Elvis Presley, 8 Ocak 1935 tarihinde Amerika'nın Mississippi eyaletinde, iki odalı bir evde yaşayan Vernon ve Gladsy Presley ailesinde “Elvis Aaron Presley”adıyla dünyaya geldi. İkizi ölü olarak doğdu ve Elvis tek çocuk olarak büyüdü.
Elvis Presley'in çocukluğu*
1948 yılının eylül ayında, ailesi Memphis'e taşındı. Lisede iken hiç dikkat çekmeyen, sıradan ve utangaç bir çocuktu. Elvis Humes Lisesinden 1953 yılında mezun oldu.
Liseden mezun olduktan sonra sinemada yer göstericiliği ve kamyon şoförlüğü yaptı. Kısa bir süreliğine Shelby Country'de şerif yardımcılığı yaptı.
Müzik kariyerine yerel bir şirkette attığı imza ile başladı. Yerel olarak ”The Hillbilly Cat” sahne ismini kullanarak sahne almaya başladı.
Rock and Roll müzik tarzının doğuşuna öncülük etti ve black blues tarzının, daha genç işi ve popüler olmasını sağladı. “It's now or never” gibi opera tarzı parçaları da söyleyebilme yeteneğine sahipti. Kısa süre içinde birçok hayranı oldu ve "Elvis the Pelvis" lakabını kazandı.
1956 yılında televizyonda yayınlanan “The Dorsey Brothers Show”unda altı bölüm sahne aldı. İlk oyunculuk deneyimine 1956 yılında, “Ölümsüz Aşk” adlı filmde rol aldığı yardımcı oyunculuk ile başladı. Hayatı boyunca 33 filmde rol aldı. 14 defa Grammy Ödüllerinde aday gösterildi, 3’ünü kazandı.
1958 yılında Elvis askerliğini yapmak üzere Almanya'ya gitti. Askerliğini yaptığı Bad Nauheim'da tanıştığı kadına aşık oldu.
Yıl 1960 olduğunda ise, Elvis Hollywood'a yerleşmiş ve yirmiden fazla filmde rol almıştı. Hollywood'un en çok tanınan ünlüleri arasında yerini almıştı.
1 Mayıs 1967’de Priscilla Presley ile evlendi.
1968 yılında, kızı Lisa Marie Presley dünyaya geldi.
1970 yılında, Las Vegas'ta tam tamına 57 konser verdi. Daha sonra Amerika turnesine çıktı. 500’den fazla canlı sahne show’u yaptı.
Evliliği kısa sürdü ve boşanma ile sonuçlandı. Sürekli turnede oluşundan ve stres yüzünden çok kilo aldı. Yatıştırıcı ve uyarıcı haplara bağımlı hale geldi.
16 Ağustos 1977 yılında henüz 42 yaşında iken Memphis'deki evinde hayata gözlerini yumdu.
Mezarı, dünyanın her yerinden hayranları tarafından ziyaret edilmektedir.
Elvis hakkında söylenenler:
Michael Jackson: O Harika bir insandı. Onun gibileri bir daha bulamayacağız. Onu kaybedince bir anda her şeyimi kaybettim sandım.
John Lennon: Elvis'den önce, hiçbir şey ama hiçbir şey yoktu. Elvis'i duyana kadar hiçbir şey beni bu denli etkilememişti. Eğer Elvis olmasaydı Beatles da olmazdı.
Phil Spector: Onun büyüklüğü hakkında hiçbir fikriniz yok, gerçekten yok! Size neden çok yüce bir insan olduğunu anlatamam ama o öyle işte. Tarif edilemez. O sansasyonel, o heyecan verici.
Paul McCartney: Ne zaman canım sıkkın olsa bir Elvis şarkısı dinler ve çok iyi hissederdim.
Hal Wallis: Hollywood'a yakışan bir şey varsa o da bir Presley filmidir.
Bruce Springsteen: Birçok sağlam adam geldi geçti. Taklitçiler türedi. Rakipler de yok değildi. Ancak sadece bir kral var.
Mick Jagger: O, benzersiz bir sanatçıydı. Taklitçilerin arasında bir orijinal.
Carl Perkins: Bu oğlanın, her şeyi vardı. Onun bakışları, hareketleri, idareciliği ve yeteneği vardı. Ve O bizim ve birçoklarının beğendiği gibi bakmadı. O'nun konuşma tarzı, oyun tarzı... O gerçekten farklıydı.
James Brown: Ben, sadece onun bir hayranı değildim; ben onun kardeşiydim. O, benim iyi olduğumu söyledi; ben, onun iyi olduğunu söyledim. Bu konuda hiç tartışmamız olmadı. Elvis çalışkandı, kendini adadı, ve Tanrı da onu sevdi. En son Graceland'da birlikte iken bir incil şarkısı olan Old Blind Barnabus'ı söyledik. Onu seviyorum ve cennette onu görmeyi umarım. Onun gibi bir başkası olmayacak
Robbie Williams: Kalbin atmayı kestiğinde içinde olanı bilmenin dünyada bir yolu yok. Tüm dünya sarsıldı. Senden geriye yeller esiyordu.