Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından, birkaç...

Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından,
birkaç ay önce yapılan açıklamada, Kurşunlu Han’ın restore edilip turizme kazandırılması için bir proje geliştirildiği duyurulmuştu. Ama aradan aylar geçmesine rağmen ilerleme yok

İstanbul için, Avrupa Kültür Başkenti olmaya dört ay kaldı… Kültür başkentliği kapsamında İstanbul’un önemli tarihi mekânlarının restorasyonu sürüyor sürmesine de bizce en göz önünde olanlarından Karaköy’deki Kurşunlu Han’ınki bırakın bitirilmesini başlamadı bile.
Mimar Sinan tarafından 1500’lü yıllarda yapılan Karaköy Perşembe Pazarı’ndaki Kurşunlu Han, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından, birkaç ay önce yapılan açıklamada, hanın restore edilip turizme kazandırılması için bir proje geliştirildiği duyurulmuştu. Karaköy’ün de çehresini değiştirecek proje için, Kurşunlu Han başlangıç olacaktı. Ancak içinde 60 dükkân bulunan hanın 2010’a yetişme olasılığı şu haliyle olası görünmüyor. Ne durumda olduğunu gözlerimizle gördükten sonra, ne Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ne de 2010 Ajansı’nın, Kurşunlu Han’ı kurtarmaya niyetleri olmadığını resmen tespit ettik.
Bilindiği gibi; devlet, 2863 Sayılı Yasa gereği korunması gerekli kültür varlıkları özel mülkiyet sahibi tarafından korunamıyor ve bakımsız bırakılıyor ise söz konusu tarihi yerler için kamulaştırma kararı alabiliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve 2010 Ajansı da, bu madde üzerinden yenileme sözü verdikleri halde, neden kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar gerçekten dikkat çekici…
YETİŞMESİ ZOR GÖRÜNÜYOR
Hanın geçmişini araştırdığımızda da bölgede ne kadar önemli bir görev üstlendiğini anlıyoruz.  Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı Rüstem Paşa bu hanı, Unkapanı'nda yer alan Rüstem Paşa Camii'nin vakfiyesi olarak yaptırmış. İki katlı yapının birinci katı Cenevizliler, ikinci katı Osmanlılar tarafından yapılmış. St. Michele katedralinin yıkıntıları üzerine yapılmış olan Han, zamanında, dershane olmuş, meyhane olmuş, hapishane olmuş. Cenevizliler, Osmanlılar kullandıktan sonra ise Cumhuriyet dönemine girerken, handaki dükkânların çoğu ticaret yapmaları için esnafa pay edilmiş. Ne acıklıdır ki o günden bugüne, ne avlusu, ne kubbeleri bakım görmüş. Bu ilgisizliği, şimdilerde de restore etmek ve turizme açmak için söz veren Vakıflar Genel Müdürlüğü ve 2010 Ajansı sürdürüyor.
Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde, Haliç çevresi etrafında yapılan düzenlemeler sırasında, çevre düzenlemesi yapılacak yerler arasında gösterilmesine rağmen, bir yenileme çalışması olmamış. Kamulaştırma ilanının çıktığı 1987'den bu yana ise hırdavatçıların depo olarak kullandığı Kurşunlu Han’da tek bir düzenleme yapılmazken üstüne üstlük içerisinde kaçak bir bina bile bulunuyor.
“Geçmişten bu yana koca bir tarihe tanıklık etmiş bu hana, Mimar Sinan’ın eserine gerekli saygıyı göstermek zorundayız.  Yoksa bölgeyi gezen turistler tarihi eserlerin gecekondu hallerini görüntülemeye devam edecekler ve bu topraklarda yaşayan insanların kültürel ve tarihi miraslarına sahip çıkmadıklarını gözler önüne sereceklerdir. Kurşunlu Han, kültür sanat etkinliklerinde kullanılabilir. Bir müzeye dönüştürülebilir, kütüphane olabilir, turistler için bir enformasyon merkezi olabilir ama şimdiki gecekondu haliyle devam ederse yok olur gider gibi görünüyor. Kısa sürede, Haliç yönündeki yeni yapılaşmayı yıkarak hanın Haliç’le buluşması sağlanmalıdır. Bu gerçekleştiğinde Mısır Çarşısı ile karşılıklı olarak muazzam tarihi 2 yapının silueti ortaya çıkacaktır. Bunun için karar alınmasına rağmen hala bir çalışma başlatılmaması da düşündürücüdür.”

***

Kurşunlu Han-Rüstem Paşa Hanı
KARAKÖY, İstanbul'un en eski ticaret merkezlerinden. Dolayısıyla bu semtin her köşesinde İstanbul'un köklü tarihini yansıtan bir şeyler görmek mümkün. İşte Rüstem Paşa Han (Kurşunlu Han) da bunlardan biri. Kurşunlu Han Mahkeme Sokağı ve Unkapanı Caddesi arasında yer alıyor. Mimar Sinan’ın eseri olan bu handa Rüstem Paşa’nın yaptırdığı kompleksle beraber inşa edilmiş. 33 x 29 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olan yapı 11 x 8 m. ölçüsündeki bir avlunun etrafında üç katlı olarak yapılmış. İki ayrı cephesinde iki girişi olan yapının taştan basık yuvarlak kemerli ve beşik tonoz ile örtülü bir giriş koridoru bulunan ana girişi Mahkeme Sokağı tarafında. Bodrum kat girişi ise Unkapanı Caddesi tarafında. Bodrum kattaki revaklar kare şeklinde payeler üzerinde tuğla derzli yuvarlak kemerli. Zemin ve birinci kat kemerleri üç açıklık halinde sivri kemerli. Ocak nişlerinin bulunduğu odalara revağın altındaki merdivenlerle çıkılmakta. Bütün cephelerde ve her iki katta yer alan pencereler dikdörtgen taş silmeleri ile cepheyi hareketlendirmekte.