Ömer Laçiner, Ergenekon soruşturmasının geliştirilmesine destek verenler sosyalizmi yönetici/yönetilen sorununu temel alarak yeniden kurmaya çalışan sosyalistlerdir, tarafsız kalanlar...

Ömer Laçiner, Ergenekon soruşturmasının geliştirilmesine destek verenler sosyalizmi yönetici/yönetilen sorununu temel alarak yeniden kurmaya çalışan sosyalistlerdir, tarafsız kalanlar klasik sosyalistlerdir diyor. Sungur Savran da solcuları Ergenekon konusundaki tutumlarına göre üçe ayırıyor: Ergenekon davasına karşı çıkanlar, tarafsızlar ve davanın geliştirilmesine destek verenler. BirGün yazarları tarafsızlar grubunda diyor.

Ben bu sınıflamalara göre hangisi oluyorum diye düşündüm. Bulabildiğim cevapları özetlemeye çalışacağım ama şunu da eklemek isterim: Bu konuyu yazı sınırları içinde tutmak giderek zorlaşmaya, hatta imkânsızlaşmaya başladı.

Önce Laçiner’in ayrımı bana uygun gelmedi. Sosyalizm adına yaşanmış şeyleri kökten eleştiren ama yeni sosyalizmin (böyle bir şey olacaksa) esaslarını ve öznesini arayanlar var. Ortalık o kadar karışık ki… Bir yanda Wallerstein, “DSF (Dünya Sosyal Forumu) on yıl içinde ciddi bir alternatif haline gelecek” diyor. Michael Lebowitz, Venezuela’daki Bolivar devrimini 21. yüzyılın sosyalizmi olarak selamlıyor. Yeni özne olarak “çokluk” kavramını ortaya atan Negri’nin henüz çıkan kitabının adı “Elveda Bay Sosyalizm”. John Holloway, Zapatistalardan esinlenerek iktidarı baypas eden bir sosyalizmi arıyor. Troçkistler, yenilmeyen tek grup olduklarını varsaydıklarından olacak, özne olarak işçi sınıfını göstermeye devam ediyor. Bir de bence Laçiner’e en yakın gözüken modelciler var. Onlar kafalarında yönetilenlerin haklarını kullanabilecekleri toplumsal mekanizmaları içeren toplum modelleri kuruyorlar, toplum mühendisliği yani.

Şimdilerde hiyerarşiyi savunmak çok zor. Çünkü hiyerarşi birilerinin yönetmesi demektir ve bu fikirler fena halde itibardan düşmüştür.

Çok kısaca belirtmeye çalıştığım bu fikir ortamında hiyerarşiyi savunanlar (klasik sosyalizm) ve yönetenler/yönetilenler ayrımını ortadan kaldırmayı amaçlayan yeni sosyalistler ayrımı pek bir şey söylemiyor, dahası tarihsel maddeciliğe de aykırı (bence tarihsel maddecilik yetersiz ama o olmadan da iyice havada kalırsınız). Dolayısıyla yeni sosyalizmin varlık nedenlerini, esaslarını ve öznesini arayanlardan biri olarak ben, Laçiner’in sınıflamasında kendime yer bulamadım. Klasik sosyalizm dediği şeyle hiç işim olmaz, ama yönetici/yönetilen ayrımını kaldırmak üzerinden günümüzde politika üretmek nasıl oluyor, anlayabilmiş değilim (bu konuları başka bir yazıda ele alacağım ama köşe yazısı değil tabii).

Savran’ın ayrımına göre ise tarafsızlardanım (BirGün yazarı olduğuma göre). Valla hiç de tarafsız değilim. Ergenekon soruşturmasının olabildiğince ittirilmesinden yanayım. BirGün yazarlarının bir kısmı olarak “AKP ile bu işler fazla derinleşemez” diyecek olduk, herkes eline aldığı etiketi üzerimize yapıştırdı. Daha da önemlisi sosyalistlerin canlar verdikleri Ergenekon mücadelelerini görmezden gelmeye kalktılar, o zaman da öfkelendim tabii. Kısacası Savran’ın davanın geliştirilmesine destek verenler grubundayım ama o, “hayır olmaz, sen BirGün yazarısın” diyor.

Bir şey daha söylemek istiyorum: Askerleri sepetleyelim gerisi kolay, çorap söküğü gibi gelir (kimilerine göre o zaman her şey çözülür), ya da gerisini o zaman düşünürüz yaklaşımlarıyla bir yere varılamayacağını da düşünmekteyim. Askeri sepetledikten sonra işler ne olacak? Çözümler ardı ardına mı gelecek, her şey arapsaçına mı dönecek? Askeri sepetledikten sonra yoksulluk (artık bunu telaffuz eden de pek kalmadı ya, asker gidecek yoksulluk bitecek, demokrasi gelecek yoksulluk bitecek palavralarının arasında gürültüye geldi, oysa asıl mesele o ve bizleri ayıran asıl konu da o), Kürt ve siyasal İslam sorunları ne olacak? Bunlarla ilgili somut politika önerileriniz olursa, bunlar tartışılırsa, askerin misyonu nedir, nereden kaynaklanır, nasıl değişir gibi soruların cevaplarını bulmak da kolaylaşır. Yani “yaşasın özgürlük, yaşasın demokrasi, yaşasın adalet, iktidar halka lay lay lom” tartışma düzeyine göre daha kolaylaşır. Böyle düşünüyorum.