Tiyatronun doğuşuna dair kaynaklara göz gezdiriyordum geçen hafta. Tiyatro, Dionysos için yapılan törenlerden çıkmıştı ve bugüne kadar pek çoğunuz gibi ben de öyle bilirim. Alandan pek çok kişi de bu görüş yerleşiktir.

Ancak Batı Tiyatrosu’nun tüm kaynaklarının yanı sıra tiyatronun doğuşunun daha eski olduğunu da, bilinen av ve avcı hikâyesinden taklit olgusuna dönüşen süreçten beslenerek yol aldığını da benimsemişizdir.
 
Evrimci Görüş’e göre (G. J. Frazer), tiyatronun özellikle mevsimlik ritüellerden yola çıktığını okuruz. Bu bilgi, girişte açımladığım ilk görüşü de içine alır. Ancak bu evrimci görüş yine de yukarıdan bakan, ilkel halkları ‘ilkel’ gören bir görüştür, çünkü bu halkların yaptıkları şeyleri tek bir çizgi üzerindeymiş gibi değerlendirir.

Daimon (Jane Harrison) ise, Girit’teki bir çalışmada ortaya çıkmış bir bulgudur. Orada Kouros denilen içsel bir güce inanılır. Kouros’un yeniden canlanması için yılın belli zamanlarında törenler yapılıyor, bu törenlerde öyküler anlatılıyor. Buradaki dansçılara dromenon deniyor. Hatta Jane Harrison, Dionysos’un buradan çıktığını öne sürmektedir.
 
Ölü Tapınımı (Sir William Ridgaway), tiyatronun kutsal ruhlar ve ataların ruhları için yapılan tapınımlardan çıktığını öne sürer. (Örneğin İran’daki taziye töreni. Taziye esnasında Hz.Ali, Hz.Hüseyin ölümleri anlatılırken taklitler yapıldığı yazar kitaplarda.)

Şaman (E. T. Kirby), tiyatronun doğuşuna dair Şaman’ı töz gören görüşe göre ise 1975’de yapılan bir çalışmada ortaya çıkıyor. Orta Asya ve K. Amerikalı köy büyücülerine şaman deniyor. Ak Şaman ve Kara Şaman, yerin 9 kat altına ve göğün 9 kat üstüne çıkışı davul ve sazlarla anlatırken aynı zamanda yaptıklarını dansla yansılarlar. Müziği, efekti (büyülerle ateş vb. çıkarır), hikâyesi, çatışmasıyla bütün bir oyun vardır burada. (Bkz. Şamanizm, Nevill Drury)

TİYATRO HAREKETİNİN BAŞLADIĞI YERLER

Yunan: Avrupa önce bütün kökünü Yunan’a dayandırıyordu. Daha sonra Yunan tamamen dışlandı, sömürgeci olarak görüldü, ‘Kara Atina’ gibi kitaplar yazıldı. En son uzlaşıcılar ortaya çıktı. Bunlara göre “Yunan, batının en doğusu değil; doğunun en batısıdır.” (Yunan’ın köklerinin Doğu uygarlıklarında olduğunu belirten bir görüştür bu)

Hint: Bu kültür MÖ 4000-3000’lerde başlatılır. Hintlilerin binden fazla tanrısı vardır. Hint Kama tanrısına yapılan törenlerde tiyatro oynandığına dair bilgiler vardır. MÖ 1000’den daha eski bir tarihte yapılmış bir çeşit tiyatro binası vardır. Bir sahnesi vardır. Tiyatro olduğu kesin değilse de bir gösteri yapıldığına dair bir işarettir bu. Bu mekân, bolluk tanrısının tapınağıdır, burada aynı zamanda bedenlerini isteyen herkese sunan rahibeler (tapınak fahişeleri) de bulunurdu. Bu kültür hâlâ bir şekilde sürmektedir. Yani o günlerden bugüne kalan bir gelenek hâlâ vardır (Oysa Mısır’da böyle bir kalıt yoktur).

Mısır: Osiris için yapılan Abydos Acı Çekme Törenleri için yazılmış bir dram metni vardır. Bu sahne metninde dekor, yapılacak hareketler vb. bütün ayrıntılarıyla yazılmıştır. Oyuncular rahiplerdir. Bu ritüel kesin şekilde kaydedilmiştir. (Ritüellerin değişmezliği ilkesi)

Ancak Mısır’da Abydos’tan çıkıp bugüne gelen bir Tiyatro kültürü yoktur. Yunan ve ardından gelen diğer istilalar yüzünden bu kültür devam ettirilememiştir ve Osiris ortadan kalkınca, onun için yapılan törenler de yok olmuştur.