Var olmak için direniyoruz, direnmek için var oluyoruz

ANOUK GUINE - L'HUMANITÉ

Fransız l’Humanité dergisi,2014 yazında başlayan Filistin direnişinin ardından geçen 9 aylık süreyi,Al Aksa Üniversitesi Fransızca Bölümü Başkanı Ziad Medoukh ile görüştü. Dergiye çeşitli açıklamalarda bulunan Ziad,varlık gerekçelerini direnmelerine,direnmelerini var olma zorunluluklarına bağlıyor.


>> 2014 yazında gerçekleşen İsrail saldırılarının ardında,maddi ve manevi kaybınız nedir?
İsrail’in hava saldırıları,temmuz ve ağustos ayını kapsadı,tam olarak 50 güne yakın sürdü. O an ölmeyi herkes göze almıştı. Yaşanan saldırıların yarattığı tahrifatı onarmak çok mümkün değildi. 2160 sivil yaşamını yitirdi. Bunlardan 570’i çocuk ve 270’i kadın,110’u yaşlı olmak üzere,bombardıman boyunca ağır yaralılar da vardı. 11250 kişinin çeşitli yaralanmalarla tedavi altına alındığını biliyoruz. İsrail saldırıları 6000’den fazla evi kullanılamaz hale getirdi. 30000 kişi evsiz kaldı. 73 cami yerle bir oldu. 197’si hâlâ ağır hasarlı. Bombardıman sırasında şehirde bulunan 2 kilise yıkıldı. 18 gazeteci,20 acil servis sağlık görevlisi,12 belediye işçisi ölenler arasında. 2 üniversite,150 lise,10 ilkokul,5 Birleşmiş Milletler okulu,5 hastane,29 sağlık merkezi,25 ambulans,2 otel,120 fabrika,50 belediye hizmet binası,12 radyo ve televizyon binası ve daha pek çok kamu binası bombardımanla beraber yıkıldı,maalesef yerlerine hâlâ yenileri yapılamadı. Ekonomik olarak kaybın 5 milyar dolar olduğu düşünülüyor.

İşte bilanço bu. Toplumumuz bu yeni dramı da yaşadı ve zor da olsa göğüslemeyi bildi. Kanlı bu saldırı,yıllardır ambargo altında yaşam mücadelesi veren bu bölgenin can damarını kopartmaya yönelikti.

>>Bu saldırılar ardından halkın sosyal ve ekonomik durumu nedir?
Bulundukları insani koşullar tamamen yokluk ve yıkım denebilir. Kaldı ki sosyal ve ekonomik yardımlar da çok yetersiz.
Halktan her kesim,ekonomik seviyesi fark etmeksizin büyük bir yokluk içinde. Gazze’deki Filistinliler,saldırgan tutumların bedelini ağır bir şekilde ödedi.

>>Uluslararası politikaların bu saldırı esnasında nasıl olduğunu düşünüyorsunuz?
Popüler bir dayanışma ağı örgütlenmiş olsa da,gerek uluslararası kuruluşlar gerekse basın,Filistinlilerle yoğun bir gözlem ve destek çabasına girmedi. Tabii,bazı şeyler değişiyor,fakat bu değişim çok ağır ilerliyor. Bazı Avrupa parlamentolarında Filistin’in tanınması önemli,fakat Filistinlilerin esas ihtiyacı olan,somut bir toprak bütünlüğüdür. Değişimlerin sonucu,bağımsız bir vatan,ortak bir statüye kavuşmuş Filistin olmalıdır. Filistinlilerin beklentisi modern kolonizasyonun sona erdirilmesi ve karşılıksız olarak özgürlüklerinin tanınmasıdır.

>>Birleşmiş Milletler ve sivil toplum kuruluşlarının Gazze için verdikleri mücadele sizce nedir?
STK ve BM temsilcileri,her fırsatta insani yardım,ilaç,gıda gibi ihtiyaçları karşılamak için çaba sarf ediyorlar. Beton ve inşaat malzemesi gibi yaşamı kurmamıza yarayacak hiçbir materyal şehre sokulamıyor. İnsani yardımlar ne kadar önemliyse,şehrin ayakta kalabilmesi için evlerin onarılması da o kadar önemli. BM ve STK’ler,İsrail’in yaptırımlarını delebilecek düzeyde değil. Filistinlilerin beklentisi siyasi bir çözüm.

>>Al Aksa Üniversitesi Barış Meclisi'nde oluşturduğunuz psikolojik destek ünitesinin faaliyetleri nelerdir?
Geçen ağustos ayında,saldırılar bitince,Barış Merkezi olarak 7 öğrenciyi görevlendirdik. Bu öğrenciler travma yaşayan çocukların eğitimi ve sosyal faaliyetleriyle ilgilendiler. 5 ay gibi kısa bir sürede,bu merkez neredeyse tüm Frankafon ülkelerinde seminer ve tanıtımlar düzenledi. Aileler ve yetkililer bu faaliyetlerden epey memnunlar. Çeşitli seanslar ve oturumlarla devam eden bu merkezin etkinliklerine buradan ulaşabilirsiniz. http://www.palestine-solidarite.org/centredepaix.sommaire.htm

>>Fransa’ya pek çok kez davet edildiniz,özellikle Havre Üniversitesi’ne geldiniz. Seyahat etme sorununuz yok mu?
Son üç ay içinde,ikinci kez Fransa’ya geliyorum. Bu pek kolay olmuyor tabii ki. Her seferinde Ürdün üzerinden çıkış yapmam gerekiyor. Fransızca konuşulan ülkelere sık sık gidiyorum. Çeşitli seminer,sunum,akademik toplantılarda yer alıyorum. İsrail bazen bu konularda;akademik ve edebi toplantı konularında bazı esnekliklerde bulunuyor. Fransız temsilcilikleri bana kısmen yurtdışına çıkış konusunda kolay sağlıyor. Gazze şeridindeki abluka kalkana dek sanırım her seyahatim böyle karmaşık gerçekleşecek.

>>Gazzelilerin direniş konusundaki dayanıklılığını nasıl açıklarsınız?
Filistinliler Gazze için her şeylerinden oldular. Evleri,arabaları,akrabaları. Her şeylerini yitirdiler. Ellerinde kalan tek şey umutları. Onu kaybetmeyi göze alamazlar. Ve bu umut onları var eden yegâne şeydir. Onlar yeryüzünde umut denilince akla ilk gelen topluluktur. Umut Filistinli kimliği için bir hastalık boyutuna varan direnme durumudur. Direnecekler ve yaşayacaklar. İnandıkları tek şey işte bu.

>>Charlie Hebdo’ya 7 Ocak’ta yapılan saldırı hakkında Gazze halkı nasıl tavır takındı? Ertesi hafta yayımlanan kapak Gazze’de basılabildi mi?
Bu saldırı Hamas dahil tüm gruplar tarafından kınandı. Fransız halkıyla dayanışma mitingleri çok kalabalıktı. Fransa,uzun yıllardır Filistin özgürlük mücadelesinde “dost ülke” konumunda. Karikatürlere karşı irili ufaklı gruplar lanetleme mitingleri de yaptılar. Fakat bu organizasyonlar,saldırıya karşı meydanları dolduranlar kadar etkili değildi.

>>Benjamin Netanyahu’nun son seçim zaferi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İsrail halkının savaşı ve savaştan zenginleşecek şirketlerin varlıklarını korumalarını tercih ettiklerini söyleyebilirim. Bu savaş pek çok şirketi zengin etti. Sağ ve aşırı sağ,şirketler toplamıdır. Fakat uluslararası kamuoyu barış için bir an evvel harekete geçmeli ve barışın İsrail seçimlerine bağlı olmadığını göstermelidir.

Çeviri:Nurullah Yıldız