Çocuklukta herhalde hepimizin duyduğu tuhaf tehditler vardır. Her evin kendine özgü bir “çocuk eğitme, adam etme, vatana millete hayırlı...

Çocuklukta herhalde hepimizin duyduğu tuhaf tehditler vardır. Her evin kendine özgü bir “çocuk eğitme, adam etme, vatana millete hayırlı hale getirme” sistemi de bulunur.
Sıklıkla benzer yöntemler de uygulanır.
Sizi bilmem de benim en çok aklımda kalan sorulu-tehdit şudur.
-Mehmet kendini camdan atsa sen de mi atacaksın?
Bazen sorunun cam şeklinde değil de balkon biçiminde geldiği de olurdu. Evinde balkonu olmayanlar için farklı biçimleri de vardı eminim.
Hâlâ da soruyorlar veliler şurada burada, duyuyorum. Demek ki benim uzak çocukluğumdan beri bu “atlama” işinde değişen pek bir şey yok.
Kabul etmek gerekir ki çok iyi sorudur. ‹çinde hem tehdit, hem isyandan uzak tutma becerisi, hem örgütlenmeden sakınma barındırır.
Evet atarım desen. Olmaz. Böyle aptalca bir şey yapmayacağın besbellidir.
Hayır atmam desen... Hiç olmaz. Suçu kabullenmek ve yoldaşını satmaktır.
Böyle gol yemiş kaleci gibi bakarsın. Golü de yersin. Hem de beşikten.
Bizim memleketin Genetiği Değiştirilmiş Organizma bilimcilerine sorum da tastamam budur.
Hemen her gün yaptıkları yayınlarda, yıllık Sabancılı Mabancılı sponsorlu toplantılarda hep aynı şeyleri ezbere söylerler.
GDO’lar zararsızdır diyemezler.
Yerküre için zerre riski yoktur diyemezler.
Biz aslında ilmini değil pazarlamasını yapmak istiyoruz diyemezler.
Bizim gibi işin tesadüfen bu noktasında yer alan asalaklar için yeni istihdam alanıdır diyemezler.
Onun yerine hep şöyle derler;
Kısa süre sonra transgenik çeltik Çin’de olacak,,
Biotek pamuk seneye Pakistan’da ekiliyor,
Güney Afrika’da transgenik bağlara onay çıktı,
Avustralya biyotek arpa ve buğdaya deneme üretim izni verdi,
Avrupa Birliği’ndeki bazı ülkeler GDO’ya sıcak bakıyor. (*)
Aynı şeyler nükleer santral kurma meraklıları için de geçerlidir. Orman alanlarının vasfını değiştirmek isteyenler için de. Abuk sabuk her yere barajlar yapanlar için de ve elbette maden bulma maskaraları için de. Tamamının uyduruk hipotezi ve feryadı hep aynıdır. Türkiye geri kalmasın. Aman treni kaçırmayalım.
Kaçıralım kardeşim. Kaçırıverelim.
Biz bisikletle geliriz olmazsa. Selametle topuna hayırlı yolculuklar dileriz, el kol sallarız.
Çin evet demişmiş, Avrupa’da ekilecekmiş feşmekân. Biz de hepsine şöyle soralım buradan:
Elalem kendini camdan, balkondan bodoslama kafa üstü attı diye biz de mi atalım evladım?

(*) Bu bilgiler gerçektir ve Türkiye’de GDO borazanlığı yapanların zaman zaman  yayımladığı Agbiyotek’in son sayısından (sayı 108) alıntılanmıştır.