Lafı dolandırmadan aklımıza gelen bazı soruları sırayla soralım ve cevap arayalım. İlki... Hanefi Avcı,

Lafı dolandırmadan aklımıza gelen bazı soruları sırayla soralım ve cevap arayalım.
İlki... Hanefi Avcı, Fethullahçıları hedef alan ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar’ kitabını neden yazdı? Kendi beyanına bakılırsa, Fethullahçıların başta polis, ordu, adliye olmak üzere muhtelif kurumlar içindeki faaliyetleri artık devletin birliğini tehdit eden boyutlara ulaşmıştı, birinin bunu yüksek sesle dile getirmesi gerekiyordu. Avcı, ülkesini seven vicdan sahibi herkesin yapması gerekeni yapmıştı. Olabilir.
Ama...
Geçmişte Fethullahçılara yakınlığıyla bilinen bir polis şefi, Hanefi Avcı. Bugün ise cepheden savaş açtı. Burada sanki kritik bir dönemeç var gibi... Bir zaman önce kendisinin de dinlemeye alınması... Hatta (Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın NTV’deki ‘Yazı İşleri’ programında dile getirdiği gibi), bu işi yapanların büyük bir pervasızlıkla “sıranın Avcı’ya  geldiğini, yakında onunla ilgili bir dosyanın da ortalığa saçılacağını” uluorta konuşmaları... Üstelik bunlar, o zamana kadar Avcı’nın epey yakınında olan kişiler. Dolayısıyla, bu ünlü polis şefinin bir tür “ihanete uğramışlık” duygusuyla davrandığı da söylenebilir. Hatta onlardan erken davranarak sonradan gündeme gelme ihtimali olan iddiaları bir ölçüde geçersizleştirme hamlesi de olabilir.
Peki bütün bunlar çok mu önemli? Hayır. Gerisindeki saik her ne olursa olsun, önemli olan, Hanefi Avcı’nın ne söylediği.
Buradan ikinci soruya geçebiliriz. Hanefi Avcı çok önemli şeyler mi söylüyor? Polisin, ordunun, adliyenin, maliyenin Fethullahçı cemaat yapılanmasının (bazı kurumlar için kısmen bazıları için ise ciddi düzeyde) kontrolüne girdiği iddiasıyla karşı karşıyayız. Bunlar, bu ülkede yaşayıp iyi-kötü olup bitenleri izlemeye çalışan herhangi bir yurttaşın bilmediği şeyler mi? Yani ilk defa mı duyuyoruz? Elbette hayır. Avcı’nın söyledikleri artık sokaktaki çocuğun bile bildiği gerçekler. Burada önemli olan, kimin söylediği. Aralarında İstihbarat Dairesi de olmak üzere Emniyet’in en üst makamlarında yıllarca görev yapmış biri söyleyince el çabukluğuyla hasıraltı etmek kolay değil. Yoksa senelerdir BirGün’de (ve başka muhalif yayınlarda) benzer iddialar dile getiriliyor. Ama bizler ‘zombi’ muamelesi gördüğümüz için kulak asan yok. Şimdi işleri biraz daha zor.
•••
İşleri daha zor ama... Ne olur? Yani Hanefi Avcı’nın gündeme getirdiği bu iddiaların karşısında ‘müdahale’ etmesi beklenen çevreler ne yapar? Hükümet, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, yargı... Bunlar ne yapar?
Şimdi asıl mesele bu: Kimi kime şikayet ediyorsunuz?
Hem Fethullahçıların bu kurumları kontrol ettiğini söylüyorsunuz, hem de bu kurumların Fethullahçılara karşı harekete geçmesini istiyorsunuz. AKP hükümetinin (aslan payı Fethullahçılarda olmak kaydıyla) bir cemaatler ve tarikatlar koalisyonu gibi davrandığını bilmiyor muyuz? Sekiz yıldır devletin tek bir kurumuna, cemaatin beklentileri hilafına tek bir atama yapılmış olabilir mi, sizce? Ya da... Yine son sekiz yıl içinde, kamu imkânlarını kullanarak akıl almaz ölçüde büyüyen sermaye grupları hangi bağlantılar üzerinden bu noktaya geldiler?
Aslında Hanefi Avcı da durumun ‘absürd’lüğünün farkında... NTV’deki röportajda, bundan sonrasına dair Fethullah Gülen’den neredeyse ‘şefaat’ bekler laflar etti. Cemaatin yürüttüğü operasyonlar, kullandıkları yöntemler konusunda Hoca’nın bilgisinin olmayabileceği, bu duruma müdahale edebileceği vb beyhude şeyler...
•••
Tabii meselenin çok daha can alıcı boyutları var. Her şeyden önce, cemaatin bu ölçüde yaygın ve etkin bir örgütlülüğe ulaşmasının gerisindeki asıl güç. Şu soruyu sormalıyız: ABD, dünyanın hemen her tarafında, islami esaslara dayalı örgütleri, yapıları hedef tahtasına yerleştirmiş ve amansız bir sürek avına tabi tutarken, Türkiye’deki en büyük islami örgütlenmenin liderini, neden kendi topraklarında muteber bir misafir olarak ağırlamaktadır? Sorun, ortak dini hassasiyetlerle bir araya gelmiş bir kısım devlet görevlisinin, hasım olarak gördüklerine karşı yürüttükleri iktidar mücadelesinden daha fazla bir şey olabilir mi, acaba?