Pompei'nin “ahlakdışılığa” düşkünlüğü nedeniyle tarihten silindiğine inanan insanların sayısı az değil. Bazılarına göre Pompei de, Sodom ve Gomore gibi, Allah tarafından cezalandırılan şehirlerden...

Amerika 11 Eylül saldırılarında ölenlerin yasını tutarken, bir yandan da Obama"nın başkanlığına endekslenmiş durumda, Rusya Gürcistan"dan sonra Karadeniz"e yayılma arayışında.. Küresel ısınma buzulların erimesine, sel baskınlarına, doğal bitki örtüsünün değişmesine neden oluyor, fizik modellerinin temelini oluşturan ve parçacıklara kütle özelliğini veren Higgs deneyi ardından ise dünyada onlarca deprem oluyor...

Bunlar olup biterken, bizler de sosyal gelişimimize engel teşkil eden 12 Eylül" ü ve onu oluşturan nedenleri sorgulamaya çalışacağımız yerde, “içkili masada poz vermek” gibi incir çekirdeğini doldurmayacak ve tribüne oynamaya dönük isteklere tanıklık ediyoruz. Tarihte içki muhabbeti ya da kadeh kaldırma isteği, aslında Antik Yunan"dan Roma İmparatorluğu"nun son gününe dek sürüp gidiyor.

İzleyenler hatırlayacaktır, yıllar önce TRT Televizyonu"nda BBC yapımı, Ben Claudius dizisinin konusu da bu türde farklı istekler arayışındaki insanların trajedisini gözler önüne seriyordu. İngiliz yazar Robert Graves"in Roma İmparatorluğu"nun Augustus"tan Nero"ya kadarki bölümünü anlattığı dizide ahlakdışı kimi görüntüler ve ellerden eksik olmayan kadehler vardı. İçkili masalarda hürriyet naraları atan Claudius ve Caligula"nın çarpık ilişkileri ve sonunda Roma imparatoru I. Claudius"un, karısı Agrippina tarafından zehirlenerek öldürülüşü..

Kısacası, zevk ve sefahat düşkünlüğü Roma"nın ve Romalının başına hep bela olmuş:

Üniversitede okurken, rahmetli hocam Prof. Melahat Özgü, Tarih dersinde anlatırdı ; “Sevgili çocuklar Roma İmparatorluğu 395"te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılır. Başkenti Roma olan Germen kabilelerince yıkılır. Merkezi İstanbul olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürür. İ.Ö.altıncı yüzyılda Osk’lar tarafından kurulan Pompei ise İ.Ö. 89 yılında Romalılar tarafından işgal edilerek koloni haline getirilir. 23 Ağustos 79 İtalya"da Napoli"nin güneyindeki Pompei’de Roma İmparatorluğu hüküm sürmekte….”

Yazının bu bölümünde, derste anlatılan Roma"ya 2 saat uzaklıktaki Pompei"deyim. İtalya"nın harlemi diyebileceğimiz Napoli kentinde konakladığımız Torre Del Greco semtindeki şirin otelden yola çıkalı, 1 saat geçti. (Torre Del Greco ise denizden dik açıyla yürünerek meydanına çıkılabilen bir semt. Balıkçı barınağı ve tren istasyonu ile sanki bizim Samatya"da dolaşıyor gibisiniz)

Bir dönem Roma’nın tüm zengin, aristokrat ve nufuzlu insanlarının yaşadığı, güzelliğinin yanında bir eğlence ve kumar merkezi durumundaki Pompei Kentinin kalıntıları içerisinde yürüyoruz. Roma İmparatorluğu"nun son zamanlarında gösterişli villaları ile meşhur, filmlerden ya da coğrafya bilginizden kolayca hatırlayabileceğiniz Vezüv Yanardağı ile meşhur şehir. Bir başka benzetmeyle, günümüzden 1929 yıl önce, bir 10 Eylül günü, zevk sefa içerisindeyken, kafalarının üzerinde patlayacak dağı hissetmeyecek kadar sarhoş geçen günlerin sonunda taş kesilerek ölen insanların şehri.

Pompei"nin “ahlakdışılığa” düşkünlüğü nedeniyle tarihten silindiğine inanan insanların sayısı hiç de az değil. Bazılarına göre ise Pompei de, Sodom ve Gomore gibi, Allah tarafından cezalandırılan şehirlerden biri. Bu benzetmeye Etnograf Prof. Carlo Giardano da, Pompei"nin son günleri için söylediği “ insanların gözü para ve zevkten başka bir şey görmüyordu, bu felaketin habercisi sayılabilirdi” sözü ile katılıyor.

İmparator Caligula"nın kendi kızkardeşine aşık olarak en büyük günahı işlediği şehrin içinde dolaşmaya devam ediyoruz. Bir zamanlar ticaret şehri olan Pompei’nin dört bir yanı genelevlerle çevriliymiş. Rehberimizin anlattığına göre Pompei"deki soylular önce yemek yer içki içer, daha sonra yediklerini kaz tüylerini kullanıp kusarlarmış. Nedeni ise daha fazla yemek yiyebilmek, yemek zevkinden sonuna kadar faydalanmakmış. (Günümüz insanının da daha fazla yemek yiyebilmek için kadeh kaldırma arayışında olması, çok içince de değişik şekillerde kusması şaşırtıcı değil mi?)

Pompei"de Vezüv volkanının patlayacağı felaket günü şehirde hayat normal devam ediyormuş. Daha o günlerde küresel ısınma olmasa da, hava her gün olduğundan biraz daha boğucuymuş… İşin ilginci İsviçre"nin Cern kentindeki, Higgs deneyinden sonraki depremler gibi olmasa da, çok hafif de bir deprem olmuş Pompei"de, ama kimse önemsememiş. Biraz sonra kül yağmuru başlamış. İnsanlar önce umursamamış. Yaşlı Vezüv daha önce de böyle faaliyetlerde bulunduğundan belki de. Ama bu seferki geçmemiş, bitmemiş…Paniğe kapılanların bazıları limana doğru koşmaya başlamış, bir kısmı ise kendini evine kapamış…Deniz kabarmış, azgın dalgalar gemileri lavlara doğru atıyormuş. Gökten de iri kum taneleri şeklinde kızgın taşlar yağmaya başlamış…Tüm şehrin yok olması birkaç saat sürmüş. Korkunç felaketten kimse kurtulamamış. 18 kilometrelik bir alan içerisindeki Pompei lavlar altında kalmış. Pompei"nin nüfusunun büyük bir bölümü taş olmuş. Rehberimiz bunları anlatırken biz tüm bu olayların yaşandığı bölgede dolaşmaya devam ediyoruz.

Fırından çıkarılamamış ekmekler, sırtlarındaki mücevher çuvalıyla sokak kapısını açmaya çalışırken yığılıveren kadın ve erkekler, taşlaşmış halde karşımızda duruyor. İsis tapınağı ve tiyatro, hepsi de yaşadıkları son anları dondurulmuş bir şekilde getiriyorlar gözlerimizin önüne. Balmumu tabletler, kitaplıktaki papirüs tomarları, hamamlarda kaşağılar, meyhane tezgâhlarında kadehler ve son müşterilerin bıraktıkları paralar…Sınırsız hürriyetin tüm zenginlikleri, makamları ve güzellikleri, Pompei insanları ile bir anda taş olabilir.

Kadehlerini havaya kaldırmış insanların donmuş hallerini bir kenara bırakacak olursak, bu yazıyı yazmaktan muradımız, Fransız ve İtalyan araştırmacıların son dönemde yaptıkları araştırmaların neticesindeki görüşleri, Vezüv"ün altındaki Magma odalarından çıkan maddeler incelendiğinde Vezüv"ün yeniden fokurdamaya başladığı yönündeymiş. Vezüv"ün yeniden patlaması halinde ise bölgede zarar göreceklerin sayısı 700 binin üzerindeymiş. Kısacası, yerkabuğunun üstünü bitirdik şimdi de altını bitirmek için zorlamaya devam ediyoruz.