‎Tiyatro gündeminde; bir yanda Şehir Tiyatroları protestosu yapan oyuncular diğer yanda Haluk Bilginer’in bu konudaki yeni görüşleri ve hepsinden başka Balıklıova’da Köy Tiyatrosu yapan köylüler var…

Önceki gün tweetlere göz atarken (sehirtiyatrolariyokedilemez, bu akşam 18:00'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin önünde, bembeyaz giyinip, sadece susuyoruz!) çağrısı dikkatimi çekti.

Biliyorsunuz, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yapılan yönetim ve tüzük değişiklikleri tiyatro sanatçıları tarafından protesto ediliyor. Bu çağrıya kulak verip evime de yakın olan mekâna geldim. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde toplanan tiyatro sanatçılarına destek vermek için gelen tiyatro ve sinema oyuncularının sayısı bana böyle günler için yetersiz geldi. Özel tiyatrolardan neredeyse hiçbir temsilci yoktu. Ancak İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Drama ve Oyunculuk Bölümü’nün pankartlarıyla Küçükçekmece’den koşup gelmeleri ve CHP Milletvekili Gürsel Tekin'in de bizzat katılması dikkat çekti. Usta tiyatrocu Mücap Ofluoğlu'nun yaptığı konuşma sırasında hepimiz duygusal anlar yaşadık. Unutmadan geçmeyelim, tepki toplantısına Beşiktaş taraftar grubu 'Çarşı' da pankart açarak katıldı.

İBBŞT kadrolu oyuncularından Engin Alkan, Aslı öngören ve Jülide kural’ın ön sıralarda yer tuttuğu 'Susmuyoruz' eyleminde, kırmızı renkli ‘Susmuyoruz’ kokartı  takan sanatçı dostlar, 18. İstanbul Kültür Sanat Vakfı Tiyatro Festivali öncesi sessiz bir eylem de yapmış oldu. Benzer eylem Tiyatro Festivali sırasında da gerçekleşse belki daha çarpıcı olur diye düşünmekteyim. 

Engin Alkan yaptığı konuşmada, “Yönetim ve tüzük değişikliğinin, özelleştirme düşüncesinin ardında bizim koşullarımızı iyileştirmek değil, çoksesliliği yok etmek, tektipleştirmek, ötekileştirmek, muhalefeti ve demokrasiyi susturmak vardır. Biz tiyatrocuları susturmak istiyorlar ama susmayacağız” dedi. Konuşmadan sonra tiyatrocular Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdıkları defteri imzaladı.

HALUK BİLGİNER ÖNERİYOR
Tiyatro çevrelerinde radikal ve yerinde çıkışlarıyla gündemde olan usta tiyatrocu Haluk Bilginer’in; “Memur oyuncular kovulmalıdır. Devlet tüm memur oyuncuları işten çıkarmalıdır” sözleri ise tartışılmaya devam ediyor. Öyle zannediyorum ki Haluk Bilginer’e bir grup tiyatrocu çok kızarken, bir grup ise destek vererek onaylamaya devam ediyor.

Önceki gün ne demişti Haluk Bilginer; “Ben, memurdan sanatçı olmaz diyorum... 657’ye bağlı memurlar ve memurdan tiyatrocu olmaz. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Derhal memuriyetlerinden vazgeçip tiyatroyu özgürleştirsinler.” ve sonra da ekliyor; “Başbakan’ın özelleştirme düşüncesinin anlamı da yok, pratiği de. Özelleştirme değil özerkleşme olmalı. Devlet görevini yapsın, sanat yapılacak ortam sağlasın, parayı versin ama ne yapılacağına karışmasın. Yol yaptıktan sonra benim o yolda nasıl yürüyeceğime karışamazsın. Ne işi var bürokratların yönetim kurulunda?”

Ben tüm bu toz dumandan Türkiye Tiyatrosu için sağlıklı bir dinginliğe varabileceğimizi sandığım uzaklardan bir örnekle bu haftaki yazımı bitiriyorum.

BALIKLIOVA KÖY TİYATROSU

‘Balıklıova Köy Tiyatrosu’nu duydunuz mu? İzmir’e bağlı Urla ilçesinin Balıklıova köylüleri, gerçek oyunculara taş çıkartacak derecede samimi bir halde rollerini oynuyorlar bir süredir. Her ne kadar yönetmenleri Semih Çelenk “Balıklıova Köy Tiyatrosu Oktay Arayıcı'nın Rumuz Goncagül oyununun taklidine çıkıyor” dese de, onlar şimdiden Türkiye Tiyatrosu’nun kilometre taşı oldular bile. İlk oyunları Oktay Arayıcı’nın ‘Rumuz Goncagül’ oyunu. Köy meydanında oynadıkları yetmiyormuş gibi, turnelere de çıkıyorlar. Önce, Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde sonra, Bademler, Karaburun, Urla, Mordoğan ve tüm İzmir’e oyunlarını taşıyorlar.

“Köyde de tiyatro yapılır” diyerek, tüm bu sevimli yaramazlıkları gerçekleştiren kişi ise Prof. Semih Çelenk. Şöyle diyor Çelenk: “Ben iki-üç yıldır köyün sakinlerindenim. Özellikle kış aylarında köy sessizliğe bürünüyor. Köyün yerlisi arkadaşlarımdan tiyatro kuralım isteği geldi. Ben de elimden geldiğince katkı koymaya çalıştım ve sonunda bir çatı altında toplandık” diye özetliyor. ‘Rumuz Goncagül’ü Semih Çelenk yönetiyor. Müzik Timur Selçuk, yapımı ise Akın Yılmaz ile Önder Kutlu paylaşmışlar. Oynayanlar: Akın Yılmaz, Sibel Yılmaz, Esin Karagöz, Semra Özçelik, Önder Kutlu, İrfan Kutlu, Sıla Yılmaz, Aydın Altınay, Cenk Cuci, Osman Üleştiren.

Tiyatromuzun sıkıntılı günlerden geçtiği şu zamanda ben tüm dostları bu oyunu 18 Mayıs 2012 tarihinde saat 20.00’de İzmir Alsancak Han Tiyatrosu’nda izlemeye davet ediyorum. Urla’nın küçük ama şirin köyü Balıklıova'nın güzel insanlarına bol alkışlar diliyorum. Alkışınız bol olsun...