Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü stajyer sanatçı sınavının komisyonu, her gün kesintisiz 13 saat çalışarak yeni bir rekor mu kırmak istemiş?

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü beş yıl aradan sonra stajyer sanatçı alım sınavı yaptı. Yıllardır beklenen kadro sınavı bütün sanatçı adaylarını heyecanlandırdığı gibi tiyatro eğitimi almakta olan öğrencileri de yakından ilgilendiriyordu. Çünkü onlar da mezun olduklarında girecekleri bu sınav hakkında bilgi sahibi olmak istiyordu. Ankara’da yapılan sınava 418 stajyer sanatçı adayı katıldı. Sonuçta, 42 oyuncu adayı Devlet Tiyatrolarının çeşitli bölge müdürlüklerinde oyuncu olarak görevlendirilecekleri kadrolarını aldı ve göreve başladı. Sınava katılan, kazanan ve kaybeden tüm adayları kutlarım. Ancak sınavın ardından sınava girenlerden duyduklarımız bir kez daha bu stajyer DT Oyunculuğu sınavının işleyişini ve sınav sürecinin tartışmalı yönlerini görmemiz gerektiğini bizlere hatırlattı.

Yazımıza konu olacak, DT Stajyer Oyuncu sınavı çok ilginç bir şekilde başlıyor şöyle ki; sınav için bir komisyon, yönetmeliğe uygun olarak kurulur ve adaylara sınavın kesintisiz sekiz gün(!) süreceği bildirilir. Sınav sabah saat 10.00'da başlayacaktır ve her gün için yaklaşık 52 adayın sınava katılması belirlenir. Sınavın bitiş saati konusu ise açık bırakılmıştır. Sınavda her bir sanatçı adayının, iki oyun veya iki oyundan bölümler oynamaları, şarkı söylemeleri ve dans etmeleri neticesinde alacakları puanlarla sıralamayı oluşturacakları duyurulmuştur.

8 gün boyunca aralıksız süren sınav için komisyon, her bir adaya 15 dakika ayırır. Yani hesaplayınca komisyon aralıksız 13 saat çalışmış gibi görünmekte. Bu durumda, saat kaçta sınava gireceğini bilemeyen adaylar sabah 10.00’dan itibaren kendi sıralarının gelmesini bekler ve bazen sıra gece 24.00’e, bazen 01.30’a ve hatta sabah 04.30’a denk gelir. Aldığımız duyumlara göre 8 gün süren sınavın üç-dört günü sınav sabah 04.30’a a kadar sürmüş. Yani; sabah 10.00’da başlayan sınavın komisyonu bir sonraki günün sabahı saat 04.30’a kadar aralıksız çalışmış. Bu saatte sınava giren adayın da en iyimser tahminle 04.45’de sınavdan çıkacağını düşünürsek, aynı komisyon üyeleri yaşamsal ihtiyaçları olan uykularını almak üzere dinlenmeye gidecek ve tekrar ertesi saat 10.00’da stajyer oyuncu sınav sürecini başlatacak. (Düşünsenize; bazen komisyon üyeleri günde 2 saat civarında uyumuş olmakta) Bu denli dikkat gerektiren bir sınavın 8 gün sürdüğünü de düşünürsek komisyon üyeleri ve adayların çok zor şartlarda çalıştıkları ortaya çıkıyor.

Şimdi gelelim sorulara; Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü stajyer sanatçı sınavının komisyonu, her gün kesintisiz 13 saat çalışarak yeni bir rekor mu kırmak istemiş? Gün boyu sınava giren adayları sağlıklı değerlendirebilmişler midir? Sabah sınava katılan aday ile 10 saat çalıştıktan sonra gece yarısı sınava giren aday karşısında nasıl bir dikkat, nasıl bir tolerans sergilemiştir? Kesintisiz 8 gün boyunca (bazen günde 2 saat uyuyarak ayakta kalmayı başaran) komisyon acaba bazı adayların performans gösterilerinde uyuklamış dahi olabilir mi?

Diyelim komisyon üyeleri bu halde, peki, sınava katılan stajyer sanatçı adayları açısından durum nasıl? Bence bu durum da ayrı bir tartışmayı beraberinde getirir. Şöyle ki; adayların kimi sabahtan akşama, gece yarısına ve hatta sonraki sabaha kadar Sınav Komisyonu’nun kendisini çağırmasını beklemiş. Yani, “Godot’yu Beklerken”, performanslarının sabahtan sonraki günün sabahına kadar tam randımanlı olması için ayrı ayrı yaşamsal doğaçlamalar yapmışlar ve enerjilerini tüketmişlerdir kanımca. Tabii ki bunu başarabilen kaç kişinin olabileceği aklımızda ayrı bir soru oluşturmakta.

Şöyle düşünelim; adaylar açısından sabah sınava girenlerle, sonraki günün sabahında sınava giren adayların performansları açısından oluşacak farklar kimin umurundadır, 13 saat boyunca sınava çağrılmayı beklemek, bazılarında anksiyete (kaygı bozukluğu) oluşturmuş olamaz mı? Üstelik yorgun ve bıkkın düşmüş adayların komisyonun karşısındaki performansları etkileyici bulunmuş mudur? 13 saat boyunca sınava katılmayı bekleyip de elendiğini öğrenen adaylar ise bu şartlarda bir daha oyuncu olmak için DT’yi düşünecek midir?
 
Doğrusu, stajyer oyuncu alımı konusunda sınav komisyonu böyle bir değerlendirmeye nasıl karar verdi anlamış değilim. Bunu nasıl yaptı hiç kestiremiyorum. Kültür Bakanlığı ise, kültür ve sanat alanında çalışacak sanatçı personelin alımları konusunda yakında (bu yazıdan sonra) yeni bir düzenlemeye giderse kimse şaşırmasın. Bu arada komisyon için asla; tarafsız, meşru, adil, kabul edilebilir bir seçme yapamadı demek istemem, ben sadece bu tür sınavların bu denli, kaşla göz arasında, oldu bittiye getirilerek yapılmasını tartışmak istedim. Kazanan 42 adayı tebrik ediyor yedek 42 adaya da 1 yıl içerisinde kadro verilmesini istiyor ve kaybedenlerin de şanslarını bir kez daha denemelerini öneriyorum. (Kaynak: https://www.birgun.net/life_index.php?news_code=1286895640&year=2010&month=10&day=12)