1 Eylül’de barış çağrıları yağdı
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla çeşitli kurum ve kuruluşlar yaptıkları açıklamalarda “barış, demokrasi ve hoşgörü” çağrısında bulundular. Eğitim-İş Sendikası Genel...
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla çeşitli kurum ve kuruluşlar yaptıkları açıklamalarda “barış, demokrasi ve hoşgörü” çağrısında bulundular. Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, yaptığı açıklamada, “Demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllardır terörün acısını yüreğinde duyan Eğitim İş üyeleri ve eğitimciler olarak bizler, artık dünyada barış olsun istiyoruz. Okullarımızda savaşların tarihini değil, barışın tarihini anlatmak istiyoruz” dedi. Adıbelli, şunları kaydetti: “Bugün milyonlarca insan açlıkla karşı karşıyayken, bu insanlara yardım eli uzatmak yerine kaynakların silahlanmaya ve savaşlara ayrılması, insanlığın büyük çelişkisidir. Sonu getirilemeyen çatışmalar, terör ve şiddet, Irak başta olmak üzere Kafkasya ve dünyanın birçok noktasında insanlığın geleceğini tehdit etmektedir.”
ABD, ORTADOĞU’DAN ÇEKİLMELİ
İnşaat Mühendisleri Odası’ndan yapılan açıklamada ise, “Savaş; insanı, doğayı, kültürel değerleri yok ediyor ve ne yazık ki insanlık bu illetten kendisini uzak tutamıyor. Yine de ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesini, Kafkaslarda ABD kışkırtmasıyla başlayan gerginliğe son verilmesini, Kürt sorununda barışçıl çözümlerin zorlanması doğrultusundaki taleplerimizi yineliyoruz” denildi.
İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı gün olan 1 Eylül, bu tür insanlık trajedilerinin bir daha yaşanmaması için Dünya Barış Günü olarak ilan edildi. İnsanlık tarihindeki en büyük savaşlardan biri olan İkinci Dünya Savaşı’nda 50 milyonun üzerinde insan öldü, bombalanan kentler harabeye dönüştü, tüm dünya ülkeleri savaş sonrasında ekonomik ve sosyal krizler ile boğuştu.
DİSK: ABD’NİN DERDİ ENERJİ KONTROLÜ
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, barış ve kardeşlik ortamının Türkiye’nin ABD’nin Ortadoğu politikalarından bütünüyle arınıp, kendi iç sorunlarına dönmesiyle mümkün olacağını bildirdi. Görgün yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin stratejisinin temellerinin en önemlisinin Ortadoğuda’ki enerji alanlarının kontrolü olduğunu ve bu doğrultuda Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada ateşle oynadığı yorumunda bulundu.