Baba Çalık kim mi? Sabah-atv grubunu 1.1 milyar dolara satın alan Ahmet Çalık’ın babası... Hani Başbakan’ın damadının genel müdürlük...

Baba Çalık’ın 17 milyon YTL elektrik borcu varmış.

Baba Çalık kim mi? Sabah-atv grubunu 1.1 milyar dolara satın alan Ahmet Çalık’ın babası... Hani Başbakan’ın damadının genel müdürlük yaptığı holding... İki kamu bankasından, Halkbank ile Vakıfbank’tan verilen kredilerle (bu kamu bankalarının genel müdürleri keser ve sap döndüğünde çok üzülecekler, ‘yazık’ diyemiyorum) ve Katar’dan gelen ilave sermaye desteğiyle bir medya devinin sahibi olan holding...  Baba Çalık da holdingin Yönetim Kurulu üyesiymiş...

Sözü edilen 17 milyon YTL’lik elektrik borcu, bütün Malatya’nın elektrik borcunun üçte biri.

Oğul Çalık’ın 1.1 milyar dolara gazete-televizyon satın aldığı günlerde Mahmut Çalık, Başbakan’dan yardım istemiş: “Ekonomik krizdeyim, fabrikamı kapatabilirim!”

Hükümet, Çalık’ın elektrik borcunu 24 ay vadeye yayıp yeniden yapılandırmış.

Vatan gazetesi haberin yanına kutu açmış, Antalya’da 75 bin YTL’lik borç yüzünden 15 okul karanlıkta bırakılmıştı, diye...

Yanlış anlaşılmasın, Mahmut Çalık’ın elektriği kesilseydi, fabrikası kapansaydı demiyoruz. Oğul medya satın alırken babanın mağduriyeti dikkatimizi çekti! Hatırlarsınız, Çalık’ın özel bankaların hiçbirinden kredi alamaması soru işareti yaratmıştı. Neyse ki, hükümetin kontrolünde kamu bankaları var!

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün küçük oğlu Mehmet Emre, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın şirketinden alelacele sigortalanmış, AKP hükümetinin çıkardığı yeni Sosyal Güvenlik Yasasına karşı bir ‘tedbir’ olarak... Mehmet Emre şimdi sigortalı olmasa yeni yasa nedeniyle ilerde mağdur olacaktı. Son anda paçayı kurtardı.

Cumhurbaşkanlığı makamı, konuyla ilgili haberler nedeniyle rahatsız olmuş. Çankaya’dan açıklama yapıldı, Mehmet Emre adı geçen şirkette 24 gün çalıştı, diye...

Evet, diyecek birşey yok. Mehmet Emre eski yasaya göre sigortalanmayı hak etmiş.

Lakin bir sorun var. Başbakan, yeni yasanın hak kaybına sebep olmayacağını söyleyip, bunu iddia edenlerin yalancı olduğunu açıklamıştı. Hatta, yeni yasanın sosyal haklar konusunda eskisine göre daha iyi olduğundan falan bahsetmişti.

Anlaşılan o ki, Cumhurbaşkanı’nı bile ikna edememiş Tayyip Erdoğan. Koskoca Cumhurbaşkanı’nın oğlu tezelden eski yasaya göre sigorta kapsamına girdiğine göre...

Birileri namütenahi yalan söylüyor ama kim, doğrusu ben çözemedim!

 

Özerk ve tarafsız TRT’nin Genel Müdürü İbrahim Şahin, aynı zamanda Avea ve Türk Telekom’un da Yönetim Kurulu üyeliğini yürütüyormuş. Yani bu iki şirketten de maaş alıyor. Bir yandan TRT genel müdürlüğü yapıyor diğer yandan başka kurumların patronlarından talimat alıyor. En azından teorik olarak. Yanlış mı?

Mesela... İbrahim Şahin, masrafları Türk Telekom tarafından ödenerek İngiltere’deki IPTV World Forum toplantısına katılmış. Türk Telekom, internet üzerinden televizyon yayını yapacak. İçerik için gerekli kaynak nerede? Haber-Sen’ciler TRT arşivinde diyor.

Haber-Sen, Şahin hakkında yargıya gitme kararı almış, dava açacakmış. Konuyla ilgili soruya İbrahim Şahin “açsınlar” demiş, kendinden emin.

Bayılıyorum bu yüzde 47’lik güvene!

 

Bunlar sadece tek bir gün içinde (çarşamba) farklı gazetelere yansıyan haberler... Farkında mısınız, AKP’nin hakiki resmi oluşmaya başladı. Kendilerine ait sermaye grupları katlanarak büyürken partiyi ve hükümeti yönetenler (tabii ki çolukları çocukları, akrabaları ve hısımları), onların seçtiği bürokratlar amansızca zenginleşiyor. Hasılı renkler hızla belirginleşiyor.

Beni asıl şaşırtan, bu hız. Merak ediyorum, acaba yılların açlığı mı, yoksa “zaten gidiciyiz, hazır elimize fırsat geçmişken...” telaşı mı?