Dünya resesyonu derinleşiyor. Sabit fiyatlar rejiminde olmadığımız için bir gecede felaketler üst üste gelmiyor. Bu sefer bir taş düşüyor, biraz toz duman,...

Dünya resesyonu derinleşiyor. Sabit fiyatlar rejiminde olmadığımız için bir gecede felaketler üst üste gelmiyor. Bu sefer bir taş düşüyor, biraz toz duman, yetkililerden tedbir açıklamaları… Sonra biraz duruluyor, bir taş daha… Böyle yaşıyoruz bu seferkini.. Aylardır bu süreç yaşanıyor, farklı olan her seferinde endişeler daha da artıyor. Bunları zaten epeydir ve birçok defalar yazmıştım. Bu kez daha farklı bir yönü üzerinde durmak istiyorum.

Resesyonun derecesi artar, süresi de uzarsa depresyon diyoruz. Depresyona dönüşse ne olur? Marks’tan beri bildiğimiz bir şey var: Böyle dönemlerde önemli ölçüde sermaye değersizleşiyor (bu genellikle iflas dalgaları biçiminde oluyor), yani fazla yük atılmış oluyor, kervan yeniden yola koyuluyor, öteki iflas dalgasına kadar. Kısacası resesyon ve depresyonlar kapitalizmin yaşaması için gerekli dönemler. İflaslarla birlikte tabii milyonlarca insan işsiz kalıyor, yoksullaşıyor. Ardından yeni bir genişleme dönemi başlıyor. Acaba ABD ekonomisinde aylardır süren ve yukarıda benzetmeyle anlatmaya çalıştığım durum işte bu türden bir fazla yük atma dönemi mi? Bence değil. Bu resesyon derinleşse bile dünya ekonomisini kapitalizm açısından sağlıklı bir bünyeye kavuşturmaya (yeniden hastalanana kadar, çünkü kapitalizm doğuştan hastalık üreten bir bünye ve bu anlamda bir tedavisi yok) yetmez.. Finansal şişkinlik ve gerçek yatırım fırsatlarının azlığı nedeniyle sistemin geçici sağlığına kavuşması için gereken sermaye değersizleşmesi o denli büyük boyutta ki, bu mümkün değil.

Peki o zaman ne olacak? Geçenlerdeki bir yazımda da belirttiğim gibi daha kısa aralıklı (mesela 3-4 sene) bir resesyonlar dizisi şeklinde yaşanacak bir döneme girildiğini düşünüyorum. Bu yeni durumun adını da böyle yaşanmakta olduğu anlaşılınca koyarlar herhalde. Tabii kesin böyle olacak diyemem ama en kuvvetli ihtimal olarak bunu görüyorum.