'Obama'sını kara kara düşündürüyordur Cola'nın yokoluşu

Hatırlanacağı gibi bundan 4 yıl önce Hindistan Yüksek Mahkemesi, Amerikan meşrubat devleri Coca Cola ve Pepsi'ye büyük darbe vuracak bir karara imza atarak bu iki içeceğin içinde sağlığa zararlı oranda tarım ilacı kalıntısı bulunduğunu iddia etmişler ve tüm dünyanın dikkatini bu konuya çevirmişlerdi.  Ardından da iki firmadan ülkelerinin vatandaşlarına kolanın sihirli formülünü açıklama zorunluluğunu istemiş ve cevap alamayınca da bu iki şirketin ürünlerinin Hindistan’da satılması yasaklanmıştı.

Ne tuhaftır ki bu karardan 4 yıl sonra, tüm dünyaya egemen olan ve formülünün ne olduğu hala belirsiz bu içecek yani kola, şimdi de anavatanında Amerika da okullarda yasaklandı. Amerika’da öncelikle gelişmekte olan çocuk ve gençlerin eğitimlerini sürdürdükleri eğitim kurumlarında artık kolalı içeceklerin satışı yasak.

Öte yandan, milli içecekleri olan kolanın sihirli formülünün deşifre edilme korkusu da Obamasını kara kara düşündürüyordur kanımca.

Cola’yı AVRUPA DA YASAKLIYOR
Bilindiği üzere, Belçika'da 42 çocuğun zehirlenmesi ile başlayan Coca Cola paniği Avrupa'yı fırtına hortumu gibi sarmaya devam ediyor.  Belçika, Lüksemburg, Hollanda ve Fransa, C. Cola, Cola Light, Fanta ve Sprite satışını yasaklarken geçen ay İspanya, Belçika'dan ithal edildiği belirlenen 61 bin şişe C. Cola'nın satışını durdurmuştu.  İspanya Sağlık Bakanlığı, tüketicilere, sadece İspanya'da üretilen içecekleri içmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

Aşırı şişmanlığın, tıbbi deyimiyle obezitenin toplumsal bir sorun haline geldiği ABD’de, çocuklarda bu hastalığı önlemek için kola yasağının başlamış olabileceği de düşünülebilir belki.  Şöyle ki; “Daha sağlıklı bir nesil için” başlıklı bir anlaşma oluşturulmuş ve anlaşmayı, dünyanın en büyük içecek şirketlerinden Coca Cola, Pepsi ve Cadbury Schweppes de imzalamak zorunda kalmışlardı. Ardından okullara yönelik gazlı içecek pazarından çekilmişlerdi. Amerikan okullarında halen sadece su, diyet içecekler ve diyet süt satılıyor. (Darısı Türkiye okullarının başına)

Yanısıra, geçenlerde bir tv kanalında gözüme ilişti:  bir programda kola üzerine yapılan deneyleri gösteriyordu sunucu. Kolanın asit özelliklerinin nasıl tahrip edici olduğunu, kir ve pası temizlemede temizlik maddeleri kadar başarılı olduğunu deneylerle kanıtlıyorlardı programda. Çok şaşırdım şöyle ki;  bu kadar zararlı bir şeyi içmenin hiçbir anlamı yokken, seven sevmeyen herkesin bu ifritten uzak duramadığı ülkemde neden okullarda satışına göz yumuluyor anlamış değilim.

Uluslar arası isim patentini yeni aldığımız ayran, yanı sıra adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, nar suyu, elma suyu ya da bir elektrikli karıştırıcıyla kolayca yapabileceğimiz çeşit çeşit meyveli süt hem çok daha lezzetli hem de şifalı oysaki.

Özetleyecek olursak, NSDA (Amerikan Ulusal Gazlı İçecek Birliği)'nın verilerine göre, ABD'de kolalı gazlı içecek tüketiminin hızlı artışı aile ve kurumlarda tehlike çanlarının çalmasına neden olduğundan beri bir paniktir gidiyor batıda.

  "Batı medeniyetinin sosyal çöküşü" sadece ekonomik açmazlarıyla değil hızlı tüketimden kaynaklanan  "obezite" ile de kendini göstermeye başladı kanımca. Korkarım Birgün Cola şişelerinin üstünde de "sağlığa zararlıdır" yazıları olacak. Ya da cola içerek intihara kalkışanlara bile rastlayabiliriz bir anda.