Köyümüzün ormanlık alanına ve göletimizin hemen yanına Lalapaşa Çimento Fabrikasına malzeme için taşocağı yapmak, köyümüzde

Köyümüzün ormanlık alanına ve göletimizin hemen yanına Lalapaşa Çimento Fabrikasına malzeme için taşocağı yapmak, köyümüzde ve çevre köylerde yaşamı bitirmek istiyorlar.
Köyümüzün süt kooperatifinin açmış olduğu dava nedeniyle süreç yavaşladı. Mahkeme ÇED raporu istemiş. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÇED raporu hazırlayıp mahkemeye sunacak. Bizler Edirne’de yaşayan duyarlı vatandaşlar ve çevreciler olarak davayı yakından izliyor, mücadele platformu oluşturmaya çalışıyoruz.
Sorum: ÇED raporu nedir, nasıl hazırlanır, İstanbul Üniversitesi’nde bu raporu hazırlayan kurulda olan insanlar neleri değer olarak baz alırlar?
Bu taşocağı yapmak istedikleri yere yakın bölgede çok çeşitli türlerden engerek yılan çeşitleri yaşamaktadır.
Saygılarımla.  İsmail Demiray, Edirne.”

öyle yazıyor sevgili dostumuz...
ÇED yani Çevre Etki Değerlendirme Raporu resmi olarak şu şekilde tarif edilir;
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin, çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Bu süreç, kendi başına bir karar verme süreci değildir;  karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analizi ve değerlendirilmesidir.
Hiçbir şey anlamadınız değil mi?
Haklısınız. Zaten anlaşılmasın diye böyle yazılıyor. Anlatalım. Diyelim birçok, bir dolu paranız var ve hiçbir yere sığdırmadığınız. Bu paraya yenilerini eklemek arzusu ile yanıp tutuşuyorsunuz. Yine diyelim size tanınan türlü teşviklerden yararlanmaya karar vererek yeni bir yere, yeni bir tesis yapacaksınız. Yapacağınız fabrika yahut baraj yahut kanal yahut basitçe bir bina çevreye zarar verebilir. Belki de bu fabrika geri dönüşü mümkün olmayan ekolojik tahribata neden olacaktır. Başka bir yerde olsa rapor şunu demelidir:
Hayır kardeşim yapamazsın. Git başka yer bul, oraya yap ne yapacaksan!
Ama bizdeki ÇED raporları bunu demez. Yalnızca kararları etkileyecek süreçte bir adımdır der.
ÇED raporlarını uzmanlar hazırlar.
ÇED raporları dünyanın en yuvarlak kelimeleri ile yazılır.
Lafı döndürüp dolaştırıp, sonuçta, estek de olabilir, köstek de olabilir diye biterler.
Hepsi öyle birbirisinin aynısıdır ki birkaç tanesine baktıktan sonra hiç alana dahi gitmeden yeni bir tane yazmak mümkündür.
Bugüne kadar Türkiye’de olumsuz verilen ÇED raporu nedeni ile durmuş tek bir yatırım yoktur.
Mahkemeye verilen durumlar hariç yeniden de istenmez, raflara konulurlar. Mahkemeler bu tip durumlarda genellikle bilirkişilere başvururlar. Ancak bir bölgenin biyoçeşitliliği ile ilgili bir rapor hazırlamak bazen aylar, bazen yıllar alabilir.
Bunlar da genellikle benzer üslupla yazılır.
Sonuç olarak;
Hazırlanacak ÇED raporundan mahkemelere bilgi verebilecek hiçbir şey çıkmaz.
Gelecek, engerek yılanlarının, emeği ile yüzyıllardır aynı yerde yaşayanların değil de taşocaklarının ve onların taş yürekli sahiplerinin olacak demek çok zor belki ama korkarım öyle olacak.
Ya da belki de bir kez olsun İsmail Demiray ve Edirneliler kazanacak
Belki de öyle olacak.