Rusya'nın Chelyabinsk kentinde bulunan ve ne olduğu bilinmeyen bu canlı türü sadece bizde değil dünyada da tartışma konusu oldu

Rusya'nın Chelyabinsk kentinde bulunan ve ne olduğu bilinmeyen bu canlı türü sadece bizde değil dünyada da tartışma konusu oldu
Dün gazetelerde haber olarak yer alan bir canlı türünün fotoğrafı hepinizin dikkatini çekmiştir. Rusya’da görünen ve görüntülenen bu canlı, merak uyandırmış olmalı ki her kafadan bir ses çıktı. Şehir efsanelerinden birine göre dünyadışı canlının Van Gölü Canavarı ile dertleşmeye geldiği bile konuşuldu sokaklarda tv ekranlarında. Hatta o kadar ki şaşırtıcı ki Domuz Gribi aşısını bile geride bıraktı. Hâlâ o aşının içinde ne var anlamış bile değiliz. Şimdi palyatif tedavi etkisi ya da koruyuculuk gösterse de yıllar sonra sonuçlarını da göreceğimizden eminim.
Rusya'nın Chelyabinsk kentinde bulunan ve ne olduğu bilinmeyen bu canlı türü sadece bizde değil dünyada da tartışma konusu oldu. Terkedilmiş bir inşaat alanındaki kazı bölgesinde birden çok garip yaratık bulunduğu iddiası ile bölgeye gidenler bir tanesinin fotoğraflarını çekerek basına da verdi. Uzmanlar ise, keşfedilen garip yaratığın bilinen hiçbir canlı türüne ait olmadığını belirttiler. Bulunan yaratık laboratuvar ortamında bugün incelenecek. Ve gerçek ortaya çıkacak. Bu sonuç açıklanmadan önce bölgeye dair bazı bilgilerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Ünlü yönetmen Tarkovski’yi sevenler ise not almaya başlasın.
Günümüzde çevreye verilen radyoaktif salımlar çoğu ülkede çok sıkı bir şekilde kontrol edilse de geçmişte her zaman olması gerektiği gibi yönetilmemiştir. Özellikle Soğuk Savaş dönemi boyunca işletilen bazı askeri tesislerin uyguladığı atık yönetimi metotları, modern bir sivil tesis için kabul edilemez. Bu tür bir tesisin işletilmesinin sonucuna örnek olarak Rusya Federasyonu’nda Chelyabinsk yakınlarındaki Mayak tesisi verilebilir; tesisin etrafındaki bölgeler ve Techa nehrinin akış yönünde tesisin aşağısındaki yerlerde oldukça yüksek seviyede bulaşma meydana gelmiştir; bölge halkının bir kısmı yaşamları boyunca çok yüksek dozlar (1 sievert’e kadar veya daha fazla) almış olabilir.
 Ve tam da bu bölgede Chelyabinsk’de yanda fotoğrafını gördüğünüz canlı türünün oluşmasının nedenini azbuçuk anlamışsınızdır umarım. Yani korkulacak bir durum yok. Radyasyona maruz kalmış bir sürüngenin form değiştirmesi kadar doğal bir şey olamaz.
İyonlaştırıcı radyasyonun kalıtsal hasarları ile ilgili, başta fareler olmak üzere hayvanlar üzerinde geniş kapsamlı deneysel çalışmalar yapılmıştır. Geniş doz ve doz hızı aralıklarını kapsayan bu çalışmalar iyonlaştırıcı radyasyonun mutasyona neden olduğunu açıkça göstermiştir. Sonuçlar, aynı zamanda, bilinen dozlar nedeniyle kalıtsal kusurların hangi sıklıkla oluştuğunu göstermiştir. Bu bilgiler, atom bombası sonrası sağ kalanların bulguları göz önüne alındığında insanoğlu için kalıtsal hastalık görülme riskine ilişkin tahmin yapılmasını mümkün kılar. Yani radyasyonun gecikmiş etkilerinin doza bağlı olarak hayvanlarda kalıtsal kusurlar oluşturması son derece doğal. Karadeniz’deki çaylar hafızalardayken zırt pırt hastaneye röntgen çektirmeye gitmemekte fayda var. (Zorunlu tıbbi tanı ve tedavi hariç)
Elbette bu yazıyla yer altı laboratuvarlarında araştırma yapan bilim insanlarını üzmek istemem. Radyasyon onlar için çok değerli bir ışın elbette. Doğal iyonlaştırıcı radyasyon etrafımızı sarar. Kozmik ışınlar dünyaya uzaydan ulaşır. Dünyanın kendisi radyoaktiftir. Havada, gıda ve içeceklerde doğal radyoaktivite mevcuttur. Hepimiz az veya çok seviyede doğal radyasyona maruz kalırız; ve bu, insanların çoğu için başlıca ışınlanma kaynağıdır. Ancak insan, hayvan ve bitkiler bu doğal radyasyon ortamında evrimleşmiştir ve bu radyasyonun sağlık açısından önemli bir risk oluşturmadığı konusunda genel bir kanı bulunmaktadır. Fakat istisnai durumları unutmamakta fayda var. İşte bu canlı türü aslında bir nevi şiddete maruz kalmış bir denek gibi hatta farkında olmadan belki de kendini gripten koruyacağını varsayarak bu radyasyona maruz kalmış olabilir. Belki de Tarkovski’nin platosundan kaçmış bir sanal karamandır kimbilir. İyi pazarlar…


de.