...
Uzun uzun yazıldı ardından, yazılıyor.
“Sağ olsun, hayatlarımızı kurtardı” diyenler de var.
Neler yaptığını anlatmak gerek tabii; tarihteki yerini alsın, tanımayanı da tanısın diye.
Benim içimden gelmiyor ama… Bugün içimden gelmiyor.
Ne yalan söyleyeyim; rüyamda bile onunla konuştuğum, ona türlü “iyilikler” düşündüğüm zamanlar oldu. İşkence yaraları kapanmamıştı ruhumun.
Sonra geçti; ben iyileştim, o hiçleşti.
Bugün, ıssız bir kalabalığa soruyorlar: “Nasıl bilirdiniz?”
Nasıl bildiğimiz malum!
Kendi mezarda, fikri iktidarda biri…
Naçiz vücudu toprak oldu işte; tek taziye mesajı ABD Büyükelçiliği’ne gönderilerek…
Aynı yerde olamazlar asla; ama Erdal Eren, Berfo Ana ve daha yüzlerce, binlerce göçüp gidenimiz bu dünyadan, hesap sorarlar karşılaşırlarsa…
Burada da hesaplaşmak isteniyorsa gerçekten, artık iktidardaki fikriyle görülecek hesap!