, Granma'nın Küba'nın doğusundaki Las Coloradas şehrinin kıyılarına yanaştığı 2 Aralık 1956 tarihinde başlıyor ve Küba Devrimi'nin zaferle sonuçlandığı 3 Aralık 1958 tarihinde sona eriyor. Che Guevara'nın ifadesiyle "Ateş ile vaftiz" olduğu andan zafere kadar devam eden bu gerçek kahramanlık hikâyesi, bir efsane devrimcinin doğuşuna gün gün tanıklık etmenizi sağlayacak.
9-) Marx&Engles, Che'nin 1965 yılındaki Afrika misyonundan sonra yazdığı bu yayınlanmamış biyografik Marx ve Engels tanıtımı, yeni nesle Marksizm'in ana kavramlarına dair bir anlayış vermekle kalmayacak, yazarın kendisini de daha fazla tanımalarını sağlayacak ve Che'nin imajı ve dersleri her kıtadaki isyancılara ilham kaynağı olmayı sürdürecektir.
10-) Tekrar Yollarda, Che'nin 1953-1956 yılları arasında, 25 yaşındayken çıktığı ikinci Latin Amerika gezisinde tuttuğu bu günlüklerde, bir devrimcinin doğuşunu haber veren işaret fişekleriyle karşılacaksınız: Guatemala'da doktorlukta uzmanlık yapmayı kendi içindeki iki Ben'e, Sosyalist Ben ile Gezgin Ben'e ihanet olarak görmesi; Mexico City'de kendisine tıpatıp benzediğini düşündüğü Kübalı devrimci Fidel Castro'yla tanışması, Carletto [Karl Marx] ile Federicuccio'nun [Friedrich Engels] sadık bir okuyucusuna dönüşmesi, zengin kurumlarda çalışan burjuva evliliği yapmış bir çiftten ziyade bir balinayla daha çok ortak noktası olduğunu itiraf etmesi, komünist ahlakının insana heyecan veren o "Biz"i hissettirebilecek en güzel şey olduğunu savunması, hayatının ilk yirmi beş yılına üç büyük eylem çizgisinin damgasını vurması: bilime duyduğu ilgi, tuhaf gezginlerle çıktığı yolculuklar ve gerçek bir devrimde yer alma isteği...Dolayısıyla bu kitap, ünlü arkeolojik yerleri gezmek üzere yola çıkan bir genç adamın adım adım nasıl siyasal bir eylemciye dönüştüğünü anlatmakta, okura bir devrimcinin doğuşunun ipuçlarını vermektedir.