Enflasyonla mücadele istenen hızda gitmiyor, enflasyon direniyor. Şubat ayında rakamın yüksek çıkması enflasyonun...

Enflasyonla mücadele istenen hızda gitmiyor, enflasyon direniyor. Şubat ayında rakamın yüksek çıkması enflasyonun geri dönmekte olduğu endişelerine neden oldu. Bazı iktisatçılar çekirdek enflasyonun görece düşük olduğunu, o nedenle endişeye mahal olmadığını söylüyorlar. Oysa çekirdek enflasyon genel enflasyondan düşük çıktı ise bu, kâr oranlarının düşmeye devam ettiği anlamına gelir. Demek ki sanayiciler bir yandan ihracattaki rekabet nedeniyle kâr oranlarını düşürürken şimdide iç piyasadaki talep yetersizliği yüzünden kâr oranları üzerinde baskı görüyorlar. Bu iyi bir şey değildir, çünkü hepimizin bildiği gibi kapitalist ekonomide kâr oranlarının düşmesi yatırımların azalması anlamına gelir.

Enflasyonun bu seferki kıpırdanmasının önemli ölçüde dış kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Dünyada petrol başta olmak üzere hammadde fiyatlarının yükseliyor olması Türkiye’ye enflasyonist baskı olarak geldi sonunda. Türkiye enflasyon mücadelesini kolay ve zararlı yol üzerinden yaptı. Halkın alım gücünü ve devletin altyapı yatırımlarını kısarak yaptı. Zor yol ama faydalı yol enflasyonla üretimi artırarak mücadele etmektir, onu yapamadı. Şimdi yoksullar bu bedeli öderken enflasyon bu kez dışarıdan geldi. Tabii bunu abartmamak gerektiğini düşünüyorum. Eski enflasyon bu şartlarda geri gelmez ama dışarının etkisiyle tekrar yüzde 10 civarına çıkabilir. Kötü olan bu seferki enflasyonun sermaye birikimine de hizmet etmiyor olmasıdır.

Bu noktada Merkez Bankası’nın günlük döviz alımını yarı yarıya indirme kararı üzerinde durmak istiyorum. Bu karar doların 1.27 YTL’ye çıkması üzerine alındı, bu çıkışı durdurmak için alındı. Oysa tam da bu noktada bence doların 1.50 civarına gelmesine izin vermek gerekir. O zaman ihracat artış hızı çok daha yükselir, enflasyonist baskı dolardaki yükselişle fazlasıyla dengelenir, ihracatçıların üzerindeki rekabet baskısı hafifler. İthalat da pahalılaşır ama Türkiye ihracatının özellikleri düşünüldüğünde ben olumlu etkinin ağır basacağını düşünüyorum, dolardaki yükseliş dışarıdan alınmakta olan enerji faturasını da kabartacak olmasına rağmen.