Ufuk Uras’ın son zamanlarda yaptığı konuşmaları bilmiyorum, daha evvel yaptığı konuşmalardan bazılarını dinledim. O konuşmalar farklı konulardaydı, hiçbirinin de devrim...

Ufuk Uras’ın son zamanlarda yaptığı konuşmaları bilmiyorum, daha evvel yaptığı konuşmalardan bazılarını dinledim. O konuşmalar farklı konulardaydı, hiçbirinin de devrim ve sosyalizm ile ilgisi yoktu, fakat Uras hepsinin sonunda sol yumruğunu yumuşakça kaldırıyor ve güleryüzlü bir ifadeyle ve de bağırmadan “Yaşasın Devrim! Yaşasın Sosyalizm!” diye bitiriyordu sözünü.

Birincisi bu dil fanatizme karşı bir duruşu ifade eder. İkincisi “Devrim vizyonumuz bakidir” anlamına gelir. Yolu açabildiğimiz ölçüde durmayacağız anlamına gelir. ‘Ben Ufuk Uras’a güvenmiyorum, numara yapıyor, aslında niyeti başka ama devrimci ve sosyalist görünmek için böyle yapıyor’ derseniz ben ne diyebilirim ki. Ben sadece mesajı yorumladım. Ve mesaj bence doğrudur. Fanatizme karşı devrimi ve sosyalizmi savunmak böyle olur. Fanatizm var çünkü. Türkiye’nin önemli belalarından biri de radikalleşmenin fanatikleşmeye hemen dönüşüvermesidir.

Tabii Uras kanadının da yapmakta oldukları işin doğası gereği devrim ve sosyalizm hedefini takip edemeyecek bir duruma düşmesi ihtimali vardır. Yani Uras’ın Türk Lula’sı olma ihtimali vardır. Ne var ki bu şu anda doğru tercihi temsil etmekte oldukları gerçeğini değiştirmez. Şöyle ki şu anda Türkiye’nin, sorunları ötekileştirerek, alt ederek, vurarak değil barış, yumuşama ve demokratikleşme yoluyla herkesin birbirini içine sindirebildiği heterojen Türkiye’yi yaratmaya yönelik yaklaşımlara ihtiyacı var. Böyle bir Türkiye’nin insanlarının gönüllü olarak beraber durma hissini besleyecek ortak hedeflerinin kurulmasına ihtiyacı var. CHP bunu yapmadı, yapamadı, zaten yapamazdı. Dolayısıyla bu yaklaşım sahipsiz kaldı. ÖDP bunu isteyen, İslam, Kürt ve Türk taraflarından birini seçmek zorunda kalmayı istemeyen, bastırılmış duyguların ve empoze edilmiş düşüncelerin dünyasını aşmak isteyen, özgürleşmekten korkmayan insanların  ifadesidir.

Aslında ÖDP parti olmayan parti, örgüt olmayan örgüttür. Böyle insanların ne kadarı ÖDP’ye oy verir, ne kadarı ÖDP adını duymuştur bilemem ama adresleri ÖDP’dir. Şu anda ÖDP üyelerinin bilmem şu kadarı bu durumun farkında olmasa da adres ÖDP’dir. Çünkü ÖDP’nin durduğu yer orasıdır, ÖDP sembolünün (bayrak kavramı ÖDP zihniyetine fazla gelir, Türkiye’de bayrak algısı malumunuz gibi iken iyice fazla gelir) temsil ettiği budur. O sembolün gülen yüzü tesadüf değildir, Emre Senan’ın sadece yeteneğinin değil, ÖDP’li ruhunun da ifadesidir.

Sosyalistlerin asıl amaçları dışında işler yapmalarının birçok örneği vardır. İleriye doğru atılacak adım o sırada her ne ise ona destek verirler, hatta bazen bunu kendileri üstlenirler. Gerektiğinde vatanlarını savunurlar, gerektiğinde barış ve demokrasi için mücadele ederler. İkinci Dünya Savaşı Fransa’sında direnişin en önünde kimler vardı?

Dolayısıyla Ufuk Uras kanadı devrim ve sosyalizme karşı değildir, günümüz Türkiye’sinde görevin devrim ve sosyalizm olduğu tezine karşıdır. Bu açıktır ve bunu çarpıtmak belden aşağı vurmak olur. Tabii ki her yolun tehlikeleri vardır. Yukarıda da belirttiğim gibi Brezilya’da olan burada da olabilir. Düşündükçe aklımıza başka tehlikeler de gelebilir. Dahası ben Kürt meselesinde, yüzünü topluma dönme meselesinde, örgüt olmayan örgütü yaratma meselesinde, ulus-devlet odaklı kavrayışlar meselesinde, daha böyle birçok yakıcı konularda Uras kanadının verdiği işaretlerden rahatsız oluyorum. Ne var ki bütün bunlar şu gerçeği değiştirmez: Ufuk Uras kanadı 2009 Türkiye’sinin  devrim ve sosyalizm sloganı etrafında örülecek bir devrim girişimine uygun durumda olmadığı, bu yola gitmek için önümüzde aşılması gereken merhaleler bulunduğu düşüncesini temsil etmektedir, yapılacaksa eleştirinin merkezi bu olmalıdır. Kaldı ki bir parti veya hareket bugünün Türkiye’sini ortak hedefleri olan, birbirini sindirebilmiş ve ötekileştirmemiş, ‘çözüm’ deyince barışçıl ve evrensel hak ve hukuka saygılı yöntemleri aklına getiren insanlar toplumu haline getirebilirse, yani imkânsız görüneni başarabilirse devrim kadar büyük iş yapmış olur. Sonrasında bir yerlerde devrim gündeme gelirse varsın onu da başkaları yapsın.

Yalnız burada yiğidi öldürürken hakkını vermek gerekir: Müftüoğlu kanadından insanlar da şu on yılda ÖDP kimliğine yakışan davranışlar sergiledi. Birçok eylemi yaparken ÖDP adına yapmadılar, sonradan “aslında biz yaptık” demediler. Bunu çok önemli bir anlayış olarak kaydetmek gerekir. Belki de o insanların çoğu Uras kanadında bulunmalıydı ama işte burada analizine girmek istemediğim nedenlerle yanlış tarafta kaldılar. Bunun tersi de mümkündür. Kafası ve ruhu aslında öbür tarafa ait olan birçok insan olayların akışı içinde kendini bu tarafta bulmuş olabilir. Hayat Türkiye’nin “Bu saatten sonra geçmiş olsun” dedirtecek hale gelmiş sorunları ile boğuşmak için Uras kanadını davet ediyor. Öbür türlüsü geriye adım olur.