Antalya ili Kemer Beldesinin geçen dönem Belediye Başkanlığını yapan Hasan Şeker döneminde, heykel sanatçısı Zafer Sarı tarafından gerçekleştirilen ve Çınarlı Kavşağı’na konan “Aşk Yağmuru” ...

Antalya ili Kemer Beldesinin geçen dönem Belediye Başkanlığını yapan Hasan Şeker döneminde, heykel sanatçısı Zafer Sarı tarafından gerçekleştirilen ve Çınarlı Kavşağı’na konan “Aşk Yağmuru” adlı yapıt, yeni Belediye Başkanı Mustafa Gül tarafından 2 Nisan 2009 tarihinde iş makineleriyle söktürülüp depoya kaldırıldı.

“Aşk Yağmuru” adlı heykelin “halkın ahlakını bozucu ve kışkırtıcı” olarak nitelenerek mi yoksa başka nedenler mi kaldırıldı çok iyi bilmiyorum. Ancak sanatçı Zafer Sarı’nın kişisel ve sanatsal üretiminin bu şekilde sonlandırılması AB sürecinde hepimizi düşündürüyor. Çünkü bu ve benzeri türde heykel yapıtları Avrupa'nın pek çok şehrinde parklarda, açık alanlarda, meydanlarda sergilenmeye devam etmekte. Üstelik, heykelin yerli ve yabancı konukların en çok ziyaret ettiği bir bölge olan Kemer'de bulunuyor olması ve  heykelin önünde hatıra fotoğrafı çektirenlerin fazlalığı önemli bir göstergedir. Çünkü sanat yapıtları herkesin kendi çağrışımları ile görmek istedikleri ürünlerdir. Bakma biçimleri de çok önemlidir, çünkü bu durum "Nasıl bakıyorsan, öyle görürsün" demek gibi bir sonucu doğurur.

Bilim, sanat, kültür, bir ülkenin politik ve milli öngörülerini evrensel dile taşıyacak argumanlarıdır.

Hatay Samandağ'dan Kırklareli Vize'ye kadar uzanan coğrafyada, adeta bir açık hava müzesi olan bu topraklarda geçmiş uygarlıkların zengin izini taşıyan bir araç olamaz mı heykeller? Bir kültürel miras değil midir Heykel yapıtları? Onları güncel ve modern ve bir o kadar da politik örnekleri ile görmek ve sanata olan bağlılığımızı sürdürme isteğimizi ayakta tutan metaforlar olarak kabul etmemiz gerekmez mi? Lütfen Heykelleri Özgür bırakın! Kültür ve sanatta yarınlara uzanmak istiyorsak çağdaş sanat eserleri olan tüm plastik sanat disiplinlerine hoşgörüyle yaklaşmamız gerekir.

Çağdaş sanat ürünlerinin sansürlenemeyeceğine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı bizimle aynı görüştedir tahmin ediyorum. Ancak konuyla ilgili bir açıklama yapmasının da gereğine inanıyorum. Çünkü 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da zamanı geldiğinde sokaklarda meydanlarda açık alanlarda, yüzlerce “Aşk Yağmuru” örneği heykel yapıtları, alıcılarına sesleniyor olacak belki de. Ve bu görsel zenginlik yurt dışında da ülkemizin imajına büyük fayda sağlayacaktır diye düşünmekteyim. Eğer AKM tadilatı yetişmezse bu heykelleri belki oradaki bir depoya kaldırmakta çözüm olabilir bazıları için. Ancak unutulmamalı ki sanat ürünlerini sansürlemek ya da yok etmek uluslararası ortamda işimizi zora sokabilir.

Sanatçı haklarının daimi takipçisi olmak isteyen bizler, Heykeltraş Zafer Sarı’nın ve sansüre uğrayan tüm sanatçıların bu sayfalardan her zaman seslenme haklarının olduğunu bilmeliler. Sansüre karşı dayanışma içindeki tüm sanatçı dostlarımız için, öncelikli beklentimiz ve kararlılığımız, onların Özgür sanat üretiyor olmalarıdır. Yaşasın Heykel Sanatı.