Bahar geldiği zaman hele bir de şu saatler ileri alındı mı bende bir keyif olurdu sormayın. Sanki baha

Bahar geldiği zaman hele bir de şu saatler ileri alındı mı bende bir keyif olurdu sormayın.
Sanki bahar bana özel gelmiş gibi hissederdim.
Ama bir tek bana.
Bencillik yaptığım tek zamandı bahar başlangıcı. Arılar çıkacak şimdi kış uykusundan derdim. Dağlar beni bekler.
Çiçekler açmıştır. Ballıbabalar, gelincikler ama en önce kandamlaları açar.
Efsaneye göre, tanrıların kıskançlığı yakışıklı çoban Adonis’in başını belaya sokar.
Bu çobanın güzel görüntüsü birkaçını çileden çıkartınca, salarlar bir yaban domuzunu Adonis’in üzerine.
Adonis yaralanır. Kaçar ama çok uzaklara gidemez. Yığılıp kalır.
Yarasından damlayan kanlar bembeyaz çiçekleri kan kırmızı yapar. İşte her bahar Adonisler yani kandamlaları tüm güzellikleri ile bizleri selamlar.
Baharın geldiğini haber verirler.
Bahar yaşamın başlangıcıdır. Yeniden doğuştur. Güneşin tadıdır bahar.
Aşktır.
Ama artık öyle mi?
Şimdi korkuyorum baharın gelmesinden.
Her yıl yeni bir katliam haberi olacak.
Evvelsi yıl katil örümcek masalı çıkartmışlardı. Zavallı hayvan ne katildi ne de örümcek. Et bile yemeyen, dünyanın en romantik aşk şarkılarını eşine söyleme becerisi olan örümceksiler ya da böğüler “katil” damgası yedi. Bir kısım medya Türkiye’nin her yerinde görülüyor dedi çıktı. Doğru epeyce türü yaşıyordu. Milyonlarca yıldır.
Kimseye zarar vermeden.
Ama bakanlıkların telefonları kilitlendi. Çocuklarımızı koruyun diye yalvardılar. En çevreci geçinen en zengin semtlerden telefonlar yağdı.
Zehirler saçıldı her yere. Kurbağalar öldü, arılar öldü, kuşlar bile öldü.
Rahatladılar, akşam arkadaşları ile güven içinde alışveriş merkezlerine koştular. Çevremiz çok kirli dediler, GDO’ya hayır dediler. Organik mama satın aldılar.
Ertesi sene kene krizi çıktı.
Başka ülkelerin ajanları bu keneleri özel yetiştirip uçakla salmışlar bile dediler.
Her yeri zehirlediler.
Ondan önce deli dana vardı, sonra kuş gribi.
Bu sene ben adayları tahmin ediyorum, abartılacak haberler ile katil mantar, ajan saksağan, gerisi artık malum medyanın hayal gücüne kalmış.
Tüm bu tozun toprağın arasında malı götüren rahat götürsün diye.
Hayvanlar, bitkiler yumurta atılan siyasetçilere karşı kullanılan şemsiyeler gibi olacaklar.
Biz bu dünyaya olan biteni izlemeye gelmişler olarak tribünlerde yerimizi alıp yine ses çıkartmayacağız.
Zaten bize sessiz çoğunluk diyorlar.
Zaten biz binlerce yıldır kıskanılan baharın güzelliğini damlayan kanlar ile izlemeye alışığız bu topraklarda.
Zaten biz, hep baharın gelişinden korkarız.