Geçen haftanın çarpıcı haber başlıkları arasında ilk sıralarda dikkatinizi çekmiştir

Geçen haftanın çarpıcı haber başlıkları arasında ilk sıralarda dikkatinizi çekmiştir; “Birleşmiş Milletler, Dünya'yı ziyaret etmeleri durumunda uzaylılarla ilk teması sağlayacak özel bir elçi atadı. BM'nin pek az bilinen Dış Uzay İşleri ofisinin Başkanı Malezyalı astrofizikçi, Mazlan  Otman yapacak bu görevi.

Elçi bu görev için ne zamandır hazırlanıyor bilinmez, ama onlarla bir iletişim kurulmuş olmalı ki böyle bir hazırlığa girişilmiş olmalı. Pekala, uzaylılarla ilk karşılaştığında nasıl bir dil tutturacak acaba sayın elçi ? diye düşünmeden edemedim günlerdir. Yapay zekalı bu üstün teknolojik varlıklar için bir karşılama töreni yapılıp yapılmayacağı konusuna da açıklık getirilmesi gerekir. Hatta törene smokinle mi, dalgıç kıyafetiyle mi, taytla mı katılmamız gerektiği konusunun da belirlenmesi gerekir kanımca. Çeşitli mizah yüklü sahneleri ile hatırladığımız filmlerde, onları gelişmiş silahlarla ya da kırmızı halılarla karşıladığımız kalmış belleğimde. Örneğin şimdi aklıma geliveren “Çılgın Marslılar” filminde benzer bir sahne vardı: Sonuçları insanlık için hiç de kazançlı olmayan bir bedel ödetmişti uzaylılar Amerikan donanmasına. Korkarım şimdi 21.Yüzyılın içerisinde olduğumuz şu dönemde filmdekilerin benzerleri için de hazırlıklar yapıyorsak bu kez kazanan biz olacağız aymazlığında olmayalımş, yani çok ümitli olmayalım alt ederiz şu çılgınları diye.

1.Dünya Savaşı’nda bu yana gezegenimize binlerce ziyaret düzenleyen ufo’lar sanırım Cebelitarık’tan Pasifik’e kadar her köşemizi avuçlarının içi gibi biliyorlardır artık. Şöyle ki, arsa fiyatlarının nerede prim yapmaya müsait olduğunu, temiz su kaynaklarını, yer altı madenlerinden, çıplaklar kampına kadar her metrekareyi hatta açlık, hastalık, deprem, darbe beklentisi olan coğrafyaların künyelerini bile çıkartmışlardır.

Peki bu üstün zekalılar neden köylerinden kasabalarından kopup gelsinler ki dünyamıza? Onlara davetiye mi gönderdik düğünümüz var a dostlar diyerek? Neden Malezyalı Mazlan Otman’a konuk olsunlar ki? Şimdi Birleşmiş Milletler Otman’ı elçi olarak atadığına göre onlar zaten çoktan duymuşlardır Mazlan’ın methini. En iyi yaptığı yemekleri…

Malezya’nın kredi notunu hemen yükseltiverirler uzaylı kardeşlerimiz. Malezya ekonomisi bir anda canlanabilir. Malezya Kaplanı Uzaylılar için bir sembol bile olabilir. Kardeş ülke neden olmasınlar Zaygon’un Tirepoli  şehrine. Malezler pek popülerdirler Zaygonların kendi evlerinde. Zaygonlar gelecek dertler bitecektir belki de. Zaygonlar tecavüz sahnelerini beceremediklerinden mi, sarhoş olmak için mi, dizi film seyretmek için mi gelmeyi düşünmektedirler. Futbol maçlarına sezonluk kombine bilet almak, yavşaklık etmek, biraz da inşaattan eve girmek için bir fırsat olarak görmektedirler Malezyalı ile buluşma seremonisini.

“Gelin canlar bir olalım” diyecek halleri de olamayacağına göre hemen kendi dünyamıza çok benzeyen bir gezegen de hazır bulmuşken, terk edip göçelim bu diyardan, buluşma anından az bir süre önce. Yıllardır Uzay’a açıldık Mars’a uydu gönderdik Ay’a bayrak diktik diye böbürlenen Amerika Hollywood’da uzay filmlerinden para kazandığı sektörün, matrix ortamlarda açılacak uzay muharebelerinin faturasını ödemek zorunda kalacak gibi gözüküyor. Bu işin şakası yok. Uzaylılara hazır mısınız ? Savunma harcamaları, Uzay Savaşlarına hazırlık bahanesiyle katlanıyor farkında değil kimse. Tüm dünyayı esir alan ekonomik krizin nedenlerini biraz böyle okumaya ne dersiniz? Zaygonlar geldikleri zaman hiçbir silahınız çalışmayacak, her şey saniyeler içerisinde değişecek, gezegen gerçek sahiplerine geri dönecek ve gerçek köleler olarak rol alacaklar bu kez Bollywood yapımlarında. (Zaygon ya da Zaygonlar bir benzetme elbette) Uzaylılar gelecek mi yoksa gidecek mi muamma…