Kartlaşan Avrupa'nın Maviş Kartlıları olacak...

Yapılan kimi araştırmalara göre, 2050 yılında her üç Avrupalıdan birinin 65 yaşın üzerinde olacağını gösteriyor. Yanısıra, o tarihte bir emeklinin maaşının ödenebilmesi için, iki kişinin çalışıyor olması gerekecek diyebiliriz. Avrupa için tek seçenek botlarla Afrika’dan Avrupa kıyılarına ulaşmaya çalışanlar ve insan tacirlerinin ellerine düşenler olamayacağına göre, 20 milyondan fazla kalifiye göçmenin AB"ye gelmesi isteniyor.

Almanya ve Hollanda bu tehlikeye karşı hazırlık yapıyor. Ancak Danimarka"da tünelde üzerine yaklaşmakta olan trenin ışığını görmüş olmalı ki, kendi göç servisinin internet sayfasında yer alan bilgilere göre, belli niteliklere sahip veya şartları tutan kişilere Danimarka’da oturma ve çalışma izni verilebileceği; ayrıca, bu kişilerin ailelerini de yanlarında getirebileceği belirtilmekte. Buna göre Danimarka’da oturma ve çalışma izni iki şekilde alınabilmekte. Ya somut bir iş teklifi alınması halinde (Teklif edilen iş pozitif listede yer almalı, yıllık ücret en az 375.000 DKK olmalı, teklif edilen iş özel bir nitelik gerektirmeli) şartlardan birinin karşılanması durumunda kişiye oturma ve çalışma izni verilebiliyor. Ya da somut bir iş teklifi olmaması halinde (Yeşil Kart Uygulaması); Kişinin niteliklerine (eğitim durumu, yabancı dil düzeyi, mesleği ile ilgili deneyimi ve yaşı) göre bir puan verilmekte. Puanlama sistemine göre en az 100 puana ulaşan kişilere oturma ve çalışma izni verilecek. Ancak; bu kişilerin sağlık sigortalarının olması ve geçimlerini sağlayabileceklerini gösteren belli bir paranın da banka hesabında olduğunu gösteren bir belge istenmekte. Danimarka Göç Servisi"nin Türkçe sitesinde tüm sorularınıza karşılık bulabilirsiniz.

( http://www.nyidanmark.dk/tr-TR/Medborger_i_danmark_tr_tr/Medborger.htm )

Avrupa"nın daha pek çok ülkesi bu açığı kapatabilmek için harıl harıl çalışma yapıyorlar. Çünkü kalifiye elemanların yüzde 55 i Amerika ve Kanada gibi ülkelere göç ediyor. İşte bu açığı kapatmak için Avrupa, Amerika"daki yeşil kart benzeri bu uygulama ile rahat nefes alabilir. Mavi Kart uygulamasıyla 95 bin mühendis açığı olduğu bilinen Almanya şanslı konumda duruyor.

Mavi Kart uygulamasıyla, Avrupa Birliğine girişte prosedür sayısı da böylece 27"den 1"e indiriliyor.  İkincisi Avrupa Birliği içinde bugün sahip olmadıkları serbest dolaşım hakkını getiriyor. Üçüncü olarak da, üye devletler, açıkça kalifiye elemana gereksinim duyduklarını gösteriyorlar.

Avrupa Parlamentosu, Mavi Kart"a onay vermekle birlikte, bu yolla birliğe çalışmaya gelecek göçmenlere ödenecek maaşın, iş kontratının geçerli olacağı ülkedeki ortalama brüt maaşın en az 1,7"si olmasını talep ediyor. Bu da, örneğin Fransa"ya yerleşecek Mavi Kartlı göçmenin ayda en az 4 bin 300 avro brüt maaş kazanması gerekeceği anlamına geliyor. Avrupa Birliği Komisyonu bu oranı daha önce yüzde 1,5 olarak öngörmüştü.

Avrupa Parlamentosu"nun yaptığı ve henüz Avrupa Birliğini bağlayıcı olmayan son değişikliğe göre, Mavi Kart, ilk etapta 3 yıl geçerli olacak ve ayni ülkede veya bir diğer Avrupa Birliği AB ülkeleri, kalifiye iş gücü açığını Mavi Kart uygulaması ile kapatmayı amaçlıyor. Bazı Avrupa ülkelerinde 5 yıl yaşadıktan sonra vatandaşlık hakkı kazanıldığından, Mavi Kartlı göçmenlerin Avrupa Birliği vatandaşlığına başvurmalarının önünde artık engel de bulunmuyor. Ayrıca, Mavi Kartlı göçmenler, ailelerini de yanlarından getirebilecekler. Eşleri Avrupa Birliği içinde çalışma hakkına sahip olabilecek. Sosyal güvenlik sisteminde de faydalanabilecekler.  Her Avrupa Birliği ülkesi de kaç tane Mavi Kartlı göçmen alacağına kendisi karar verecek.

Genç Afrika"daki işsizler için bu gelişme pek iç açıcı değil. Yani mülteciler ve Avrupa Birliği topraklarına geçici mevsimlik isçi olarak giriş yapanlar Mavi Kart uygulamasından yararlanamayacaklar.

Tüm bu gelişmelerden sonra 2050 yılına kadar dünya konjonktüründe oluşacak bu değişimler karşılığında, ülkemiz şartlarındaki kalifiye elemanlarımızı nasıl gönül kırmadan istihdam ederiz ya da işsizlerimize mutlu olabilecekleri iş bulabiliriz, oturup bunu düşünmeliyiz.