Semt pazarında gezmeyi, hem de güzel havada gezmeyi benim kadar çok seveniniz vardır mutlaka. İşte yaşlı bir amca naylon ipe dizdiği

Semt pazarında gezmeyi, hem de güzel havada gezmeyi benim kadar çok seveniniz vardır mutlaka. İşte yaşlı bir amca naylon ipe dizdiği alıçları satıyor bir kenarda. Çocukluğumdan kalan tek şey belki de onlar. İlkokulumun önünden alırdım bir sıra. Asardım boynuma. Yiye yiye gelirdim eve. Öf ki ne öf be!
Ankaralılar bilir alıcın tadını. Sarısı, kırmızısı olur. Elmanın küçüğünü ipe dizseler, assalar boynunuza, içi çekirdek dolu minicik elmalar yani. Bir de çocuksanız ve hesap verecek kimseniz yoksa. Gel keyfim gel.
Hoş şimdiki çocuklar yıkamadan meyve yemenin tadını bilmez ya.
Geziyorum pazarda. Her şey doğalmış. GDO yokmuş. Doğru yok.
GDO evde. Kullandığın deterjanda. Yediğin pastada. GDO kapında. Henüz pazarda değil.
Ayaşta domates biteli bir ay oldu ama pazarda sürüsüne bereket. Varsın olsun. Eskişehir seralarının domatesleri çıktı. İri iri sulu sulu. Siz varın yeyin Ayaş domatesi niyetine. Çiftçi kazansın.
Hoş satılan her maldan belediye daha hale girer girmez para kesiyor. Belediye baş aracı.
Hani söyleyip duruyorlar ya! Aracılar kazanıyor diye. İşte onlar. Aracılar. Sonra da futbol takımı satın alıp şeref tribününden maç seyrediyorlar.
Yurttaş yine kale arkasından.
Bir kenarda bağırıyorlar. Mandalina karpitsiz, ilaçsız diye. Rusya geri yolladı ya mandalinaları. Ona önlem alınıyor.
“Sarıkız geldi” diye yazmış şuradaki. Sarıkız kısa ve erkenci bir patates çeşididir. Daha çiçekliyken bile hasat edilebildiği için Mart ayında turfanda diye satarlar. Yani sarıkızın mevsimi değil. Sarıkızın sürgünü yeşil, çiçekleri beyaz olur. Ama bir patatesin yumruları en önemli bölümüdür. Sarıkızın muntazam ve yuvarlak yumrularında kabuk ince ve yumru gözleri yani yüzeydeki çukurluklar sığdır. Bir başka erkenci çeşit Kayseri beyazıdır. Yumrularında nişasta oranı %20’leri bulur. O nedenle daha çok püresi makbuldür. Kırklareli patatesi açık sarı renkli, etli bir patatestir. Ama bitkisi çok kolay yatar, o nedenle bakımı bir parça zordur. Çiçekleri kırmızı, mor olur. Genellikle yemeklik olarak kullanılır. Eskişehir patatesi de gri-beyaz etli hem yemeklik, hem pürelik olarak tüketilir. Niğde patatesi de orta-geç çeşitler arasında kabul edilir. 110-120 günde yemelik hale gelir. Çiçekleri beyazdır ama içerisinde çok az mavi renkler görülür. Yumrularda göz sayısı oldukça fazladır. Samsun patatesinde çiçekler yine beyazdır ancak içerisinde çok az kırmızı olur. Ödemiş (Karadallı) ve Kaman patatesleri de sevilen yemeklik patateslerdir.
Geççilerden Nallıhan ve Rize’nin kırmızı patatesleri neredeyse 130 günde olgunluğa erer. Bitki çok dik büyüdüğünden hemen fark edilir. Yumru top gibi yuvarlaktır. Kemaliye (Eğin) kırmızısı da en sevilen patates çeşitleri arasındadır. Çiçekleri mor renklidir, yumru gözleri fazladır ve en önemlisi çok lezzetlidir. Ödemiş (Çukurakgöz) patatesi ise koyu sarı etli olup en iyi yemekliklerden birisidir. Bunlar dışında çok geç olgunluğa eren Tefenni, Konya ve Mucur patatesleri hiç dağılmamaları nedeni ile mutfakta çok tercih edilir. Günümüzde yerli tohumların yerini Burbank, Shepody, Marfona, Granola aldı. Varsın alsın efendim, nasılsa biz de artık patates kızartması demiyoruz, pomfrit diyoruz. Halis muhlis Shepody tohumlarından da kızartma olmaz ya! Pomfrit olur.
Boş veriyorum. Gidiyorum amcanın yanına. Alıyorum bir alıç kolye. Asıyorum boynuma. Yiye yiye yürüyorum eve kadar. Hava güzel ya! Boynumda kolyem var ya! Benden zengini yok diyorum. Avunuyorum.
Türkiye Patates Çeşitleri Pratik El Kitabı. İlisulu K., 1960.