TÜİK tarafından düzenlenen yeni milli gelir serisine bakılırsa Türkiye’nin kişi başına geliri 10 bin dolara yaklaştı, Meksika, Venezuela...

TÜİK tarafından düzenlenen yeni milli gelir serisine bakılırsa Türkiye’nin kişi başına geliri 10 bin dolara yaklaştı, Meksika, Venezuela, Brezilya ve Rusya’yı geride bıraktı. Öte yandan milli gelir artışındaki yavaşlama devam etti.
Bardağın dolu kısmına bakarak konuşursak Türkiye ekonomisinin başarılı olduğu yanlar var: Sözgelimi son on yılın en iyi gelişmekte olan ülke performansları olarak Meksika ve Malezya gösteriliyor ve Türkiye’nin kişi başına gelir düzeyi eski hesapla da olsa bu ülkelere hayli yakın çıkıyordu. Biz hammadde kaynakları bakımından, son zamanlarda internet sitelerinde dolaşan birçok haberin aksine, zengin bir ülke değiliz.

Petrol yok, ihracatta avantaj sağlayacak hammaddeler yok (bildiğiniz gibi son zamanlarda hammadde fiyatları hızla artıyor). Şimdilerde tarım ürünleri fiyatları da hızla artıyor ama bizde tarım gerilemekte olduğu için tarım ürünleri ihracatından da faydalanamıyoruz. Dahası Kürt savaşı büyük para yuttu (yanlış anlaşılmasın, bu Türkiye ekonomisi açısından bir yorumdur) ve üstüne üstlük tarım ve hayvancılıkta gerilemeye neden oldu. Kısacası bu dezavantajlar olmasaydı biz kişi başına milli gelir itibariyle Meksika ve Malezya’yı geçebilirdik, eski hesap üstünden bile. Yeni hesapla Meksika’yı geçtik, çünkü Malezya’da kayıt dışı ekonomi zaten yok denecek kadar az ama Meksika’da var. Burada önemli nokta Meksika’nın milli gelir hesaplarında kayıt dışının ne ölçüde yer aldığı. Onu bilmiyorum. Karşılaştırmanın anlamlı olması için bunun bilinmesi lazım. Yine de ABD’ye verdiği göç ve petrol gelirleri gibi hususlar da hesaba katılırsa Meksika’dan iyi sayılırız.

Milli gelir artışındaki yavaşlamaya gelince... Söz konusu yavaşlamanın devam edeceğini, hatta artarak devam edeceğini öngörebiliriz. Çünkü ABD resesyonunun zincirleme etkileri henüz Türkiye’nin milli gelir hesaplarına yansımadı, aslında ekonomiye de daha tam yansımadı. Son aylarda iş çevrelerindeki tanıdıklarımızın durgunluktan şikâyetçi olduklarını duyuyoruz. Onlar genelde hep şikâyet ederler ama bu kez işin farklı olduğunu konuşmalarından anlıyoruz. Dolayısıyla 2008 ve 2009 için yüzde 2-3 arası bir büyüme beklenebilir, o da sıkça sözü edilen “düzeltme” olmazsa.

Öte yandan Türkiye gelir dağılımı bozukluğu açısından ön sıralarda gelen bir ülke. Burada mesela Fransa’dan fazla dolar milyarderi olduğunu biliyoruz. O nedenle sözgelimi Malezya ile aynı kişi başına gelir düzeyine ulaşsak bile bizde işsizlik ve yoksulluk daha fazla.
Hepsini bir arada düşünürsek şu sonuç çıkıyor: Yeni hesaplamayla kişi başına gelir düzeyimiz 10 bin dolara yaklaştı ama işsizlik ve yoksulluk ağır ve önümüzdeki 2 yıl itibariyle daha da artacak.