Bu yıl 46'ncısı düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali için Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezine ve çeşitli noktalara Festivali'in

Bu yıl 46'ncısı düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali için Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezine ve çeşitli noktalara Festivali'in simgesi olan Venüs Heykeli’nin polyester versiyonundan  46 tane diktirdi. Geçen hafta içerisinde ise bu heykellerden bir tanesine saldırıda bulunuldu ve yakıldı. Bu saldırıyı elbette protesto ediyorum.
Heykel’e ve daha önce yaşanan pekçok heykel saldırısı olayına tepkili olan yöneticiler ise açıklamalarında olayı vandalizm olarak değerlendirdiler. Ve yaptıkları açıklamalarda da daha öncekiler gibi benzer nedenleri öne sürdüler. Örneğin son olayda  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 'Böyle bir olaya hazırlıklıydık. Bu cinsel sapkınlık olayıdır. Türk halkına yapılmış haksızlık ve saygısızlıktır' diyor.
Başkanın böyle bir olaya “hazırlıklıydık” söylemini Antalya için doğrusu yadırgadığımı belirtmeliyim. Antalya gibi turizm cenneti bir şehrimizde yıllardır festival olur, turistler sahilleri doldurur, hani derler ya eğlencenin bini bin para gecelerde coşkulu kutlamalar, gerek havuz başında olsun, gerek casinolarda olsun, gerek gece klüplerinde olsun, gerek tiyatro salonunda olsun hiç durmadan aklınıza hayalinize gelmeyecek eğlencelerin olduğu bir şehirde, şimdiye kadar böyle tezahür etmiş bir eğlence anlayışının olduğu bir bölgede, heykele saldırı yapılabileceğini beklemek safdilliktir.
Venüs Heykeli’ ni kimse müstehcen olarak görmemelidir ve görmemektedir. Yakılma gerekçesinden belki bir tanesi bu olabilir ama kesin bu olamaz. Kaldı ki aynı yerde tinerci ve sarhoşların dolaştığını bildiğimiz halde, bu saldırı olayına “cinsel sapkınlık” derseniz koca bir Antalya halkını karşınıza alırsınız demektir. Ve tepki de alabilirsiniz.
Yanısıra, “Olay Türk halkına yapılmış haksızlık ve saygısızlıktır” derken ne demek istediğinizi de anlayabilmiş değilim. Yani Türk halkı dediğinizde de bir ayrımcılık oluşmaz mı sayın başkan. Şöyle ki, bir süre önce de, Muş’ta Selçuklu hükümdarı Sultan Alparslan’ın Heykeli, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından saldırıya uğramıştı. Ya da daha uç bir örnek verirsek, Kiev’de de 3 ay önce Lenin Heykeline saldırı düzenlenmişti. O nedenle olayı halka halklara dönüştürmek yerine adi bir suç gibi alımlasak daha doğru bir yol izlemiş olmazmıyız?
Dahası, Antalya bölgesindeki Antik kentlerdeki binlerce heykele bugüne kadar tek bir saldırıda bulunulmamışsa ve siz kente diktirdiğiniz polyester  imitasyon 46 Venüs heykelinden (Festival 46 yıldır yapıldığı için 46 adet diktirdiğiniz varsayıyorum)  birine saldırı yapıldığında ağzınızdan;  “halk”,”cinsel sapkınlık”, “olaya hazırlıklıydık” gibi kavramlar çıkınca birileri de ister istemez başka şeyler düşünmeye başlıyorlarsa bu tepkilere kızmamalısınız. Oysa ki bu kavramlar yerine yatıştırıcı, abartısız bir açıklamadan sonra, aynı heykelden bir tane daha yaptırıp ya da depoda yedeği varsa onu aynı yere dikseniz daha az tahribat yapmış oluruz düşüncesindeyim. Oysa ki Venüs Heykelinin şeceresine baktığımız zaman, Paris’te orijinalinin ne zorluklarla korunarak günümüze ulaştığını anlamış oluruz.
Milo Adasındaki bir tarlada 20 asırdan fazla zamandır bütün saldırı ve tecavüzlerden korunarak, istilaya uğrayan Paris’lilerin kontrolünde saklanmıştır Venüs. Ve o günlerin Avrupasını alt üst eden askeri olaylarına rağmen, Paris’in Commun denilen ikinci kuşatmasına rağmen zarar görmeden korunabilmiştir. Heykelin orijinalinin öyküsü bu türde zorluklara rağmen korunabilirken, Antalya’daki polyesterden yapılmış 46 benzerinden bir tanesine bir saldırı yapıldığında, bunu koruyamadığınızı söylemek yerine, bir  suçlu aramanız topluma gerçekçi gelmemektedir. Olayı büyütmek istemem, ancak sahte ya da gerçek olsun tüm heykeller halkındır. Polyester heykel dikmek ise sanata saygısızlıktır, metalaştırmaktır. Elbette korumak ise o bölgenin yöneticilerinindir diye düşünmekteyim.
Tekrar ediyorum Heykeli korumak önemlidir. Kopyaları da olsa (imitasyonları) polyesterden yapılanları da olsa, zarar görmelerini istemeyiz. Bu adi olayı sanat düşmanlığı olarak pazarlamak yerine daha soğukkanlı açıklamalar yaparak sanata sahip çıkmalıyız.