2006  yılında sinemaya merhaba diyen kentte, uzun hasret bitiyor ve sinemasız kent, sinema festivaline kavuşuyordu...

2006  yılında sinemaya merhaba diyen kentte, uzun hasret bitiyor ve sinemasız kent, sinema festivaline kavuşuyordu. Açık havada yapılan bu
ilk sinema festivalinden sonra kent, ruhu olan bir mekâna da kavuşuyordu
7  bin yıllık tarihi dokusu ile farklı kültürleri bünyesinde barındıran Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun, şiirsel kentlerinden biri. Son günlerde yoğun bir turist akınına uğruyor kent. Dünyada inanç ve kültür turizminin önemli merkezleri arasında yer alıyor.
Dün akşam kapanışı yapılan Çocuk Filmleri Festivali bir haftadır Mardinli çocuklar ve ailelerini sinemayla buluşturdu. Bu etkinliğin hemen ardından, şimdide Gapgenç Festivali’ne hazırlanıyor şehir. GAP bölgesindeki 9 şehirden (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep,  Kilis, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak)  gelen gençler ile yurtiçinden ve yurtdışından farklı sosyal yapıdaki gençleri bir araya getirecek olan Gapgenç Festivali 8-11 Mayıs 2009 tarihleri arasında gerçekleşecek.
Türkiye’deki ilk bölgesel gençlik festivali olan GAPGENÇ Festival’i ‘Değişim İçin Paylaşım’ olması yanı sıra  bölge gençlerinin sosyal katılımını artırmayı amaçlamakta. Festivalde paneller, konserler, atölyeler, kültür sanat etkinlikleri, sergiler ve STK fuarı yer alırken, düzenleme komitesinde GAP Bölge Kalkınma İdaresi’yle birlikte 30 gençlik kuruluşu yer alıyor.
Türkiye’den ve Dünya’dan birçok genci ve gençlik kuruluşunu bir araya getirecek olan GAPGENÇ Festival Programında, Bulutsuzluk Özlemi ve Yeni Türkü Konserleri, Doğaçlama Tiyatro gösterileri ve paneller de yer alacak. Ayrıca gençler, hep beraber Cumhuriyet Meydanı’na yürüyecek ve Piatango Konseri’ne katılacaklar.
Bu festivalin sona ermesiyle Mardin, 20 Haziran’da Mardin Sinema Derneği’nin düzenleyeceği 4. Mardin Film Festivali’ne de ev sahipliği yapacak. 2006  yılında sinemaya merhaba diyen kentte, uzun hasret bitiyor ve sinemasız kent sinema festivali ne kavuşuyordu. Açık havada yapılan bu ilk sinema festivalinden sonra kent, ruhu olan bir mekana da kavuşuyordu. “Sinemardin” sıcak kentin sıcak yüzünü gösteriyordu bir anda. Mardin Belediyesi  ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla sinema  artık Mardin’de de  varlığını hissettiriyordu.  Bir süre sonra Mardin Sinema Derneği’nin kurulması da sinema sevgisinin ne denli büyüdüğünü göstermek adına yeterliydi. Sinemardin adıyla 2008’in şubat ayında kapılarını açan Kent Sineması böylece halka sinema alışkanlığı kazandırma hedefini güden, sosyal sorumluluk projesi olarak hayata katılıyordu. Bu kentin de artık sinema için dönen makaraları vardı ve işte durmaya niyeti olmayan bu makaraları, bu yıl da 4. kez sahne alacak olan Festivalde olanca gücümüzle döndürme gayretine biz de bu yazıyla destek oluyoruz.
Eğer yolunun bu etkinlikler dahilinde Mardin’e düşerse, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler sizleri bekliyor olacaklar. Ve iddia ediyoruz ki, Mardin Müzesi, Deyrulzaferan Manastırı ile Kasımpaşa Medresesini görmeden, badem şekeri, leblebi, ceviz sucuğunu tatmadan, Telkariden gümüş işleme almadan, Kiraz Festivali’ne gitmeden Mardin’den dönmeyeceksiniz.