Geçen hafta bir TV programında Deniz Gökçe, “Marx’ın haklı çıktığı falan yok, kapitalizm babalar gibi ayakta” demiş, ben gazetelerde okudum. Böyle düşünenler, hâkim medya yoluyla...

Geçen hafta bir TV programında Deniz Gökçe, “Marx’ın haklı çıktığı falan yok, kapitalizm babalar gibi ayakta” demiş, ben gazetelerde okudum. Böyle düşünenler, hâkim medya yoluyla milyonlarca insanı etkiliyorlar, sosyalistleri de etkiliyorlar, biliyorum. Onun için gerçeği yazmak lazım.

Marx, kapitalizmin yıkım koşullarından bahseder, bu koşullar oluştuğunda kapitalizmin işini bitirecek olanın da dünya proletaryası olduğunu söyler. O koşullar oluşmadığından ve zaten ortada, şimdilik de olsa bu güce erişmiş bir dünya proletarya hareketi olmadığından “kapitalizm ayakta, Marks haksız çıktı” diyenler kendi kafalarında kurdukları hayali bir Marksizm’den bahsediyorlar veya medya sonunda “Marx yine yanıldı” demek için bilerek böyle yazıyor.

Günümüzde yaşanmakta olanlar açısından Marx’ın yanılıp yanılmadığını anlamak istiyorsak bakmamız gereken yer, onun ve onun açtığı yoldan ilerlemeye çalışanların şu saptamalarıdır: Kapitalizm özellikleri ve yapısal çelişkileri nedeniyle bir krizden daha çıkarken bir diğerine doğru sürüklenmeye başlar ve bunların nedeni insan hataları değildir, kapitalizmin kendisidir. Bu açıdan baktığımızda kapitalizmin tarihi bu tezin sürekli doğrulanmasından ibarettir.

Biraz bu “insan hatası” terimi üzerinde durmak istiyorum. 18 yıl boyunca ABD Merkez Bankası’nın başkanlığını yapan Alan Greenspan bazı çevrelerce bu krizin sebebi olarak gösterildi. Bu eleştiriye verdiği cevapta “krizin sebebi ben değilim, ama hatam oldu. O da bankaların sorumlu davranacağına inanmamdı” dedi. 18 yıl en etkili mevkide oturan adamın söylediğine bakın! Bankalar da tüm kapitalist kurumlar gibi kendi kârlarını en fazla kılmanın peşindedir ve bu kriz öncesinde de aynen bunu yaptılar. O koşullarda en fazla kâr neyi gerektiriyorsa onu yaptılar. Zaten bütün mesele de budur. Kapitalizmin ideologları herkes kendi çıkarını en fazla kılma peşinde koşarken bunun tüm toplum için de en iyi sonucu doğuracağını iddia eder. Marksistler ise bunun tam tersini söyler. Bu krizi çıkaranın risk alma konusunda bankaların, hedge fonların ve yatırım bankası tabir edilen kurumların ipin ucunu kaçırmaları olduğu söyleniyor. Yani hata yaptılar. Eğer bu hataysa şartlar onları buna zorladığındandır. Kaldı ki Amerikalı ve Avrupalı solcu yazarlar kaç haftadır yazdıkları makalelerde kimsenin hata yapmadığını, ortaya çıkan koşullarda herkes beklenen şekilde davrandığı için böyle olduğunu en ince ayrıntıları ile gösteriyorlar. Buradaki mantık hatasına bir örnek: Finansal alanda tüm düzenlemeleri kaldıran, finansal kurumlara ne isterseniz yapın, serbestsiniz diyen yasaları çıkaranlara, sözgelimi eski başkan Bill Clinton’a yükleniyorlar. Sanki Clinton bunu çok inandığı için yaptı. Bir defa Clinton düzenlemelerden yana olan biridir, kapitalizmin kuralsız işlemesinin hayırlara vesile olmayacağına inanan biridir. Peki, neden imzaladı o yasayı? Önüne getirdiler, ikna ettiler ve en önemlisi de o sırada bunu isteyen finans oligarşisi en güçlü gruptu. Şimdi aynı adamlar faturayı Clinton’a kesmeye çalışıyor, hata yaptı diyorlar. Clinton’a bunu siz imzalattınız, çünkü o sıradaki çıkarlarınız bunu gerektiriyordu ama şimdi arabayı devirince biz yapmadık diyorsunuz.

Şunu söylemeye çalışıyorum: Araba devrilince bir suçlu bulunur ve gerçekten de vardır. Ne var ki o suçlu suçu işlediği sırada suçlu değildir. Suçu işlediği tarihin öncesinden bakıldığında haklıdır, bugünden geriye bakıldığında suçludur ve doğru olan bugünden geriye bakmak değildir, o gün niye öyle yapıldı, onu anlamaktır. Yoksa tüm insanlık tarihini geriye bakarak saptanan hataların tarihi diye okuyabilirsiniz. Kaldı ki madem insan rasyonel davranır (hâkim ideolojinin temel varsayımı) nasıl oluyor da sürekli hata yapıyor? Teorik tutarsızlığın daniskası işte böyle oluyor. Yine de kapitalizmin ideologlarını kutlamak lazım. Herkesin kendi çıkarının peşinde koştuğu bir dünyada çıkarların aslında çatışmadığına, uyumlu ve istikrarlı bir düzen oluşacağına ve sorun çıkmayacağına, bu kargaların bile güleceği büyük saçmalığa, başta kendileri olmak üzere çok sayıda insanı inandırmayı becerdikleri için.