Bütün dünya 7 Haziran'dan sonra futbolu konuşacak. İnsanlar siyaset, sağlık ya da ekonomi hakkında daha az konuşacaklar, ama o günlerde futbol hakkında herkesin belli bir fikri...

Bütün dünya 7 Haziran"dan sonra futbolu konuşacak. İnsanlar siyaset, sağlık ya da ekonomi hakkında daha az konuşacaklar, ama o günlerde futbol hakkında herkesin belli bir fikri olacak. Acaba 2008 Avrupa Şampiyonası A Grubu’na iyi hazırlandık mı? İsviçre, Portekiz ve Çek Cumhuriyeti"nin bulunduğu gruptan çıkabilecek miyiz?

Slovakya, Uruguay ve Finlandiya maçlarında hep birlikte gördük ki, takımın omurgası diyeceğimiz orta sahada, Emre ve Mehmet Aurelio gibi bir sıkışıklık yok mu sizce ? (2-5-3 sistemi). Böyle söyleyelim ki yanılırsak yani orta saha sıkışmazsa sevinelim. Oyuncuları, gerek bireysel gerekse takım içerisindeki performanslarına göre gözlemlediğimde ise hazır denecek türden birkaç oyuncu dışında tam kapasiteyle oynayan düne kadar henüz yok. Umarız haftaya kadar düzelir.

Özellikle, futbol hakkında derinlemesine bilgi sahibi olduğuna inandığımız Fatih Terim"in sürpriz isim Mevlüt"ü el üstünde tutması, Yıldıray"ı kadro dışı bırakması çok konuşuluyor. Sonuçlarını hepbirlikte göreceğiz. Bu arada Semih ve Nihat"ın da kaleyi gördüğü zaman şut atacak kadar kanatlardan beslenmesi gerektiğini hazırlık maçlarında farkettik. Arda için de serbest bir oyuncu olarak görev alacak diyebiliriz. Bu oyuncuların, dar alanlarda iyi yardımcılarının olması gerektiğinin de altını çizelim. Kalede Volkan ve Servet defansta güven veriyor. Hakan Balta"dan güzel goller bekliyoruz.

Yanısıra, Euro 2008"de futbolcu için iyi bir imaj ve deneyim de oldukça önemli etkenler. O nedenle futbolcuların finaller de hakemler tarafından çok iyi takip edileceklerini hatırlatalım. Çünkü oyuncular sadece ülkeleri için değil fairplay için de güven uyandırmalılar. Kazanmamız gerekecek ama 2005 de İsviçre maçındaki gibi tekmeleşme olmadan bitecekse.

Öte yandan Fatih Terim"in kendi oyun felsefesine uygun futbolcuları kadroya aldığı ortada. Bundan sonra, oyuncu motivasyonu ve psikolojisi üstünde çaba sarfedecektir. Hele ilk maçta Portekiz" i yenersek çılgın zafer sarhoşluğu ikinci maçta büyük bir depresyona dönüşebilir.

Eğer yenilgi olursa da, yenilginin verdiği yıkıcı duyguya rağmen, ikinci maçı kazanmak daha kolay olabilir.

Türkiye Milli Takımı zihinsel anlamda çok güçlü olmak zorunda. 2008 Avrupa Şampiyonası"na katılmaya hak kazanmak kolay olmadı. Bazı sıkıntılar yaşasak da hedefimizden şaşmadık. Hedefimiz finale kadar gitmek olmalı. 26.5 yaş ortalamasıyla finale kadar gidebilecek bir kapasitenin olduğuna inanıyorum.

Teknik Direktör Fatih Terim de, Finlandiya ile yapılan özel maç sonrası milli takımı uçağa benzeterek, ""Artık uçağımız pisten çıktı, yükselişe geçti.” diyerek iddialı olduklarının mesajını verdi. Futbolcularımız A Grubu"nda ilk maçını 7 Haziranda Portekiz ile Cenevre"de, ikinci maçını 11 Haziran"da İsviçre ile Basel kentinde, son maçını ise 15 Haziran"da Cenevre"de Çek Cumhuriyeti ile oynayacak. Grup maçlarının ardından ilk 2 sırayı alacak toplam 8 ülke çeyrek finale çıkacak. Bu aşamadan itibaren tek maçlı eleme sistemiyle oynanacak yarı final ve final karşılaşmalarının ardından Avrupa futbolunun en büyüğü belli olacak. Bu uzun yolculukta A Millilere başarılar dilerken şampiyonayı izleyecek taraftarlara da hem panoramik şehir turu yapmalarını hem de yapacakları tribün şovu ile bize ekranda şölen yaşatmalarını diliyoruz.

Futboldan tek dileğimiz var, topa yumuşak dokunuşlar, kaliteli paslar ve hareketli bir oyun. Brezilya"nın yaptığı gibi ilk rakibimiz Portekiz de fizik güce fazla önem vermeyecektir bunu da unutmayalım.