Yazının başlığı “bebelere balon” satıcısının sloganı gibi oldu: “Çocuklara bedava tansiyon, açgözlülük, dikkat dağınıklığı”… Bu mananın altında yatan diğer gerçek ise, günden güne iyice ekran kafalara dönüştürüldüğümüz şu teknolojik global köyümüzde, bir parça da olsa "ailemize ve çocuklarımıza daha çok sahip çıkalım" kaygısından kaynaklanmaktadır.

Hatırlayanlarınız vardır, Yankı Yazgan kadar olmasa da, çocuklar, gençler ellerimizden kayıp gitmeden almamız gereken önlemler olduğunu zaman zaman bu köşede ben de sizlerle paylaşıyorum. Ailenin büyük bireyleri olarak önlem alacağımız öncelikli mecranın evinizdeki televizyon olduğunu unutmadan başlayalım söze. Lütfen çocuklarınıza günde iki saatten fazla televizyon seyrettirmeyin artık. Bu bedava görünen renkli camın ettiklerinin başında, ergenliklerinde çocuklarınızda dikkat toplama sorununa yol açabileceği geliyor, unutmayın. Şöyle ki, televizyondaki hızlı sahne değişimlerinin, henüz gelişimini tamamlamamış beyin üzerindeki etkisiyle, gerçek hayatta olanların çocuğunuza sıkıcı gelebileceğini artık bilmelisiniz. Şu anda 18-20 yaş arasındaki gençlerde, bu çocukluk dönemi ekran yüklemesi yani çizgi film ve reklam kuşaklarıyla yetişme sendromu, iyice belirginleşti hatta sorun gözle görülür derecede ortaya çıkmaya başladı. Şu sıralar, üniversitenin ilk yıllarında okumakta olan gençlerde, gerçek hayatı okuyamama, onu kurmaca yaşama, entrika peşinde koşma, Dallas dizisi kurnazlığında senaryolar kurgulama telaşı gözleniyor, gözlüyoruz.

Çok televizyon seyreden çocuklar ve gençler arasında dikkat eksikliği probleminin oranında da artış olduğunu biliyoruz. Televizyon bağımlısı çocuk ya da gençler, okul ödevleri gibi daha sıradan ve yavaş ilerleyen görevlere karşı tahammülsüz olabiliyorlar. Televizyon izlemenin okuma, oyun, spor, sanat gibi konsantrasyon gerektiren faaliyetlerin yerine geçmesinin ve televizyon seyretmenin pasif bir faaliyet olmasının, bu sorunlara yol açtığını bilerek önlemlere almaya hemen başlayın diyorum.

Sürekli televizyon seyreden çocuklar ve gençler bir süre zarfında diğer yaşıtlarına karşı saygısız, doyumsuz olabiliyor ve paraya düşkün hale de gelebiliyorlar… Bu ürkütücü gerçek, büyük bir hızla dünyaya da yayılıyor.
      
Özellikle tüketim ağırlıklı program ve filmler, çocukları ve gençleri daha fazla para harcamaya özendirdiği için para ve mal düşkünü hale getiriyor. Sahip olma dürtüleri olumsuz etkilendiği için açgözlülükleri ön plana çıkıyor. Yine twitter, facebook vs.sosyal paylaşım sitelerinde, özellikle bilgisayar başında fazla zaman geçiren bireyler, aileleriyle sık sık tartışabiliyor ve kendilerine olan güvenlerini kaybediyorlar.

Bunların yanı sıra anne babalara hatırlatalım ki, yetişme çağındaki çocukları televizyon seyrederken onların zekalarını ve elişmelerini etkileyecek, şiddet ve tüketim alışkınlığı aşılayan programları seyretmemeleri gerektiğini onlarla karşılıklı konuşarak, izah edin.

Sağlığınızla ilgili söyleyebileceğimiz bir başka konu da, ekran önünde fazla zaman geçirmenin genç ve yetişkinlerde yüksek tansiyon riskini önemli derecede artırabileceğini bilmeniz noktasında. Hareketsizlik ile aşırı kilo, aşırı kilo ile yüksek tansiyon arasında bağlantı olduğunun daha önceden yapılan araştırmalarla saptandığını biliyoruz.

Tansiyonun yükselmesine ekran karşısında fazla kalmaya bağlı uyku bozukluklarının neden olabileceğini belirten yazılara ve makalelere internette arama yaptığınızda siz de ulaşabilirsiniz, bu durumun televizyonun metabolizmayı, oturarak yapılan başka işlerdekinden daha az harekete geçirmesinden de kaynaklanıyor olabileceğini de biliniz.

Son olarak, televizyonu 2 yaşından küçük çocuklarınızın karşısına dadı gibi koyup, evde baş başa bırakmayın. En büyük kayıp işte o zaman başlıyor…