Bir süredir “koster arızası” sebebiyle görüşlerinden haberdar olamadığımız Abdullah Öcalan’dan beklenen mesaj hafta başında geldi.

Bir süredir “koster arızası” sebebiyle görüşlerinden haberdar olamadığımız Abdullah Öcalan’dan beklenen mesaj hafta başında geldi. Öcalan, DTP’nin referandumda alacağı tavrı pazarlık konusu haline getirdi. Kürt meselesinin çözümüne dair hükümet tarafından bir yaklaşım gelirse bugüne kadar “boykot” olarak ifade edilen referandum tavrı anlaşılan o ki, “evet” olacak.
AKP’den beklenen ne?
Öncelikle PKK’nın ilan ettiği ateşkese karşılık verilmesi... Yani operasyonların durdurulması. İlaveten, KCK davasında tutuklananların serbest bırakılması. Bir de daha uzun vadeli talepler var. Seçim barajının düşürülmesi ve Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması...
AKP, bu taleplere ne ölçüde cevap verir?
Kolay değil. AKP’nin başlangıçta “Kürt açılımı” olarak ilan ettiği, sonra “demokratik açılım” adını alan ve nihayetinde -gayet ironik bir biçimde- “milli birlik açılımı” olarak isimlendirilen politik hamlesinin sonuçları ortada. Yükselen ilk milliyetçi tepkide yelkenleri indirdiler. Dahası bugün serbest bırakılmaları için pazarlık yapılan KCK sanıklarına yönelik operasyonun düğmesine bastılar. Dolayısıyla, tıpkı diğer düzen partileri gibi milliyetçilikle malul AKP’nin Kürt muhalefetinin beklentilerine tatmin edici bir cevap vermesini bu aşamada bekleyemeyiz.
Ama öte yandan, MİT Müsteşarının Abdullah Öcalan’la görüştüğü yönünde haberler geliyor. Murat Karayılan’ın açıklamaları da bu yönde: “Devlet, İmralı’da önderlik ile pazarlık yaptı.” Nitekim Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının metinaltı da bir pazarlığın yapıldığı izlenimi veriyor. Adeta “beni şimdi de referandum var, biraz sabret diye oyalıyorlar” der gibi... Hatta ardından kuşkusunu dile getirmiş “yarın da çıkıp seçim var diye oyalarsanız hayatta kabul etmem” diyor... Yani, mealen.
Bu türden pazarlıkların yapılmasına itirazımız yok. Sorunun haysiyetli bir barış temelinde çözülmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılsın, dahası kim yaparsa yapsın. Herkes kabul eder ki, şu an karşı karşıya olduğumuz en hayati sorun, akan kanın durması.
•••
Tabii burada başka bir mesele var. Öyle anlaşılıyor ki, anayasa değişikliği ile AKP’nin önüne koyduğu hedefler Kürt muhalefetini çok fazla ilgilendirmiyor. Şimdi uzun uzun bu konuya girecek değilim. Gerek bu köşede gerekse BirGün’ün diğer sayfalarda defaatle dile getirildi. Bu anayasa referandumu, en basit ifadesiyle, AKP’nin başta 12 Eylül kurumları olmak üzere devletin bütün organlarında kesin bir hakimiyet kurma operasyonudur. Toplumun muhafakarlaştırılmasına hız verilecek,  neoliberal sermaye egemenliği güçlenecek, emek hareketinin yaşam alanı daha da daralacak. Tayyip Erdoğan ülkeyi, şimdi AKP’yi nasıl idare ediyorsa öyle yönetecek. “İster asacak, ister kesecek”. Kafasını bozanı “bertaraf edecek”. Olacak olan bu. Referandumdan “evet” çıkması halinde karşı karşıya kalacağımız bu muhtemel politik sonuçlar Kürt hareketinin umrunda değil.
Elbette kendi varoluşlarını doğrudan ilgilendiren ‘kimlik sorunu’nun her daim öncelik kazanması, Kürt hareketi açısından anlaşılabilir bir durum. Anlaşılmaz olan şu ki, bu yönde yürüttükleri mücadelede Türkiye’deki sosyalist hareketin, emekten yana güçlerin siyasi kaygılarını hiç dikkate almamaları... Oysa, yukarda bir kaç cümle ile özetlediğimiz bu kaygılar, esasen Kürt siyasetinin nasıl bir alana hapsedileceğini de tarif ediyor.
•••
Kürt hareketinin bu tutumunun  çok da yeni bir durum olduğu söylenemez. Ama son pazarlık bu “dikkate almama” halinin artık hiçbir biçimde tevil edilemez bir noktaya geldiğini gösteriyor. Sınıftan kaçarak inşa edilen kimlik siyasetinin hakiki bir özgürlük mücadelesini de kapı dışarı ettiği görüldüğünde inşallah çok geç olmaz.
Bu durum, sosyalist hareketin Kürt muhalefetine barış ve insan hakları temelinde yıllardır veregeldiği desteği elbette değiştirmez. Mazlumun yanında değilseniz sol değerlerden geriye ne kalır ki? Ama belki, siyasi iradesini Kürt hareketine endekslemiş sosyalistler için bağımsız bir emek hattının önemini ve vazgeçilmezliğini göstermiş olur.